44. Bu Kim?

2K 95 10
                                    

Kerem'in son olaylarının üzerinden dört gün geçmişti. Kerem' de  Can' da daha iyiydiler
Uzay için Can'la aynı evde yaşamak, onun her halini görüp, onu tanımak harikaydı. Günün büyük bir kısmını dipdibe geçiriyor birbirlerine dokunmadan duramıyorlardı.


Yanına uzanmış uyanmasını beklerken Uzay'ın son zamanlardaki en önemli işi onu uyurken izlemek olmuştu. Göğsündeki kafasını kıpırdattığında sarı dalgalı saçlarını okşadı. Bayılıyordu sarı saçlarına.

"Günaydın bebeğim."

"Günaydın aşkım"

"Nasıl hissediyorsun kendini? " İyicene adamın göğsüne sokulmuş ince parmaklarını göğsünde gezdiriyordu Can.

" İyi değilim. Sıkıldım yatmaktan dışarıda olmak istiyorum."

" Yatıp iyileşmen lazım doktor çok fazla hareket etmemeni söyledi."

"Off hareket etme, sevişme, dışarı çıkma bu ne ya bıktım!"

Huysuz Can'ın kaşları çatılmış haliyle bile güzel geliyordu Uzay'a.

" Seni ısırırım çocuk şöyle tatlı olma!"

" Isır o zaman sev bir şey yap sıkılıyorum diyorum."

Can'ın isyanına gülerken kafasını geriye doğru attığında sarı kafa sinirlenip adamın göğsünü çimdikledi.

"Ahhh! Tamam tamam. Nereye gitmek istersin?

" Immm tekne?"

" Olur bebeğim. Hadi hazırlanalım."

Can'ı yataktan kaldırıp banyoya taşıdığında birlikte duş almış odalarına geri döndüklerinde de Uzay, onun kıyafetlerinin olduğu dolabı açıp bakınırken Can da onu izliyordu. Geçen gece barda giydiği t-shirtü çıkartıp gösterdiğinde oğlan şaşırırdı.

" Bunun içinde çok güzeldin. Yine giy."

" Rahatsız olmaz mısın böyle giyinmemden?"

" Hayır olmam. Çok yakışıyor sana bu tarz giysiler. En çokta kısa t-shirtlerini seviyorum."

Az önce gülen suratı birden asılıp kafasını önüne eğdiğinde yanına gidip çenesinden tutarak kaldırdı.

" Ne oldu neden yüzün düştü?"

" Bir şey olmadı. "

" Küçüğüm lütfen ne olduğunu anlat bana. Bir sorun varsa beraber çözelim. Sen benim sevgilimsin. Bak birlikte yaşıyoruz artık aramızda konuşamadığımız bir şeyler olmasın."

Can birkaç dakika daha konuşmayıp gözleri dolduğunda saklar gibi kafasını önüne eğmişti.

" Can lütfen. "

" Babam hep kızardı."

Tanıştıklarından beri ilk defa Can ailesinden bahsediyordu. Bugüne kadar araştırmamıştı Uzay, Can'ın tepkisinden korktuğu için hep ondan bir hamle beklemişti. Ailesiyle sorunları olduğunu tahmin edebiliyordu. Can da ona hiç ailesini sormamıştı muhtemelen konu kendi ailesine gelir diye konuşmak istemiyordu.

Uzay, ona sıkıca sarılırken mümkün olsa ağlarken titreyen bedenini içine sokar, onu mutlu etmek için her şeyi yapardı.

"Bak bana güzelim. Ben de dahil kimse sana karışamaz. O yüzden istediğin her şeyi giyip her şeyi yapabilirsin. Sen bu kıyafetlerle mutluysan ben de mutluyum. Hem sana çok yakışıyorlar. Hadi gel daha önceden giymediğin bir şey giy. Seni içinde görmek istiyorum. Hadi!"

Ağlamaktan kızarmış gözleriyle adama baktı oğlan. Uzay, onun elinden tutarak dolabın önüne getirdiğinde az önce gözüne çarpan siyah gömleği çıkarıp üstüne tuttuğun da hemen yüzü gülmüştü.

