69. Eyvallah

1.2K 78 11
                                    

Enes, sabah uyandığında yanı boştu. Üzerine Kerem'in sandalyede duran hırkasını giyip içeriye gitti. Havanın soğukluğuna aldırmadan bahçede sigara içiyordu güzel adamı. Yanına gidip geniş sırtına sarılarak mis kokan ensesinden öptü adamı.

"Günaydın yavrum"

"Günaydın"

"Üşümüyor musun burada? Hasta olacaksın."

"Sigaram bitsin gireceğim sen beni bekleme gir içeri üşüme boşuna."

"Bir sorun mu var yavrum?Sanki biraz soğuk gibisin."

Eliyle yanağını okşayıp "Soğuk değilim bitanem sana öyle gelmiş." diyerek dudaklarına ufak bir öpücük kondurdu.

Yersen.

"Hadi öyle olsun."

Kerem'i dışarıda bırakıp içeri geçerken dönüp arkasına baktı Enes. Adamda onu izliyordu. Var bir şeyler ama hadi hayırlısı. Hızlı bir duş alıp hazırlanmaya başladı. Kerem yatak odasına geldiğinde giyindiğini görünce " Kahvaltı yapmayacak mısın?" diye sordu.

"Yok yavrum. Can ve Alaz bekliyor okulda yapacağız."

"Alaz?"

"Üst sınıflardan bir çocuk dün gece tanıştık baya kafa biri."

Kerem'in sorularına cevap verirken bir yandan da üzerini giyiniyordu. Sanki aklında bir şey varmış gibi yüzünde düşünceli haliyle yatağın kenarında oturuyordu.

"Hımm öyle mi? Ne çabuk arkadaş olmuşsunuz!"

Kerem'in sesindeki imayı anlasa da çok takılmadı. Zaten akşamdan kalmaydı o yüzden sabah sabah ufacık bir tartışmaya bile tahammülü yoktu.

"Aynen. Sohbet muhabbet biri sevdik baya. "

"Sevdiniz!?"

Ona bakmadan kafasını salladı. Son kez etrafa unuttuğu bir şey var mı diye kontrol ettikten sonra Kerem'in yanına gidip dudaklarına sıkı bir öpücük bıraktı.

''Ben çıktım yavrum. Akşam görüşürüz.''

''Görüşürüz dikkat et.'' diye arkasından ona bakarken geri dönüp yüzünü avuçlarının arasında sıkıştırıp dudağına iç çekerek sert bir şekilde öptü adamı Enes.

''Ohhh bee. Seni seviyorum güzel adamım.'' dediğinde gözlerinin içi güldü. Öyle güzel gülüyordu ki içini titretti şerefsiz.

''Ben de seni seviyorum güzelim.''

Hızla evden çıkıp motoruna atladı. Okula vardığında Cancan çoktan gelmiş Alaz' la kantinde takılıyorlardı. Bir sandalye çekip yanlarına oturduğunda hem kahvaltı yapıyor hem de muhabbet edip birbirlerini daha iyi tanıyorlardı.

Enes gideli bir saatten fazla olmuşken Kerem hala evdeydi. Normalde şu an işinin başında olmalıydı ama o burada kafasında milyon soruyla evde volta atıyordu.

" Sohbet muhabbet biriymiş de, sevmişmiş de bu kimdi şimdi ya?! Dün gece de onunlaymış. Sormasan söylemeyecekti bile. Gel de çıldırma amına koyayım!"

İçindeki kıskançlığın ortaya çıkmasına engel olamıyordu. Ondan başkasıyla mutlu olduğunu bilmekten nefret ediyordu. Kimdir nedir bu Alaz öğrenmesi lazımdı. İki gündür onu boğmayayım, kıskandığımı belli etmeyeyim diye deli gibi uğraşırken kendine engel de olamıyordu.

"Ulan birlikte değilken ayrı delirtti şimdi birlikteyiz yine delirtiyor. Kafayı yiycem. Ben ne yapsam bu çocugu nerelerde saklasam. "

İşe gitmesi gerektiği için hızlıca hazırlandı. Yatağın üzerinde sabah Enes'in çıkardığı tshirt duruyordu. Kerem'in aksine Enes aşırı dağınıktı. Çoğu zaman arkasını o topluyordu. Gidip t-shirtünü kirli kovasına atmadan önce yüzüne yaslayıp güzel kokusunu içine çekti. Utanmasa bütün gün iş yerinde t-shirtünü koklardı öyle güzel kokuyordu oğlanı. Kirli kocasında duran başka bir t-shirtün yakasının yırtıldığını fark ettiğinde elindekini bırakıp onu aldı. Bu neydi ki şimdi? Kavga mı etti yoksa. Hemen cebinden telefonu çıkarıp Enes'i aradı.

Enes
"Efendim sevgilim"

Kerem
"Bebeğim müsaitsen bir şey sorucam"

Enes
"Sor bitanem bizim çocuklarla oturuyoruz müsaitim "

Kerem
"T-shirtünün yakası yırtılmış kavga mı ettin dün gece? "

Enes
"Haaa yırtılmış mı o ya...
Hiç farkında değilim. Oldu bir şeyler yavrum ciddi bir şey değildi."

Kerem
"Nasıl yani? Neden anlatmadın? Enes kavga ediyorsun gecenin bir saati geliyorsun ve sen bana hiçbir şey anlatmıyorsun." Sona doğru sesindeki siniri daha fazla bastıramamıştı.

Enes
Önemli bir sey değildi Kerem. Aklıma gelmedi anlatmak.
Hem ben iyiyim dün gece gördün...

Kerem
Enes! Nasıl önemli değil beni delirtmeye mi çalışıyorsun?

Enes
Ya neden bu kadar gerginsin. Sabahtan beri soğuk yapan sensin şimdi de aramış hesap soruyorsun. Hayırdır Kerem?

Kerem
Sence?

Enes
Müneccim taşağı yemedim neyse derdin söyle açık açık Kerem!

Kerem
Hiçbir şey için bana haber vermiyorsun. Ben burada neciyim?
Kafana göre gidip elalemin adamlarıyla takılıp kavga ediyorsun sormasam bir şey anlatacağın yok! Sen benim eşimsin merak da mı etmeyeyim?

Enes
Elalemin adamlarıyla mı takılıyorum!!! Siktirtme lan bana şimdi kendini, düzgün konuş benimle. Her anımı sana haber mi vericem!? Başka bir emrin var mı? Beni boğma bu şekilde! Bana hala güvenmiyorsan da sen yoluna ben yoluma. Hadi eyvallah!

Telefonun yüzüne kapamasıyla telefonunu duvarda parçalaması bir oldu.

"Nasıl bu kadar rahat ayrılık konuşması yapabilir ya! Ulan hiç mi düşünmüyorsun beni?
Hiç mi kendini yerime koyamıyorsun bu kadar kolay mı senin için her şey! Ben senin kokuna bile doyamıyorken sen benden bu kadar kolay vazgeçip bir kelimenle beni hayatından çıkarıyorsun. Ne değersizmişim ben böyle ya..."

"Madem böyle istiyorsun Enes Bey tamam o zaman sen istedin bunu. Bundan sonra tanımadığın Kerem'i göreceksin bakalım bu halim hoşuna gidecek mi aptal sevgilim!"

****

KİMSESİZ ADAMLAR [BxB]Where stories live. Discover now