26. Hafta sonu

2.6K 116 4
                                    

Kahvaltı yaparken Can, Uzay'ın yanındaydı. Her zaman ki gibi Enes, Can ile ilgileniyor tabağına zorla bir şeyler koyup yemesi için zorlarken adam bu sahneyi ilk gördüğünde nasıl da kıskanmıştı ama şimdi izlemek hoşuna gidiyordu. Biri oğlu biri bebeğiydi. İkisinin de böyle iyi anlaşması birbirlerini düşünmeleri çok güzeldi.

Teknenin baş kısmına geçip oturmuş bir şeyler içip muhabbet ediyorlarken Uzay, Can'a yaklaşıp "Üşüdün mü bitanem?" diye sordu.

"Birazcık "

Oğlana sarılıp kucağına aldığında Can, Enes' lerin yanında utanmıştı.

" İşte şimdi tam bir bebek oldu." dedi Enes gülerek.

Oglan utandığı için kafasını Uzay'ın boynuna sokup saklanırken Uzayda fırsattan istifade mis kokusu deniz kokusunun önüne geçen oğlanı kokluyordu. Sarı dalgalı saçları adamın yüzüne değerken kucağındaki küçük bir bebekmiş gibi kollarını ona sıkıca sarmıştı. Arabada seni yemek istiyorum diyen cesur Can gitmiş yerine bebek Can gelmişti.

"Bu gece burada mı kalalım yoksa evlere mi dönelim? " 

" Burada kalalım! Pazartesi okul başlıyor. Hiç gitmek istemiyorum. Son son özgürlüğün tadını çıkarmak istiyorum." dedi Enes derin bir nefes alarak.

" Ben de okula gitmek istemiyorum! " dedi Can yüzünü asıp.

"Kerem sen de kabul ediyorsan bu gece burada kalalım ama siz ikiniz Pazartesi okula gideceksiniz. Başka bir seçeneğiniz yok."

" Uzay'ın sinirli yanını görmek istemezsiniz. " dedi Kerem gülerek.

" Ben de bana emir verilmesinden hiç hoşlanmam!" dedi Can.

Ortamda bir anda sessizlik olmuştu. Kimse Uzay'ın kucağında bir bebek gibi oturan Can'dan böyle bir çıkış beklemiyordu. Cesur Can yine çevrimiçiydi.

"Bebeğim emir vermiyorum yanlış anladın. Neden gitmek istemediğinizi biliyoruz. O yüzden karşı çıktım size. Kimse için hayatınızı, düzeninizi bozmanızı istemiyorum. "

Can, sesini çıkarmadan denize bakarken Enes " Uzay sen çok değiştin." dediğinde herkesin bakışları  onu bulmuştu

" Can'dan öncesi ve sonrası bir Uzay var artık. Eskiden az konuşan, açıklama yapmayan, sert Uzay gitti yerine bebeğine açıklamalar yapan sevimli bir Uzay geldi.Ben okula gitmiyorum desem tekme tokatla yollarsın vayyy be reisss Can'a gelince minis minnoş laflar" deyip kahkaha attığında Kerem'de ona hak verir gibi kafasını sallayıp gülüyordu.

"Uzay filan anlamam ben kimseyi dokundurtmam sevgilime!"

Kerem'in Enes'i böyle sahiplenmesine herkes gülerken Enes uzanıp adamın yanağından bir öpücük çalarak göz kırptı.

" Halimden çok memnunum." Diyen Uzay'da, Can'a sıkıca sarılıp kafasından öptü.

Hava iyice soğuyunca içeriye geçtiler. Enes ve Can kendi aralarında muhabbete dalmışken Uzay ile  Kerem de onlardan uzakta konuşuyorlardı.

" Ortalık sakinleştiğine göre artık kendi işlerimize dönebiliriz. İlgilenmememiz gereken bir orospu çocuğu var. Kaç gün oldu." dedi sessizce Kerem.

"Hiç aklımdan çıkmıyor ki. Ona yapacaklarımı yavaş yavaş yapacağım. O kadar kolay kurtulamayacak benden. "

"Bizimkilere sordurdum bir tane bile arkasından arayanı yok. Kim bilir kaç kişinin canını yaktı." dedi öfkeyle Kerem.

" Pazartesi ilk iş onu hallederiz."

