13. Can'ı istiyorum

4K 188 3
                                    

Eve dönerlerken Can, kafasını cama dayayıp uyuya kalırken, Uzay da gözlerini ayırmadan onu izliyordu. Melek gibiydi oğlan. Pembe dudakları şişmiş saçları yüzüne dökülmüş öpmek istiyordu o dudaklardan adam.

" Küçüğüm şu halinle bile bana neler yaptığını bir bilsen..." diye geçirdi içinden.

Eve geldiklerinde Enes, Can'ı yavaşça uyandırmış herkesle tek tek vedalaşıp eve çıkmışlardı.

'' Nasıl geçti günün hoşuna gitti mi Cancan?'' diye sordu Enes.

Can, Enes'e sıkıca sarılıp ''Çoookkk'' dedi.

"Yine yaparız sen iste yeter ki...
Bu gece erken yatalım yarın okula gitmemiz lazım." deyince Can, gözlerini kocaman açıp suratını asmıştı.

''Ben gelmek istemiyorum'' dediğinde Enes, ona itiraz etmedi.

'Tamam sen nasıl istiyorsan biraz daha dinlen ben senin yerine imza işini hallederim ama evde tek kalamazsın. Ben okuldan dönene kadar Uzay ile olsan olur mu?'' diye sorduğunda Enes, Can olur anlamında kafasını sallamıştı. Uzay'ın yanında olmak oğlanı bugün birlikte geçirdikleri günden sonra heyecanlandımış ama heyecanını Enes'ten saklamayı başarabilmişti. Nedense Uzay'ın ona  uzun uzun bakışlarından etkilenmişti oğlan.  Alışık değildi böyle şeylere üstelik daha öncede kimse ile ne flört etmiş ne de birinden haşlanmıştı ama Uzay... O farklıydı. Onun bakışlarını üzerinde hissettiği her an heyecanlanmadan duramamıştı koca gün.  Enes'in yatağına uzandığında geçirdikleri günü düşünürken bir yandan da yarın Uzay'la geçireceği günün güzel olup olmayacağını düşünüyordu.

İki oğlanda kafalarında farklı şeyler düşünürken aynı saatlerde Uzay ve Kerem için gece yeni başlıyordu.

Kerem ile bara geçtiklerinde ikisinin de kafasında Can ve Enes'in arasında ne var sorusu tüm ağırlığıyla yerini almıştı.

"Ne yaptın adamı?" diye sordu Uzay ickisinden birnyudum alırken.

"Şimdilik bizimkiler ilgileniyor."

" Çok bile nefes aldı orospu çocuğu!"

Çalan telefonumun ekranında Enes'i görünce panikledi birden Uzay. Gecenin bu saatinde aradığı için oğlan, aklından bir şey oldu kesin diye geçirerek hemen telefonu açtı adam.

"Ne oldu Enes bir şey mi oldu?"

" Ya sakinnn! Asayiş berkemal. Malum ben artık öğrenciyim. Yarın okula gitmem lazım. Can'ın da evde tek kalmasını istemiyorum ben yokken onunla ilgilenebilir misin?" diye sorunca Enes, Uzay rahat bir nefes aldı. "Çok şükür bir şeyleri yok" diye aklından geçirirken Enes' in sorusuyla da hemen keyfi yerine gelmişti.

" Can istiyor mu?"

" Evet."

"Tamam yarın alırım onu."

"Anlaştık. Kerem yanında mı?

" Evet. Neden sordun?"

"Hiç öylesine görüşürüz. Hadi görüşürüz." Diye telefonu kapatincaoglan Kerem hiç vakit kaybetmeden sordu.

"Ne diyor Enes efendi?"

"Seni sordu!" dediğinde Uzay, adam heyecanla kafasını ona  çevirip olduğu yerde vücudunu dikleştirmişti.

"Ne! Beni mi? Gerçekten mi?"

"Yarın okula gidecekmiş Can' a bakmamı istedi benden."

"Oğlum çok şanslısın fırsat ayağına geldi resmen." dedi gülerek Kerem. İkisinin de keyfi yerine gelmişti.

