46. Babacık

2.7K 98 7
                                    

Enes x Kerem

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Enes x Kerem

Kerem, uyandığında yanı boştu. Saat neredeyse öğlene gelirken yattığı yerden son günlerin hesabını kendine soruyordu. Herkesi telaşlandırıp üzmüştü, en çok da Enes'i. Onun yüzünden zarar bile görmüştü güzeli. Enes, onu mutlu edebilmek için kaç gündür etrafında deli oluyordu oysa ki hiçbir sey yapmadan bile iyi gelirdi oğlan Kerem'e. Bu hayatta yaptığı en doğru ikinci şey Enes'e aşık olmak olmuştu birincisi ise sorgusuz sualsiz 19 yasindayken Uzay'ın peşine takılmaktı. Enes'i beklediği bir yılın her saniyesine değmişken onsuz bir ömür bile düşünmek istemiyordu.


Yataktan kalkıp üzerine Enes'in sandalyede duran sweatshirtünü giydi. Onun gibi güzel kokuyordu. Koridorda yürürken açık bahçe kapısından gelen soğuk hava çıplak bacaklarını üşütürken koltuğun üzerindeki şalı alıp bahçede sigara içen sevgilisinin yanına giderek omuzlarına örttü.

'' Günaydın bebeğim, üşüteceksin.''

'' Günaydın kocam  gel bir sarılayım sana. '' dediğinde Enes, sigara olmayan elini Kerem'in beline atıp onu kendine doğru çekti. Yeni uyanmış sevgilisinin boynunu öperken Kerem de ona sarıldı.

" Ohh çok güzel kokuyorsun yavrum. "

'' Sevgilim''

'' Efendim yavrum''

'' İçeri geçip birbirimizi mi ısıtsak? ''
Kerem'in sorusuyla Enes, elindeki sigarayı fırlattığı gibi adamın dudaklarına yapıştı. Kısa sürede vahşilesen öpüşmeleriyle içeriye kadar geldiklerinde dilleri birbirine dolanıyor, üşümüş elleri vücutlarının her yerinde dolaşıyordu . Kerem, oğlanın üzerindeki tshirtü etek uçlarından tutarak çıkartıp odanın bir köşesine fırlattı. Boynundan başlayıp göğüs uçlarına kadar öpüp emdiğinde, kollarının arasındaki vücudu geriye doğru kıvırılıyordu. Bir hamleyle arkasını döndürüp bahçe kapısının camına yapıştırdığında Enes'in hızlı solukları camda buhar yapıyordu. Kerem, bir eliyle göğüs ucunu sıkıştırırken diğer eliyle de çenesinden tutup kafasını kendine doğru döndürmüş hoyratça öpüyordu. Önce boynunu yalayıp ardından kızartana kadar emdiğimde " Kerem" diye inledi Enes.

Kerem, onu ensesinden tutup öne doğru eğerken kalçasını da yukarıya doğru çekti. Düşmemek için eliyle camdan destek alıyordu oğlan. Kerem, üzerine doğru eğilip ensesinden sırtına kadar dilini gezdirirken, en son bel oyuntusundan öpüp boxerıyla eşofmanını aynı anda yere indirdi. Güzel kalçasının iki yanından tutup, dizlerinin üzerine çömelmiş halde deliğini yaladığında Enes inliyor, her inleyişi Kerem'i daha da azdırıyordu. Dilini deliğinden içeri yolladığında Enes de kendini çekmeye başladı.
Yeterince ıslandığını düşündükten sonra parmaklarını içeri yollarken  ''Ahh Kerem'' diye inledi güzeli. Kerem, Enes'in sert olmasından hoşlandığını biliyordu, ikisi de sert  seviyorlardı.  Ayağa kalkmış bir eliyle boynundan tutup öperken bir yandan da parmaklarıyla da içinde hızla git gel yapıyordu.

''Yeter babacık içime gir lütfen'' dediğinde Kerem'in kalçasına geçirdiği tokatla haykırıp kafasını geriye attı. Hiç beklemeden bir kez daha tokatı geçirdiğinde kalçası iyice kızarmıştı.

Parmaklarını deliğinden çıkarıp, tokat atıp kızarttığı kalçasını öptükten sonra eline tükürüp sertliğine yaydı. Enes'i ensesinden tutup cama yapıştırdığında sertliğini deliğine hizalayıp hiç alışmasını beklemeden içine soktuğunda acıyla çığlık attı oğlan.

