5. Kafalarda Sorular

4.4K 210 10
                                    

Enes'in Can'ı merak ettiği gece Uzay, Enes'in gergin hallerini garip bulduğundankayıtsız kalmamıştı. Her gece güler yüzüyle müşterilerle konuşan çocuğun yüzü bu gece asık yerinde duramıyordu. Bir derdi olduğu belliydi. Yanına çağırdığında olan biteni doğruca anlatacağını biliyordu ama o sadece "aklım
bir yere takılı kaldı" deyip odadan çıkınca bu cevap Uzay'a yeterli gelmemişti. Enes'in kendisinden bir şeyler sakladığını düşünmek dahi istemiyordu.

Hem Enes'in güvenliği hem de kendi içinin rahat etmesi için o sabah barda mesaisi biten oğlanın peşine kendi adamlarından birini takmıştı Uzay.

Adamından öğrendikleriyle çocuğun sabahın köründe işten çıkar çıkmaz okulun oraya gittiğini öğrenmişti. Sadece beklemekten başka bir şey yapmadığını öğrendikçe daha da merak etmiş adamına gözünü üzerinden kesinlikle ayırmamasını emretmişti.

Saat sabah 08:00 e doğru gelirken Uzay'da mekanında çıkmış eve geçmişti.

Asansör kullanmak yerine merdivenlerden çıkarken 4 numaralı dairenin önünde adımları biraz yavaşlamış evden gelen müzik sesine gülümseyip öyle yukarı çıkmıştı. Kendisinin aksine birilerinin keyifli olması güzeldi.

Eve girdikten bir saat sonra takip eden adamından yine mesaj gelmişti.

"Efendim Enes Bey bir arkadaşı ile okulun önünde buluştu. Kendisi çok sinirliydi. Birlikte okulun yanındaki bir cafeye gittiler." dedi adam.

"Takibe devam et."

"Neyin var Enes? Kim bu arkadaş?"

Saat 17:00 gibi telefonum çaldığında bu sefer arayan Enes'ti.

Hasta hissettiğini söyleyip izin istemişti oğlan ondan. Enes ne kadar iyiyim gelme dese de Uzay onu asla yalnız bırakmazdı.

Bir saat sonra evine gittiğinde yatağında ter içinde kalmış, yanakları kızarmış çocuğu görünce adamın sakin hali yerini telaşa bırakmıştı. Hemen çocuğun üstünü değiştirip ıslak havluyla vücudunu sildi. Birkaç saat sonra gözlerini açtığında ateşi düşmüştü oğlanın. Karşında Uzay'ı görünce şaşırmış ama dillendirmese de sevindiğini Uzay onun gözlerinin içine bakarak anlayabiliyordu.

Teşekkür etmesini sevmediği için Enes kahve gözlerini Uzay'ın gözlerine dikti uzun süre. Bu onun teşekkür etme şekliydi. Çocuk tekrar uykuya dalınca Uzay da içi rahat ermese de evden ayrılmıştı.

Sabah kimle buluştuğunu neler olduğunu soramadığından aklı sorularla doluydu ama bir şekilde öğreneceğini de biliyordu.

Uzay gittikten baya bir süre sonra Enes, telefonuna peş peşe gelen mesajların sesiyle gözlerini aralamıştı.

Cancan: Enes?

Cancan: Enessss??? Merak ettim seni. İyisin di mi? İyi ol...

Aklım ondaydı sarışın oğlanın. Kendi yüzünden hasta olduğunu düşünüyordu .

Cancan: Off merak edip cevap alamamak çok kötüymüş! İyi misin?"

Enes: Meraklı civciv iyiyim ben merak etme. İşten izin alıp eve geldim. Gelir gelmez  de uyumuşum şimdi uyandım.

Cancan: ohh şükür.  İyi olmana sevindim.

Enes: Çok yorma kendini yarın ilk iş günün.

Can: Tamam🫡

Rahatlamıştı sarışın oğlan.

Sabah okula gittiğinde  Can sınıfa girer girmez Enes'i gördü. Arka sıradaki gülen çocukların bakışlarına aldırmadan Enes ile sarıldılar sıkıca.

" Nasıl oldun? "

"Çok iyiyim" diyip Can'ın yanağıbdan makas aldı Enes.

Arkadaki gruptan " oooooo" sesleri gelince Enes, arkasını dönüp ters ters onlara baktı sadece bulaşmak istemiyordu.

Bütün gün hocaları dilemekten beyinleri  yansa da nihayet  dersleri bitmişti. Enes ile beraber çalışacağı cafenin oraya geldiklerinde Can'ın mesaisi birazdan başlayacağı için ayak üstü birbirleriyle vedalaştılar.

" Dikkatli ol. Seni biri rahatsız ederse ya da hoşuna gitmeyen bir şey olursa hemen bana haber veriyorsun.  Hemen yanına gelirim tamam mı Cancan?"

Bebekmiş  gibi davranıyordu Enes,  Can'a onu sabahtan beri her fırsatta tembihliyordu.

" Tamam Enessssss. Bu kaçıncı tembihin. Söz, haber vereceğim. Zaten senden başka tanıdığım kimsem yok ki bu şehirde."

Enes, birden durup Can'ın yüzüne uzun uzun baktı.

" Bunu sonra konuşuruz. Ben varım artık tamam mı? Merak etme!"

Can kafeden içeriye girerken Enes hala tembihe devam etmiş çocuğu kaçırmıştı.

Can'ın yanından ayrılıp işe doğru giderken aklına bir sürü şey gelmişti Enes'in. Daha birkaç gündür tanıyorlardı birbirlerini ve hiç aileleri hakkında konuşmamışlardı. Bugün Can'ın "kimsem yok" derken onun da kendi gibi önceden kimsesiz olduğunu düşünmüştü ama emin de değildi tabi. Hem Enes artık kimsesiz değildi onun Uzay'ı vardı artık. Ya Can'ın? Onu gördüğü ilk günden sevmişti Enes. "Belki ben de onun Uzay'ı olabilirim." dedi kendi kendine mırıldanırken.  

****

KİMSESİZ ADAMLAR [BxB]Where stories live. Discover now