"Merak ettim giyer misin?"

Kafasını sallayıp üzerindeki tshirtü çıkartıp yatağa atarken gömleği giydi. Uzay, gördüğü manzaraya ne kadar bayılsa da Can'ı bunun içinde başkalarının görecek olmasını düşünmek bile onu kıskançlıktan kudurtuyordu.

"Nasıl gözüküyorum? "

" Sen.. Sen çok güzelsin bebeğim çok yakıştı."

Can'ın yüzündeki gülümsemesi büyümüş utandığı için yanakları kızarmıştı. Onu tanıdıkça adam oğlanın her halini seviyordu. Bazen küçük bir çocuk gibi çekingen bazen de utanmaz, ne istediğini bilen, dediğim dedik koca bir adam oluyordu Can.

" Can seni böyle soyunurken görmek, bu kıyafetlerin içinde olman beni şu an mahvediyor. Onları üzerinde parçalamamı istemiyorsan bebeğim bir an önce üzerine normal şeyler giymelisin."

Can yüzündeki hin gülümsemeyle ona doğru yaklaşıp  adamın önündeki şişkinliğe dokundu.

" Bu kadarcık şeyde bile hemen kötü oluyorsun. " derken daha  yaklaşıp kendi üstündeki gömleğin düğmelerini açmaya başladı. Şimdi beyaz göğsü açıktaydı.

"Ben güzel şeyler hissetmek istiyorum. Özledim." dedi Uzay'ın aletini sıkarken.

"Cannn! Yapma bebeğim."

"Gömleğimi çıkarmayı istemez misin aşkım? "

Uzay'ın elinden tutup kendi göğsünde sürterek kasıklarına kadar indirdi. Çok yakınlardı. Kokusu içine dolarken her zerresi onu istiyor, üstündeki gömleği parçalamamak için kendini zor tutuyordu Uzay.

Boynunun kokusunu içine çekip dilini sürttükçe kafasını yan yatırarak adama alan açmıştı.
Kollarını boynuna dolandığında onu kucağına alarak yatağa doğru ilerledi. Öpüşürken kalçasını adamın kasıklarına sürtüyor dudaklarının arasında inliyordu.

"Can duralım artık canını yakmak istemiyorum."

"Hayır! "

"Bebeğim lütfen."

Kendini geri çektiğinde anında Can'ın kaşları çatıldı. Birden eliyle Uzay'ın çenesini sertçe sıkıp yüzlerini aynı hizaya getirdi.

"Bana bak Uzay sana bin kere söyledim! Bana her an kırılacakmışım gibi davranma! İstediğimi bana ver! "

Karşımdaki çocuğun sert tavrıyla şok olmuştu Uzay. Daha birkaç saniye önce oğlan bebek gibiydi
Normalde olsa hiç düşünmeden istediğinin fazlasını verirdi Uzay ama söz konusu Can'ken her şeyi defalarca düşünmeden edemiyordu. Kusura bakma sinirli bebek ama bugün olmaz.

" Can senin canını yakacağımı bilerek sana bunu yapamam. Yapmam!  Anla beni lütfen. "

İstediği olmayan oğlan bir hışımla adamın yanından kalkarken yüzü acıyla kasılsa da yine de karşısında dimdik durup öfkeyle ona baktı.

" İyi Uzay çıkmıyorum dışarı filan. İzin verirsen uyuycam."

" Gitmemi mi istiyorsun?"

" Hayır sadece uyuycam sen istediğini yapabilirsin. "

Yatağa uzanıp arkasını adama dönerek yattı. Hiçbir şey diyemedi Uzay.  O an o odada ona fazlalık gibiymiş gibi hissettirmişti Can. Oysa adam sadece canını yakmak istemiyordu çocuğun. Tam telefonunu alıp çıkacaktı ki komidinin üzerindeki Can'ın telefonuna bildirim geldi.

" 0532 7*6 ** ** : Seninle konuşmam lazım. Kaçma benden! "

Lanet olsun bu kim şimdi!

****

KİMSESİZ ADAMLAR [BxB]Where stories live. Discover now