Uzay sabahı zor beklemişti. Sonunda Can ile yalnız vakit geçirebilecekti. Doğruca Enes'in evine gittiğinde zili çaldı ama açan olmayınca anahtarıyla kapıyı açıp belki çocuk uyuyordur diye sessizce içeri girdi.

Koridorun sonunda yatak odasının olduğu odadan müzik sesi gelirken Uzay, "Can" diye seslendi fakat cevap gelmeyince yatak odasına doğru ilerledi. Yarı açık kapıdan içeriye bakarken üzerinde sadece pantolonuyla yatağın üzerine doğru eğilmiş giyeceği şeylere bakarken küçük kalçasını sallayan oğlanı görünce birkaç saniye öylece bakakaldı. Can onun hayalinde halinden bile cok daha güzeldi.  Beyaz teni öyle güzeldi ki daha fazla bakmaya dayanamayıp tekrardan " Can cdiye seslenince sarışın oğlan korkuyla olduğu yerde sıçrayıp çığlığı koparmıştı.

"Korkuttun beni!"

" Üzgünüm! Seslendim ama müzikten dolayı beni duymadın."

Can müziği kapatıp ona doğru döndüğünde o an dünyanın en güzel varlığına baktığını düşündü Uzay. Onun gözünde oğlan her şeyiyle kusursuzdu.

''Çok az işim kaldı Uzay. Hemen hazırlanıp geliyorum saatin nasıl geçtiğini anlamadım.'' dedi panikle küçüğü.

''Acele etme rahatına bak lütfen. İçeride bekliyorum'' deyip içeriye geçti ama ayakları geri geri gidiyordu adamın mümkün olsa o odadan hiç ayrılmazdı.

Az önce gördükleri aklından çıkmazken pencereyi açıp derin derin nefesler aldı. Bu oğlan ona hiç mi hiç iyi gelmiyordu.

" Ben hazırımmmm! Nasıl olmuşum?"

Can'a yaklaşıp ''Çok güzel olmuşsun. 'derken o an ona sarılmamak için kendini zor tuttu Uzay. Oğlan önünden aceleyle  geçerken saçlarından yayılan mis gibi şampuan kokusunu içine çekti adam. Birlikte yine asansörü kullanmadan merdivenlerden inmiş Uzay'ın ona kapısını açmasını beklemeden arabaya atlamıştı oglan. Uzay'ın heyecanın farkında değildi ama kendi çok heyecanlıydı.

Arabanın içine göz atarken merakla etrafına bakınıyordu sarışın.

"Nereye gidiyoruz?"

'Saat daha erken kahvaltı yaptın mı?'' diye sorduğuda oğlan yüzünü asıp '' Evet! Enes zorla yedirdi.'' deyince Uzay, oğlanın üzgün üzgün büzüşen dudaklarına gülümsemeden edemedi. Can da onu gülümserken görünce hem utanmış ama yandan da gülmüştü.

'' O zaman daha kahveni içmediysen ilk güzel bir kahve içmeye ne dersin?''

Heyecanla ellerini çırpıp ''Süper olur daha kahve içmemiştim. Tatlı da yer miyiz peki?'' diye sordu hemen peşinden.

'' Olur tabi. Hadi bağla kemerini'' Can onaylar şeklinde kafasını sallayıp kemerini bağlamıştı.

Geldikleri mekanda oğlan heyecanla tatlısını seçmeye çalışırken ''Bunu mu yesem Uzay? Bunun tadı nasıldır?'' diye adama sorular soruyor onun her cevabıdan sonra tekrardan menüye bakıp bir türlü karar veremiyordu.

''Sen en çok hangisini seviyorsun Uzay?'' diye sorduğunda adam çikolatalı olanı gösterdi.

'' Tamam o zaman önce ondan yemek istiyorum.'' dedi oğlan. Tatlılar masaya geldiğinde Can kıpır kıpırdı.

''Çok mu seviyorsun tatlıyı?''

''Çok seviyorum."

Uzay oğlana bakmaya doyamıyordu. Haftalardır hayalini kurduğu küçüğü karşısında oturmuş minik ağzının kenarları çikolata olmuş halde pastasını yiyiyordu. O dudakları yiyip bitirmek istiyordu adam.

****

KİMSESİZ ADAMLAR [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin