KİMSESİZ ADAMLAR [BxB]

22. İlkim

Can, Enes'i elinden tutup Kerem'in yanına kadar götürüp bıraktığında ikisi de gözlerini birbirinden ayıramıyorlardı.

Can ve Uzay ikisi yalnız kalsın diye evden çıkarlarken tam kapının önünde "Ya kavga ederlerse içim hiç rahat değil. Onları yalnız bıraktığım için tedirginim Can "dedi Uzay yüzündeki endişeyle.

"İkisi de çok pişman. Hiçbir şey olmaz bence. Hem bizim yanımızda nasıl konuşsunlar ki? " dediğinde Uzay, oğlanı kucağına alıp burnundan öptü.

" Bak seeenn! Ne çok şey biliyorsun öyle küçük şey. " deyip merdivenleri inmeye başladılar.

Can'ın evine girdiklerinde adam kucağındaki oğlanın indirmeden doğruca koltuğa oturmuş sıkıca küçük bedene sarılıp kafasını boynuna gömmüştü.

"Sonunda yalnız kalabildik. Artık sıkıntı, stres istemiyorum sadece seninle böyle olmak istiyorum Can." deyip kafasını geri çekip gözlerinin içine baktı oğlanın.

"Çok güzelsin. Bakmaya doyamıyorum." dediğinde Can utanıp elleriyle yüzümü kaparken birkaç saniye sonra dudaklarında hissettiği baskıya aynı şekilde karşılık vermeye başlamıştı. Ama istediği hızı ve sertliği karşı taraftan göremiyordu Can. Uzay'ın ona karşı çok hassas davrandığını, kendini kastığını hissedebiliyordu. Sanki kırılacakmış gibi öpüyor parmakları vücuduna zarar verecekmiş gibi nazikçe dolaşıyordu. Can birden adamın dudağını ısırınca Uzay, küçüğünün bu yaptığına şaşırıp geri çekildi.

"Uzay ben oyuncak değilim. Kırılmam. Bana bu kadar hassas dokunma. " dedi bir cesaretle. Derken bile utanmıştı ama ne yapsın daha fazlasını istiyordu.

Uzay'ın yüzündeki şaşkınlık yerini sinsi bir gülüşe bıraktığında gözleri kararmıştı. Bir şey söylemeden dudaklarıma yapışmış alt dudağını yalayıp emer gibi ısırıyordu... Can dilini içeri yolladığında ona yetişemiyordu artık. Çok sertti ama bu sertliği çok hoşuna gidiyordu oğlanın. Uzay'ın elleri kalçalarına inmiş avuçlarının içinde sıkıyorken Can kendini altında hissettiği sertliğe doğru bastırıp yavaşça sürünmeye başladı. Uzay'ın hareketleri daha da sertleşiyordu. Adam, oğlanın üzerindeki sweatshirtü çıkarıp bir kenara attığında göğüs ucuma sıcak dilini sürterken kendini ona iten oğlanın tepeciğini emmeye başlamasıyla inlemelerini işitmesi bir olmuştu. Göğsünden boynuna, boynundan da kulağının arkasına kadar öpüyordu Uzay onu. Adamın dili göğsünde arsızca gezinirken  "Uzay!" diye inledi oğlan. Uzay, kucağındaki oğlanla birden ayaklanıp yatak odasına doğru ilerlerken asla kızarmış dudaklardan kopamıyordu.

"Can daha fazlasını istiyorum. Ama hazır hissetmiyorsan durabilirim."

"Hazırım."

"Bebeğim istersen duralım daha fazla ilerlersek ben kendimi durduramamaktan korkuyorum." dediğinde Uzay kollarını boynuna sarıp onu kendine çekti oğlan.

" İstiyorum! "

"Emin misin bebeğim? Canın çok acıyacak."

"Eminim. Seni içimde istiyorum." dediğinde Uzay tekrar oğlanın dudaklarına yapıştı. Giderek vahşileşiyor alt dudağını emip kendine çekiyor ısırıklar bırakıyordu. Boydan boya yalayıp tekrar emiyordu. Öperek boynuna geldiğinde dişlerini geçirip tüm vücudunu titrediği oğlanın inlemeleri öpüşme sesleriyle beraber odayı dolduruyordu. 

"Sen nasıl bir şeysin?" 

Uzay oğlanın göğüs ucunu dişlediğinde ufak bir çığlık kaçmıştı ağzından. Daha da sertleşiyor diliyle vuruşlar yaptığı yerleri ısırıp emiyordu adam. Kasıklarına doğru indiğinde eşofmanını çıkardı. Boxerının üstünden Can'ın penisini okşayarak ona doğru yaklaştığında dudaklarına kapanıp dilini emmeye başladı. Ağzının içine içine inliyordu oğlan. Uzay bir süre  sonra kendini geri çektiğinde hala Can'ın aletini okşamaya devam ediyordu.