50. Psikopat

1.7K 89 0
                                    


'' Duyduğunda beni öldürecek! ''

Uzay, Can'ın söylediği şeyle birden onu kendine döndürüp kaşlarını çattı.

'' Ne diyorsun Can kim seni öldürecek? Ölümden bahsedip durma yalvarırım.''

'' O adam! Babam! Babam beni öldürecek.''

'' Can böyle bir şey yapamaz izin vermem buna!''

'' Karşıma çıkarsan seni yaşatmam dedi. Yapar bunu Uzay onu tanımıyorsun. Psikopatın teki.''

'' Can bu şekilde konuşarak elimi kolumu bağlıyorsun. O piçin gelip sana ya da Enes'e göz göre göre zarar vermesini bekleyemem ben!''

'' Anlamıyorsun Uzay.''

'' Evet anlamıyorum Can anlamıyorum! Baban olacak şerefsizin seni öldüreceğinden bahsediyorsun. Ömrünün sonuna kadar babandan mı kaçacaksın? Hep böyle korkarak mı yaşayacaksın?'' diye bağırdı oğlana. 

'' Evet öyle yaşayacağım. Başka bir şansım yok!'' dediğinde gözyaşları yanaklarından akıyordu. Elinin tersiyle silip Uzay'dan uzaklaştı. Bir süre ikisi de sessizce denizi izlediler.

Can, Uzay'ın yanına gidip ona sırtından sarıldı. Varlığı bile rahatlamasına yetiyordu. Adam ona doğru dönüp kollarının arasına aldığında oğlan, kafasını kaldırmış gözleri buluşnuştu. Eğilip alnına derin bir öpücük bıraktı.

'' Can bana güveniyor musun?'' diye sorduğunda sorusuna hiç düşünmeden cevap verdi.

'' Evet.''

'' Seni koruyacağım bebeğim. Ömrünün sonuna kadar korkarak yaşamana izin vermem.  Sen benim her şeyimsin izin ver seni koruyayım. Mutlu yaşaman için elimden geleni yapayım.''

Bedenine sardığı kollarını daha da sıktı oğlan. Sessizce kafasını sallayıp göğsüne dayadı başını. Uzay onun bu sessiz cevabıyla rahatlamış derin bir nefes almıştı.

'' Bebeğim sen hiçbir şey için endişelenme. Her şey düzelecek.''

'' Dikkatli olacaksın. Söz mü?''

'' Söz bebeğim. Sen benim için endişelenme.''

'' Endişelenirim Uzay. Ben seni çok seviyorum. Seni kaybetmek sensiz olmak istemiyorum. Sana bir şey olursa yaşayamam.''

''Ne bana ne de sana hiçbir şey olmayacak. Ben de seni çok seviyorum. Birlikte güzel bir hayatımız olacak. Hadi gül biraz güzel yüzün daha fazla böyle olmasın.'' dediğinde kafasını kaldırıp dudaklarına dudaklarını bastırdı. Hemen karşılık verip kucağına aldı oğlanı Uzay. 

'' Artık içeri girelim mi? Üşümüşsün baya hasta olmanı istemiyorum.''

''Girelim aşkım.''

Kamaralarına geçip yatağa uzandıklarında Can daUzay'ın göğsündeki yerini alırken kalbinin sesini dinleyerek uyuya kaldı.

Sabah olduğunda Uzay Can'dan önce uyanmış kahvaltı için onu uyandırmaya çalışıyordu. 

'' Can, hadi kalkmalısın kahvaltı hazır masada bizi bekliyor çocuklar.''

'' 5 dakika daha'' dediğinde Uzay gülüp yanağını ısırdı. Acıdığı halde gözlerini açmadı. Çok uykusu vardı.

'' Küçüğüm bir saattir beş dakika daha deyip uyanmıyorsun. Hadi kalk bak Enes açlıktan delirmek üzere.''Gözlerini aralayıp Uzay'a baktı.

 ''Bana ne beklesin.''

'' Bu böyle olmayacak.'' deyip Uzay, bir hamleyle Can'ı yataktan kaldırıp kucağına aldığında askıdaki polarını da alıp kollarına geçirmeden sırtına örttü. Oglan, hemen kafasını adamın omzuyla boynu arasına koyup gözlerini kapadı.

''Burası çok daha rahatmış''

'' Çok yaramaz bir bebeksin biliyorsun di mi?'' deyip kalçasını sıktı.

Gözleri kapalı Uzay'ın kucağında içeriye geçtiklerindei Enes kahkaha atıyordu.

'' Ben buna boşuna bebek demiyorum. Şu hale bak hala uyanamamış civciv.''

Herkes kahvaltısını ederken Can hala Uzay'ın kucağında yatıyordu. Enes sürekli onunla uğraşıp dalga geçtiği için uykusu açılmıştı. Kafasını Uzay'ın omzundan kaldırıp adamı yanağından ıslak ıslak öptü bir güzel.

''Günaydın aşkım''

'' Günaydın bebeğim.''

'' Bize günaydın yok mu Can'cım ?'' dedi Kerem.

'' Günaydın Kerem beklettiğim için özür dilerim. Ama gıcık sevgiline günaydın yok.'' dediğinde Enes oturduğu yerden ona doğru uzanıp yanağından makas aldı.

''Huysuz civciv. Bugün okula gidecek miyiz?''

''Evet sevgilim. Ben bırakacağım sorun yok ama siz yine de dikkatli olun'' dedi Kerem, Enes'in elini tutarak. Kerem'in elini dudaklarına doğru yaklaştırıp öperek karşılık verdi Enes. Çok güzellerdi.

****

KİMSESİZ ADAMLAR [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin