KİMSESİZ ADAMLAR [BxB]

19. KAYIP

Duştan sonra Kerem, Enes'in üstünü giydirip saçlarına kadar kurutmuştu. Daha birbirlerini çok  kısa süredir tanımalarına rağmen şimdi nasıl bu halde olduklarına Enes inanamıyordu.

Her şey çok hızlı ve yoğun bir şekilde ilerlese de Enes, şu an  aralarındakinin tam olarak ne olduğunu kafasında anlamlandıramıyordu.

Şimdi biz... sevgili miyiz?

Enes, salonda tek başına oturmuş ne yapacağını bilmez halde düşünüyorken Kerem, içeride içecek bir şeyler hazırlıyordu. Oğlanın aklında bin tane soru vardı. Gerçekten şu an nasıl davranacağını bilmiyordu.

Kerem, salona geldiğinde Enes'in düşünceli yüzünün halini görünce hemen elindeki bardakları sehpaya bırakıp önüne çöktü.

" Ne oldu, canın mı acıyor? İstiyorsan biraz daha krem sürebiliriz. "

"Kafam karışık."

"Na-nasıl?" Anında içine sıkıntı yerleşmişti adamın. 

"Daha birkaç gündür tanışıyoruz. Bu aramızda olanlar filan. Kafamda neyi nereye koyacağımı bilmiyorum. O yüzden biraz karışığım."

Kerem, kaşlarını çatarak Enes'in yüzüne bakarken zihninin içini gereksiz korkular işgal ediyordu.

" Ama seninim demiştin? Neden fikrini değiştirdin ki?"

Öfkeyle yerinden kalktığında ellerini saçlarına atıp olduğu yerde döndü. Kerem'in, bu ciddi ve gergin haliyle çok durmadan Enes de yerinden kalkıp adamın karşısına dikildi. Neden bu kadar gerilediğini anlamıyordu.

"Kerem sadece kafam karıştı. Anlamama yardımcı olacağına öfkeleniyorsun. " 

Öfkesine yenik düşüp kızgın kızgın oğlana bakarak hiçbir şey söylemeden sigarasını alıp da bahçeye çıktı.

" lan manyak mısın? Sikerim lan böyle şeyi!!! Ne söyledim sanki bu kadar tepki verecek!"

Gerçekten olan biteni anlamıyordu Enes. Bakıldığında çok normal bir soru sormuştu ama Kerem'in bu tavrı çok beklenmedik ve sinir bozucu gelmişti. Daha fazla orada kalmak istemediğinden üstüne ceketini giyip evden çıktı. Tam bahçeden geçerken Kerem'in "Enes !" diye bağırıp yanına gelmesiyle kolundan sertçe çekilmesi bir oldu.

"Nereye gittiğini sanıyorsun?"

"Siktir git beni delirtme Kerem! Sal beni! " Kolumu sinirle adamın elinden kurtardı oğlan.

"Git ulan git! Siktirdin kendini aldın zevkini şimdi git tabi! " diye çocuğun arkasından bağırınca adamın ettiği laflara gözü dönen Enes, ona doğru döndüğü gibi suratına yumruğunu indirdi. Hem sinirinden ağlıyordu hem de vuruyordu ama asla darbelerine karşılık alamıyordu.

Gücü tükendiğinde üstünden kalkıp kendini yanına yere attığında ağlaması durmadı. Ortada bir şey yokken çok güzel geçirdikleri iki günün üzerine bu laflar çok ağırına gitmişti. Yerde yatan adama bakmadan kalktığı gibi kendini bahçeden dışarı attı.

Ne yapacağını bilmeden yürürken dayanamayıp soğuk kaldırıma yığılırken çoktan pişman olmuştu.
İki gündür ona bebek gibi bakan adama sebebi ne olursa olsun el kaldırmamalıydı. Yaşla dolmuş gözlerine avuçlarını bastırıp derin bir nefes aldıktan sonra cebinden telefonunu çıkarıp Uzay'ı aradı

Adam telefonu açıp daha tek kelime edemeden Enes'in "Uzay! " deyip ağlamaya başlamasıyla panik olmuştu Uzay.

"Enes ne oldu, neden ağlıyorsun? Neredesin hemen yerini söyle bana! Enes!  Sakin ol, nefes al, neredesin? "