"Yalnız senin minik öfkeli civcivin çok sessiz, utangaç gözüküyor ama baya dişliymiş. Emir almayı sevmiyorsa senin işin zor. Sen de emir vermeyi hiç sevmezsin." dedi bıyık altı gülüp dalga geçen Kerem.

" Evet öyle ama bu halini sevdim. Ben ona ayak uydururum. O ne isterse ne derse benim için kabul."

"Enes haklı yeni Uzay daha sevimli." dedi Kerem gülerek."Can' la ilgili hala bir şey araştırmadın mı? Çocuk hakkında sadece nerede oturduğunu, okulunu ve yaşadığı yeri biliyoruz." dedi Kerem.

"Araştırmayacağım. Bundan rahatsız olacağına eminim. Benden uzaklaşabilir. Kendi isterse bir gün zaten anlatır. Onu kaybetme riskine giremem."

Kerem sessizce kafasını sallarken Uzay, " Saat geç oldu yatalım artık." dediğinden herkes ayaklanıp yerine gitti.

Can yine Uzay'ın göğsüne yatmış, saçları yavaşça okşanırken kedi gibi iyice adama sokuluyordu.

"Can"

"Hıı?"

"Ben senin odandan senden izinsiz bir şey aldım bebeğim."

"İstediğin her şeyi alabilirsin Uzay. Sormana bile gerek yok." 

Ona böyle bir şey söylemesi adamın çok hoşuma gitmişti. Nasıl da onu hemen hayatına katmasına sevinmişti.

Uzay, cebindeki ojeyi çıkarıp ona gösterdiğin de oğlan çok şaşırmış anında yüzünün ifadesinden gerildiğini anlayabiliyordu adam.

"N-neden bunu aldın?"

" Sana çok yakışacağına eminim. Sürülü halini görmek istedim bebeğim."

Suratı iyice asıldı çocuğun.

" Süremem! "

" Neden bebeğim? Yoksa sevmiyor musun? Sevmiyorsan sıkıntı yok. Ben odanda görünce kullandığını düşündüm."

"Hayır seviyorum."

" O zaman neden süremiyorsun anlamadım."

Gözleri dolmuş halde kafasını öne eğdi sarışın oğlan.

"Sürersem insanlar bana kötü davranır. Okulda zaten arkamdan kötü konuşuyorlar. Daha fazla kimseyle uğraşmak istemiyorum. Yoruldum." dedi göz yaşları akarken.

Duyduklarından sonra yumruklarını sıktı Uzay. Ona böyle hissettiren herkesi öldürmek istiyordu. Ne kadar yorulmuş ki bir ojeden bile korkuyordu. Neler yaşadı kim bilir diye geçirdi aklından.

" Bana bak güzel bebeğim! Hadi kaldır kafanı. Kimsenin sana ne dediğini umursama. Sen nasıl istiyorsan o şekilde yaşamalısın. Enes de sen de hayatınızda kimseyi umursamadan devam etmelisiniz. Biliyorum kolay değil ama bu şekilde tavizler verirsen hiçbir zaman sen sen olamazsın. Siz çok değerlisiniz. Başkalarının ağzından çıkan saçma sapan laflarla kendinizi üzmeyin. Yoksa ben sana böyle hissettiren herkesi sikip atacağım. Yapayım mı böyle bir şey?" Gülerek konuşurken gözünü kırpsa da içimde fırtınalar kopuyordu adamın. Sonunda gülmüştü Can.

O nasıl güzel bir gülüştü öyle...

"Bebeğimin tırnaklarına ojesini ben sürebilir miyim? "diye sordu, elimdeki ojeyi ona göstererek.

Can, kafasını salladığında her bir tırnağına ojeyi büyük bir dikkatle sürdü adam. Çok güzel olmuştu. Ona her şey çok yakışıyordu.

" Çok güzel oldu bebeğim." deyip kuruması için parmaklarına üflerken Can birden adamın yüzünün her yerinden öpmeye başladı.

Bu nasıl güzel bir teşekkür etme şekliydi böyle.

Ona özel.

" Keyif aldın mı bugün?"

"Evet çoookkk. Senin yanında hep mutluyum ki zaten. "dediğinde daha sıkı sarıldı Uzay.

" Ben de senin yanında çok mutluyum küçüğüm."

" Hep benimle olacaksın di mi Uzay?"

"Evet bebeğim. Sen istemediğin sürece seni asla bırakmam. "

" İstemem ki! " deyip kafasını adamın boynuna gömdü.

****

KİMSESİZ ADAMLAR [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin