30. Trip

2.4K 113 3
                                    

Neredeyse öğlen olmuştu..

Kerem ile Enes belki uyanmamıştır diye sessizce odalarından çıkıp teknenin ön tarafına doğru geçtiklerinde Enes tek başına oturuyordu.

Uzay, Can'ın elini bırakıp endişeli bir halde Enes'in yanına gittiğinde Can onun Enes'e olan düşkünlüğüne bir kere daha şaşırmıştı. Bir yıldır tanıdığı çocuğa karşı sanki babasıymış gibi davranıyorken kendi babasının öz oğlunu bile silmesi aklına gelince kan bağı olmayan iki insanın birbirini böyle sevmesi garip  ama güzel gelmişti.

" Ne oldu Enes? Neyin var?"

" Yok bir şeyim Uzay!"

Elini uzaydan çekip ayağa kalktı Enes.

"Benim için bu kadar endişelenme! Senin için üzülüyorum bak. Biraz rahat ol. " dedi Enes zoraki bir gülümsemeyle. Bunu derken bile gözlerinden düşünceli ve üzgün olduğu anlaşılıyordu.

"Saçmalama Enes. Nasıl senin için endişelenmeyeyim." deyip yüzünü astı Uzay.

"İstersen konuşabiliriz Enes" diye araya girdi Can.

"Haydaaaa... Yok bir şey dedim ya!! Hiç mi tek oturamayacağım illa yanımda biri mi olmalı? Keyif yapıyorum şurada ne sorguya çektiniz hee!"

Bağırarak olduğu yerden sinirle kalkarken sendelemişti. Can onu tutmaya çalıştığında kolunu sertçe elinden çekip onu da tersleyince Uzay'ın çenesi sinirden kasıldı.

" Enesss! Düzgün konuş Can'la." diye kızarak Enes'i uyardı. Az önceki endişeli hali yerini öfkeye bırakmıştı.

Enes onlara bakmadan başını sallayıp yanlarından hızlıca gittiğinde Uzay'ın bu şekilde Enes ile aralarına girmesine, kendi yüzünde ona kızmasına sinirlenmişti Can. Enes'in gidişiyle beraber Can da Uzay'ın yanına gitti.

"Bir daha arkadaşımla ne yaşarsam yaşayayım aramıza girme! Karşındaki de çocuk değil! Ona böyle emirler veremezsin!" dediğinde, Uzay beklemediği tepki karşısında şaşırmış, bir elini alına koyup yapmacık bir kahkaha atarken arkasını dönmüştü.

" Nasıl güzel bir sabaha başlamıştım şimdi nasıl devam ediyor! Çok güzel!
Biri trip atar biri kızar. Sabır ver Allah'ım ya!" dedi sinirle, Can'ın üzerine üzerine bağırarak. Can adamın ona böyle bağırmasını beklemiyordu. Uzay nasıl onun birden ters yapısına şaşırdıysa Can da Uzay'ın ona bağırmasına şaşırmıştı. Hiçbir şey söylemeden arkasını dönüp içeriye gitti oğlan.

Herkes bir yere dağılmış kimse kimseyle konuşmuyordu. Kahvaltı hazır olduğunda Can, Enes'in yanına gitti. Enes ne kadar yalnız kalmak istese de Can onu yalnız bırakmazdı.

" Uzay bana kızdı." diye lafa girdiğinde Enes hemen kafasını Can'a çevirdi.

" Neden? Ne oldu? Bağırdı mı sana yoksa?"

Kaşları çatılmış giderek sinirleniyordu. Bu haldeyken bile Can'ı düşünüyordu, aptal.

"Arkadaşımla arama girme!" dedim diye bağırdı bana. Neyse ya boşver"

"Benim yüzümden sizin de aranız bozuldu."

"Saçmala Enes. Herkes birbirini yeni yeni tanıyor. Kimse kimsenin huyunu suyunu bilmiyor.
Siz de beni sessiz gördünüz, yaşım da küçük diye iyice hassas bir şey sanıyorsunuz. Bir daha yanınızda ağlamayacağım." dediğinde, Enes gülüp sarılmıştı oğlana.

''Ya sen öfkeli civcivsin ne hassası. Hepimizi yola getirirsin sen!''

'' Enes, sana bir şey söyleyeceğim.''

KİMSESİZ ADAMLAR [BxB]Onde as histórias ganham vida. Descobre agora