108. Kavuşma

1.2K 90 28
                                    

"Aç şu telefonu! Çok önemli!"

Uzay çatık kaşlarıyla ekrana bakıp "Sen kimsin amına koyim!" diye mırıldanarak telefonu tekrar masanın üzerine fırlattı. Tam arkasını dönüp gidiyordu ki tekrar çalan telefonu sinirle eline alıp cevapladı.

"Ne var amına koyim ne! Ne istiyorsun?"

"Sikerim belanı doğru konuş!"

"Sen kimsin lan!"

Şimdiden aradığına pişman olmuştu ama derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"Benim Mert."

Adını duymasıyla tüm vücudu kasılan Uzay "Ulan sen beni ne yüzle arıyorsun piç!" diye bağırdı telefonun ucundaki çocuğa. Mert de sinirlenmişti ama Can için alttan almaya çalışıp tekrar lafa girdi.

"Salak salak bağırmayı kes de dinle beni..."

"Ulan seni gördüğüm yerde geberteceğim sen ne diyorsun hala!"

"Ya bi dinle amına koyayım bir dinle lan!" Mert sinirlense de sesini alçak tutmaya çalışıyordu içeride hasta yatan çocuğun Uzay'ı aradığını bilmesini şu an asla istemiyordu.

"Ulan bir kere de dinle ya! Hep bu salaklığın yüzünden bu haldesiniz zaten hala bir sikim düzelmemişsin!"

Şu an onunla böyle konuşması Uzay'ın onu dinlemesi için doğru bir yol değildi. 

"Lan seni öldürürüm orospu çocuğu! Oraya gelir o sik kafanı boynundan ayırırım! Sen beni nasıl ararr---"

"Can hasta!"

----

----

Uzay, Can'ın adını duymasıyla peş peşe sıraladığı tehditlerini bir anda kesmişti. Mert'in söylediği şeyi duymuş ama ne duyduğunu anlamaya çalıştı kendi kendine. Anladığı an kalbine acı oturmuştu öfkeli adamın. Mert, onun sessizliğinden yaralanıp tekrar konuşmaya başladı.

"Can iyi değil Uzay. Buraya geldiğinden beri de hiç iyi olmadı." 

"N-nesi var?"

 Uzay, öyle zor kelimeleri ağzından çıkardı ki daha ilk kelimesinde dolan gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı bile.

"Sensiz yapamıyor. Günden güne gözümün önünde eriyip gidiyor. İyice kendini bıraktı artık onu böyle görmeye dayanamıyorum."

Sessizce ağlayan adam eliyle ağzını kapatıp hıçkırarak ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

"Buraya gel Uzay. Eğer ona birazcık değer veriyorsan buraya gelip onu iyileştir. Ona bir tek sen iyi gelirsin!"

Uzay daha fazla kendini tutamamış boğazından kaçan hıçkırığı telefonun ucundaki Mert bile duymuştu. Şimdi iki adamda karşılıklı sessizce ağlıyorlardı aynı sarışın çocuk için.

"Gelecek misin?"

Bir saniye bile düşünmeden "Geleceğim." dedi Uzay.

----

Mert, Can'ın odasının önüne gelerek yavaşça kapıyı araladı. Yatağın içinde iyice kaybolmuş sarışın oğlanın gözlerinin altı çökmüş, güzel yüzü solmuştu. Mert bu görüntüye çok üzülse de elinden bir şey gelmiyordu. 

"Dışarda kısa bir işim var hemen döneceğim" diye not yazdığı kağıdı yatağının yanındaki komidinin üzerine bırakıp yanından ayrıldı.

Üzerine ceketini geçirip hızlıca evden çıktığında arabasına atlayıp buluşacakları yere doğru sürmeye başladı. Bir saat boyunca yaptığının doğru olup olmadığının içinde muhasebesini yaparken sonunda buluşma noktasına gelmişti. Cebinden telefonunu çıkartıp onu aradığında kısa bir çalıştan sonra hemen açılmıştı telefon.

KİMSESİZ ADAMLAR [BxB]Where stories live. Discover now