3. Enes

7.1K 275 23
                                    

Okuldaki grupla tanışma faslı başladığında yanında oturan çekingen çocuk ilgisini çekmişti Enes'in. Kimseyle konuşmuyor göz teması bile kurmuyordu sarışın çocuk.

Enes bir anda elini uzatıp kendini tanıttığında mavi gözlü oğlan gözlerini kocaman açıp birkaç saniye yüzüne bakarak aceleyle elini uzatmıştı.

Heyecanlıydı. Elindeki titremesi az önce herkese kendini tanıttığı zamandan kalmaydı.
Oğlanın bu hali Enes'in hoşuna gitmişti.

Gruptan uzaklaştığını görünce yanındaki kişilerden ayrılıp hemen peşine takılmıştı sarışınçocuğun. Onu görünce şaşırıp mavileri şaşkınlıkla büyürken çok sevimliydi Can. An Enes elini oğlanın sarı saçlarına atıp karıştırmak istemişti ama daha ilk günden korkutmak istemiyordu.

Boş bir masaya oturup muhabbet etmeye başladıklarında çok üstüne gitmeden sorduğu sorulara hep çekingen cevaplar veriyordu Can.
Öyle masum gözüküyordu ki Enes'in gözüne...

Umarım beni sever ve bir gün beni gerçekten tanıdığında benden nefret etmez diye geçirmiş Enes içinden tıpkı canın geçirdiği gibi.  İki oğlan da daha kısacık tanıtmalarında aynı kaygıyla sınanmışlardı.

Can evine giderken Enes de okul çıkışında geceleri çalıştığı bara gitmişti. Çok yorucu bir işti ama işini seviyordu.

Yetimhaneden sonra bir sürü pisliğe bulaştığından çevresi hep her türlü belaya bulaşmış adamlarla doluydu.

Bundan bir yıl önce Enes bir akşam vakti kaldığı eve giderken şu an çalıştığı barın arkasında bir kavgaya denk gelmiş ayırmak için araya girdiğinde adamlardan biri çoktan bıçağı boşluğuna takmıştı.
Avucunu bastırdığı yerden çıkan kanlar parmaklarının arasından sızarken gözleri kararmaya başlamış dayanamayıp dizlerinin üzerine çökmüştü. Elini bir yere dayayıp kendine destek bulmak istiyordu. Öyle bitkin hissediyordu ki kararan gözlerinden sırtını saran kolun onu tuttuğunu hissetsem de  kom olduğunu göremiyor sadece adamin boğuk boğuk seslerini duyuyordu.

"KAPAMA GÖZLERİNİ! DAYAN!!!"

Gerisi dipsiz bir karanlık.

Hastane odasında gözlerini açtığında ayak ucundaki sandalyede bir adamın başı önüne düşmüş bir halde uyuduğunu gördü. Neden burada olduğunu anlamaya çalışırken ani hareketiyle boşluğuna giren ağrı dün geceyi hatırlatmaya yetmişti yaralı oğlana. Acıyla yüzünü buruştup inlediğinde sandalyede oturan adamın " Hareket etme! " diye söylenmesiyle kaşlarını çattı. 

"Canım yanıyor amına koyayım!"

Kafasını kaldırıp adama baktığında tanımadığı adam da ona bakıyordu. Yüzünde hiç bir ifade olmayan adam ayağa kalkıp Enes'in yanına kadar gelip dikkatlice çocuğun solmuş yüzüne baktı.

" Sen kimsin? Neden buradasın? "

Adam, çocuğun sorularına cevap vermeden "Nasıl hissediyorsun?" diye sorduğunda Enes şaşkınlıkla adamın yüzüne baktı.

" Sen mi bıçakladın lan yoksa beni? Ölmemden korktuğun için burada bekliyorsan iyiyim işte gördün. Git artık şikayetçi olmayacağım!"

Adamın ifadesiz suratında çocuğun söylediklerinden sonra ufakcık bir gülümseme oluşmuştu. Elini kaldırıp Enes'in kafasına doğru yaklaştırarak saçlarını karıştırdı.

