Dominik

699 105 21
                                    

Valerie karanlığın sesini nerede olsa tanırdı.

Bedeni bütün ev üzerine yıkılmış gibi eziliyordu. Baştan aşağı her yerini hissedebiliyor ama hiçbir uzvunu hareket ettiremiyordu. Her zaman, sesten önce korku gelirdi. Ve Valerie hep o çaresizlikle beraber beklerdi.

ki mira...

Sesler her zamanki gibi yavaşça başladı. Bir mırıltı gibi. Bütün bedenini yay gibi gerilip soğuk terler dökerken ses yavaş yavaş yükselirdi. Ne zaman ses beynini patlatacak kadar yükselir, işte tam o anda uyanırdı.

"Valerie."

Gözlerini odasında açtığında karşısında artık babasından sık görmeye başladığı Ursula'yı buldu. Ursula'nın gözleri bembeyaz olmasaydı bu durumu daha sakince karşılayabilirdi. Ama Ursula'yı karşısında bulmak, her ne kadar seslerin biteceği anlamına gelse de onu en az sesler kadar rahatsız ediyordu.

"Ursula." Yattığı yerden kalkıp saçlarını geriye itip gözlerini ovuşturdu. "Yine çok mu ses çıkardım?"

"Hayır. Ama misafirlerimiz var ve erkenden kalkıp hazırlanman gerek."

Yatağını toplarken ona ters ters baktı. "Ne zamandan beri misafir ağırlıyoruz?"

"Marmares'ten elçiler geldiğinden beri."

Eli yorganıyla beraber havada kaldı. "Ne? Ciddi olamazsın! Kim geliyormuş?"

"Bir heyet gelecekmiş. Heyetteki herkesi bilmiyorum ama bildiğim biri var." Ursula'nın yüzünde şeytani bir gülümseme belirdi. "Dominik Dormen."

"Kar aşkına! O şu meşhur son bekçi değil mi?"

Ursula kapıdan çıkarken ona pis pis sırıttı. "Mirza kendi kalkıp buraya gelse bu kadar sevinmezdim."

Ona bunun nedenini soracak oldu ama bir an aklındaki her şey yerli yerine oturdu. "Ursula, bekle."

Ursula'nın peşinden koridora çıkıp kadını kolundan yakaladı. Kadının boyu o kadar uzundu ki onun yanında kendini bir çocuk gibi hissediyordu. Yine de başını dik tuttu.

"Neredeyse altı yıl oldu. Eğer bunca zaman sonra bizi ziyarete geliyorlarsa..." Valerie birlikten Datum hakkında duyduklarını hatırladı. "Bu bizimle anlaşma yapacakları anlamına geliyor. Bize Matana'dan çıkma izni bile verebilirler."

Ursula bir eliyle sımsıkı topladığı at kuyruğunu geriye attı. "Demek ki bu sefer gerçekten köşeye sıkışmışlar."

Valerie başını iki yana salladı. "Anlamıyorsun. Bu bizim için bir fırsat." Ursula'nın gözleri heyecanla parladı. Valerie gülümsememek için kendini zor tutuyordu. "Artık beklemek zorunda değiliz. Bir şeyler yapabiliriz."

Ursula ona tatminkâr bir gülümsemeyle döndü. "Beni her geçen gün daha çok şaşırtıyorsun."

Odasına dönmeden önce ona aynı gülümsemeyle karşılık verdi. "Bana bir keresinde kaderimin seni korkuttuğunu söylemiştin. Eh, artık diğerlerini de korkutmasının vakti geldi." 

Son Bekçi I Büyü Bekçileri - 1Where stories live. Discover now