72. Kayıp

1.3K 84 6
                                    

Kafası Kerem yüzünden yerinde olmadığı için sabahki derslere geç kalmıştı Enes. Hiç okula gidesi yoktu ama evde durup da kafasında bir şeyleri kurup daha fazla delirmemek için kendini zorlayıp uyuşuk uyuşuk hazırlanarak evden çıktı. 

Aklı hala Kerem'deydi. Okul çıkışı Can'la beraber yeni işe gideceklerini arayıp haber vermek istiyordu ama yapamıyordu.

" Gururuna sıçayım Enes! Neyin gururunu yapıyorsun beyinsiz! At işte bir adım."

Söylene söylene cebinden telefonu çıkarıp ne yazacağını düşündü birkaç saniye. Yazıp yazıp sildikten sonra ne yazacağını bulamayıp vazgeçti. Sesini duymak ufacık da olsa onunla ilgili bir şey istiyordu. İki günde nasıl da özlemişti şerefsizi.

Okula gittiğinde ders arasına denk geldiği için gözleri hemen tanıdık yüzü aradı. Ben mi fark etmedim dışarı mı çıktı acaba diye düşünürken sınıfta muhabbetleri olan kızlardan birine Can'ı sordu. 

''Can'ı gördünüz mü?''

'' Gelmedi bugün.'' 

"Allah alla gelmese bana haber verirdi. Sabah okulda görüşürüz diye mesaj atmıştı" diye düşünürken cebindeki telefonu çıkarıp birkaç kere Can'ı aradı fakat telefonu kapalıydı. Merkalanan oğlan en sonunda Uzay'ı aramaya karar verdi.

''Uzay naber?''

''İyiyim Enes'im senden naber?''

''İyi, okula geldim şimdi.''

''Daha şimdi mi okula gidiyorsun Can'ı sabah erken bırakmıştım. Hasta mısın o yüzden mi geç kaldın?''

'' Can'ı sen mi bıraktın okula?''

''Evet ne oldu ki?''

'' Ee ben okula geldim Can yok. Sınıftakiler gelmedi bugün dedi''

'' Ne diyorsun oğlum sen ne demek Can yok lan!'' 

'' Yok abi aradım telefonu da kapalı o yüzden seni aradım.''

'' Daha iki saat önce okula bıraktım onu nerede lan bu çocuk hemen geliyorum sen okula bak''

''Tamam '' deyip, telefonu kapadı. Tüm vücudunu panik sarmıştı. Ya başına bir şey geldiyse diye. Bütün okulu dolaşıp her yere bakıyor Can'ı tanıyan kişilere tek tek soruyordu ama gören eden olmamıştı.

" Yok işte yok yok! "

Nefes nefese kalmıştı. Uzay, okula geleceği için buradan da ayrılamadığından çaresizce okulun içinde dolanıyor Can'ı aramaya devam ediyordu oğlan. Bir ümit belki telefonunu açmıştır diye tekrar aradı ama yok, ulaşılamıyor. Aklına bin tane kötü kötü şey gelirken dayanamayıp Kerem'i aradı.

''Kerem"

Sesim ağlamaklı geldiği için telefonun diğer ucundaki adam oğlanın bu haline şaşırdı. İki gündür yaptığı tribi hemen kenara bıraktı.

"Ne oldu Enes, iyi misin?

"Can yok"

'' Enes sakin ol nasıl Can yok?''

''Yok işte yok her yere baktım yok! Uzay sabah okula bırakmış ama okulda yok kimse görmemiş Uzay buraya geliyor şimdi onu bekliyorum.''

''Tamam ben de hemen geliyorum sen sakin ol ve okuldan dışarı sakın çıkma''

''Tamam çabuk gel Kerem''

Yarım saat geçmişti ki Kerem, Enes'in yanına koşar adımlarla yürürken bacakları donmuş gibi olduğu yerde duran oğlan hareket edemiyordu. Onu görünce kendini bırakmış daha fazla tutamadığı gözyaşları yanaklarından süzülmüştü. Kerem onj kollarının arasına aldığında ağzından kaçırdığım hıçkırıkla daha sıkı sarıldı oğlan.

"Şşşhh..Şşhhh sakin ol bulacağız onu güzelim"

"ENES!!!"

Adının seslenmesiyle Kerem'in göğsünden kafasını çıkarıp sesin geldiği yere baktı. Uzay hızla yanlarına doğru geliyordu. 

"Her yere baktım Uzay, bulamadım."

"Nerede bu çocuk lan delireceğim! Kerem hemen bizimkilere haber ver her yere haber salsınlar."

"Gelirken verdim abi aramaya başladılar bile. Biraz sakin olalım aklıma birkaç şey geliyor ama emin değilim."

"Çabuk söyle Kerem, anlat!"

" Mert itinin bu işte parmağı olabilir mi?"

"Her şey olabilir. Emin değilim. Etrafımız düşman dolu amına koyayım! Kameralara batırdın mı?"

"Söyledim bakıyorlar haber bekliyorum. Önce şuradan çıkalım. Enes'i güvenli bir yere bırakıp biz de arayalım"

"Hayatta olmaz ben de geleceğim."

"Enes olmaz tehlikeli olabilir."

"Evde daha mı güvende olacağım sanki ben de sizinle geleceğim o benim kardeşim"

"Tamam Kerem ısrar etme gelsin"

Hep birlikte arabaya binip Uzay'ın mekana geçtiler. Uzay bir saniye yerinde durmuyor odanın içinde öfkeyle volta atarken Kerem'de Can'ı arayan herkesle konuşup haber almaya çalışıyordu.

"Ne oldu? Ne diyorlar?"

"Okula hiç giriş yapmamış. Senin okula bırakışın, Can'ın da yan sokağa doğru yürüyüşü gözüküyor kameralarda sonrası yok."

"Aklımıza hep kötü şeyleri getiriyoruz ama kendi isteğiyle bir yere gitmiş olabilir mi? Belki çok bunaldı yalnız kalmak istedi, hıı?"diye konuştu Kerem.

"Hayır! İmkansız! Sabah keyfi yerindeydi. Bugün işe gideceği için çok heyecanlıydı. Öyle bir şey yapmaz. Bana bunu yapmaz!"

Uzay, konuşurken bir an gözleri boşluğa daldı cümlelerini mırıldanarak tamamladı. Can'ın onu bile isteye arkasında bırakabileceğini sorguladı kendi içinde. Bu ihtimali düşünmek bile yüzünde çok acı bir ifadeye sebep olmuştu. Sadece Uzay için değil diğerleri için de aynı duygular geçerliydi.

****

KİMSESİZ ADAMLAR [BxB]Where stories live. Discover now