İlk defa biri Enes'in saçlarına bu şekilde dokunuyordu. Anın onda hissettirdikleriyle sus pus olan oğlan ona bir değişik bakan adama ağzını açıp da çek elini diyemedi. Tanımadığı biri de olsa bu ufacık şefkat öyle iyi gelmişti ki Enes'in sevgisizliğine.

Birkaç saat sonra taburcu olma vakti geldiğinde adam, tekerlekli sandalyeye Enes'i dikkatlice oturtmuş yavaş yavas iterken oğlan hala kim olduğunu bilmediği adama sorular soruyor ama adam ağzını açıp da tek bir laf etmiyordu.

"Ulan bu adam yoksa beni tenhada bir yerde mi  öldürecek? Siktir!" diye geçirdi Enes aklından.

Siyah büyük bir arabanın önüne geldiklerinde adam arabanın kapısını açtıktan sonra Enes'e dönüp yavaşça bir kolunu sırtına bir kolunu da bacaklarının altına koyup sandalyeden kaldırdığında ne yapacağını şaşırmıştı yaralı oğlan. "Ulan ben neyin içine düştüm!"der gini şaşırıyordu adamın hareketlerine.

Sessizce mırıldanarak
"Ben binebilirdim." dedi.

Yine cevap yoktu.

Adam da arabaya bindiğinde ona doğru dönüp " Bari nereye gittiğimizi söyle beni korkutmaya başladın. "dedi çocuk.

" Dün gece kavgaya karışan Enes çok cesurdu." dedi adam, gülerek.

Enes'in hemen dudağının kenarı yukarıya doğru kıvrıldı. Çok matah bir şey yapmış gibi kendiyle gururlandı birde.

Deldiler oğlum seni salak Enes!

Yola çıktıktan bir süre sonra büyük lüks bir siteye gelmişlerdi.
Adam, arabadan inip oğlanın kapısını açar açmaz Enes'i kucağına alıp apartmana doğru yürümeye başladı. Utanmıştı çocuk ama içten içe de birinin kucağında olmak hoşuma gitmişti. "Daha önce kimse beni kucağına almadı. Annem babam bile..." diye düşündü. 

Adam, asansöre değil de merdivenlere yönelince şaşırıp "Asansöre niye binmiyoruz ya nasıl taşıyacaksın beni. Yorulursun. " diye itiraz etse de adam oralı olmayıp tek tek basamakları çıkmaya devam ediyordu.

Adam cevap vermeyince inmek istedi ama  adam çocuğu  kollarında sıkıştırıp " Yorulmam." demişti sadece.

Eve girdiklerinde Enes'i koltuğa oturtup içeri gittiğinde oğlan da bu sırada etrafı inceliyordu. Adamın evinde her şey çok sadeydi. Gri, beyaz ve siyah tonlarında döşenmiş, renkli hiçbir şey yoktu.

Enes hala salonda tek başına otururken yarım saat sonra elinde bir kase çorba ile gelen adam tepsiyi çocuğun kucağına doğru bırakıp ona yemesini söylediğinde Enes adamı ikiletmeden yemeye başlamıştı. Çorbası bitene kadar adam gözlerini çocuktan hiç ayırmamıştı.

Ve nihayet adam konuştu.

"Ben Uzay.
Dün akşam ayırdığın adamlardan biriyim. Benim yüzümden bıçakladın. Sana can borçluyum Enes.  "

Adamın ismi ilginç gelince "Uzay" diye mırıldandı oğlan.

"İyileşene kadar seninle ben ilgileneceğim. İyileştikten sonra sen de istersen eğer benim ayarladığım bir evde kalmanı ve benim barımda çalışmanı istiyorum. Bundan sonra hep yanındayım Enes.
Senden tek istediğim hayatına değer vermen. " dedi adam bir solukta.

Uzay'ın sözlerini elinde kaşığı ağzı bir karış açık halde dinleyen oğlan, kendine geldiğinde tek diyebildiği "Siktir!" olmuştu.

"İlk defa biri bana yanındayım dedi." diye sözlerine devam edince Enes, Uzay oturduğu yerden kalkıp yine çocuğun saçlarını okşadı. 

"Her zaman!"

****

KİMSESİZ ADAMLAR [BxB]Kde žijí příběhy. Začni objevovat