''Ahh Babacık''

'' Hoşuna gidiyor mu bebeğim?'' İki eliyle belinden tuttuğu Enes'in içine hızla girip çıkıyor, inlemeleri dışarıya kadar çıkıyordu.

'' Daha hızlı babacık daha hızlı'' O böyle yalvardıkça daha da hızlanmıştı Kerem.

'' Geliyorum '' deyip zevkten inlerken menilerini cama fışkırtarak boşalmıştı güzeli.

Cama yapışan yorgun bedenini alıp önlerindeki koltuğun sırt kısmına doğru eğdi. Üst bedeni koltuğa eğilmişken tek bacağını dizinden tutup koltuğun kenarına kaldırdı. Elleriyle bacağından kalçasına kadar okşayıp bir yandan da içine girip çıkarken, kafasını koltuğa gömmüş hala inliyordu. Darbeleriyle titreyen kalçalarının güzelliği Kerem'i daha da azdırırken çok geçmeden büyük bir inlemeyle oda oğlanın içine boşaldı. Siki hala içindeyken onu tutup koltuktan kaldırdığında, menileri bacaklarının arasından akıyor, terden ıslanmış sırtı Kerem'in terli göğsüne değiyordu. İkisinin de yapışmış bedenleri aynı hızda soluklanıyordu.

'' Isındın mı bebeğim?''

'' Hem de nasıl babacık. Bir daha yapacağız di mi? ''

''Yetmeyeceğini biliyordum güzelim."

Kahvaltıdan önce iki kere daha yaptıkları için iyice yorulmuştu güzeli. Birlikte küvetin içine uyandıklarında onu severken göğsünde uyuya kalmıştı Enes. Her günü böyle geçsin istiyordu Kerem. Ne yapıp edip Enes'i buraya taşınmaya ikna etmeliydi.

Banyodan çıkıp yatak odasına geldiklerinde Enes'in yüzü kalçasına giren ağrıyla kasılmıştı. Ağrı kesici kremi alıp yanına oturdu Kerem.

" Hadi sevgilim krem sürelim acı çekme daha fazla."

Sessizce kafasını salladı. Kremini sürüp boxerını giyinmesine yardım ederken sevişirken ki vahşi çocuk gitmiş yerine uysal sessiz bir bebek gelmişti. Yanaklarını avuçlarının arasına alıp dudaklarına derin bir öpücük kondurdu.

"Seni seviyorum güzelim"

"Ben de seni seviyorum sevgilim"

Kucağına alıp mutfağa kadar götürüp tabureye oturttu sevgilisini. Kerem, kahvaltıyı hazırlarken Enes'de  telefonuyla ilgileniyordu. Masaya oturduğunda telefonunun ekranını bana döndürdü. İkisinin teknede çekilmiş bir fotoğrafını paylaşmıştı hesabında. Kerem böyle bir şey beklemiyordu.  Gördüğü şeye hem şaşırmış hem de çok mutlu olmuştu adam. Hiç aklıma bile gelmemişti daha önceden böyle bir şey.

"Paylaştıktan sonra sormak doğru olmaz gerçi ama senin için bir sakıncası varsa fotoğrafı kaldırabilirim."

Kerem, parmağıyla yanağını okşayıp dudaklarından öptü.

" Sakın kaldırma aksine çok hoşuma gitti."

"Senin hesabın var mı bu sitede?"

"Hayır güzelim ben kullanmıyorum. Ne kadar çok takipçin varmış."

" Eee sen eşini ne sandın. Sana bizim de kendimize göre ortamlarımız var derken boş yapmıyorduk. Bir hayran kitlemiz var Kerem Efendi."

"Bak sen... Seni kıskanırım ama ben böyle."

" Valla az önce ben dosta düşmana mesajımı verdim. Başım bağlı. Kıskanmana hiç gerek yok sevgilim."

" Hehh şöyle... Serseri ! O bağlı başını ısırırım senin laflara bak. "

Enes'in ilişkilerini böyle korkusuzca yaşayıp etrafıyla paylaşması Kerem'i tahmin ettiğinden daha çok mutlu etmişti. Tüm gün aklına her geldikçe gülümsemişti adam.

Çok seviyorum ben bu deliyi...

****

KİMSESİZ ADAMLAR [BxB]Where stories live. Discover now