KİMSESİZ ADAMLAR [BxB]

51. Günaydın Seksi

Can

Uzay

3 gün sonra..

Gözlerini açmadan elini yanındaki yastığa doğru uzattığında boştu. Uzay daha işten dönmemişken Can onun yokluğuna uyanmayı sevmiyordu. Komidinin üzerinde duran telefonumu alıp saate baktığında 06:45'ti. Dışarısı hala karanlıktı. Yattığı yerde doğrulup çıplak ayaklarını soğuk zemine bastığında ürperdi oğlan. Aynadaki yansımasında saçı başı dağılmış, gözleri şişmiş, üzerindeki kısa tshirtün yakası omuzumu açıkta bırakacak şekilde kaymıştı.

"İyi ki doğdun Can." diye fısıldadı, çatallaşmış sesimle aynadaki kötü yansımama bakarak.
Zar zor yataktan çıkıp duşa girdiğinde sıcak su iyi gelmişti. İşlerini halledip üzerini giydikten sonra kendine bir kahve yaptı. Birazdan Uzay gelip onu uyanık görünce kesin şaşıracaktı. Bu bile onu heyecanlandırıyordu.

Uzay'la birlikte yaşamaya başladıktan sonra artık buzdolabında yiyecek bir şeyler oluyordu. Yapabildiği tek şeyse tosttu. Her şeyi hazırladıktan sonra kahvesini alıp balkona çıktı. Soğuk havayı ciğerlerine çektiğinde arabasından inen sevgilisini görmüştü. Çok yorgun gözüküyordu. Sabahın sessizliğinde arabasının kapısını yavaşça kapatıp arkasını döndüğünde kafasını evlerinin olduğu kata doğru kaldırdı. Can'ı pencerede  görünce yüzünde oluşan şaşkınlık çok güzeldi adamın. Kocaman gülümsemesiyle el sallayıp apartmana doğru yürürken hemen içeri girip kapıyı açarak gelmesini bekledi adamın. Merdivenlerdeki ayak seslerini duydukça kalbi daha da hızlı atıyordu. Tam evlerinin kapısının önüne geldiğinde hemen adamın kucağına atladı.

'' Günaydın bebeğim'' deyip dudaklarına kapandı. Sabah sabah birbirlerinin tadını çıkararak öpüşmeye başladılar kapının önünde. Öpüşmeleri daha da derinleşince içeriye doğru girip oğlanın sırtını duvara yasladı Uzay. Avuçlarındaki kalçayı sıkıyor o sıktıkça Can kendini ona doğru itip önündeki sertliğine sürtünüyordu. Her sürtüşünde ağzının içine inlerken, Uzay'ın öpüşleri daha da sertleşti. Kapıyı ayağıyla kapatıp yatak odasına ilerledi. Dudaklarından boynuna doğru kaydığında diliyle ıslattığı yerleri öpüyordu tek tek. Bedenini yavaşça yatağa bırakıp üzerine doğru uzandığında öpüşmekten dudakları şişmiş, hiç ara vermeden diliyle ağzımın içini talan ediyordu. Üzerindeki kısa tshirtün içine elini sokup parmaklarının arasında göğüs ucunu sıktığında Can'ın zayıf bedeni yukarıya doğru gerildi. İnleyişleri, Uzay'ı daha da sertleştirdi. Tshirtünü boynuna kadar sıyırıp küçük göğüs ucunun etrafında önce dilini gezdirdi sonrada ufak bir ısırık bırakırken diğer eliyle de diğer göğüs ucunu sıkıştırıyordu Uzay. Oğlan adamı omuzlarından tutup yatağa doğru yatırınca hemen  üzerine çıktı. Parmaklarını kaslı göğsünde dolaşıtırken, kalçasını Uzay'ın sertleşmiş aletine sürtüyordu. Tshirtünü etek uçlarından kaldırıp çıkardı. Uzay'ın iki elini de tutup kalçasının yanlarından tutturduğunda, kalçasını sıkıp Can'ı kendine daha da çok bastırdı Uzay. Adamın üzerinden kalkıp belinden tuttuğu şortunu aşağıya doğru ittiğinde, oğlanın iç  çamaşırı giymediğini fark eden Uzay'ın yüzünde şeytansı bi gülüş oluştu. Can bir dizini adamın bacaklarının arasına koyup önce göğüs uçlarını emip yavaş yavaş dilini sürterek kasıklarına doğru kaydı. Pantolonunun düğmesini açtığında sıcak nefesi kasıklarına vuruyor Uzay'ın bedeni kasılıyordu. Fermuarını açıp pantolonunu ve boxerını aşağıya doğru sıyırmaya çalıştığında kalçasını yukarı doğru kaldırdı adam. Sertleşmiş aleti göbeğine doğru uzanıyordu. Eğilip bir eliyle penisini kavradı. Gözlerini onun gözlerine dikip penisinin başına üflediğinde zevkten dudağını ısırdı Uzay. Hiç beklemeden dilini aletinin başının etrafına gezdirmesiyle çıkardığı sesler daha da hızlanmasına sebep oldu oğlanın. Hayalarından başlayıp aletinin başına kadar yaladığındq Uzay'ın nasıl da kasıldığını anlayabiliyordu.

'' Ahh Can.. Ağzına al bebeğim'' diye inlediğinde, aletinin hepsini ağzına almaya çalıştı. Öğürmeden yaptığı için bir an mutlu olmuştu. Ağzından çıkarırken başına dişlerini sürtüp tekrardan ağzına alarak emip yalıyordu. Emmeyi bırakıp birden olduğu yerde doğrulup adamın kucağına çıktı. Bacaklarını kalçasının iki yanına koyup taş gibi aleti deliğine sürterek yavaşça içine aldı. Uzay zevkten delirse de Can kendini tutup içindeki alete alışmaya çalışıyordu. Bir süre bekleyip alıştıktan sonra üzerinde ileri geri yapmaya başladı. Elleriyle adamın göğsünden tutup destek alırken Uzay'ın aletini saran dar deliğiyle ikisi de inliyorlardı. Daha da hızlandığında  Can aldığı zevkten vücudu yay gibi gerilmiş başını arkaya atarken Uzay, onu kalçalarından tutup kendini hızla içine sokup çıkarmaya başladı.

'' Geleceğim'' dediğinde oğlan, adam daha da hızlanmış ikisi de aynı anda boşalmışlardı. Yorgun bedenini Uzay'ın yanına attığında deliğinden akan meniler hiç umurunda değildi Can'ın. İkisi de soluk soluğaydılar.  Uzay, Can 'a doğru  dönüp bir eliyle başından tutup dudağından sertçe öptü.

''Çok güzeldi bebeğim''

Kolunu oğlanın  kafasının altından geçirerek onu kendine çekti. Kafasına küçük küçük öpücükler kondururken nefes alışlarının normale dönmesini bekliyorlardı.

'' Bugün hiç yataktan çıkmasak mı aşkım?'' diye sordu Can, kafasını kaldırıp adama bakarak.

'' Benim yaramaz bebeğim çok mu azgın bugün?'' dediğinde gülerek kafasını salladı oğlan. Parmakları adamın göğüs ucunda daireler çiziyordu.

'' Seni çok seviyorum Uzay''

'' Ben de seni çok seviyorum Can''

Can, Uzay bugün doğum günü olduğunu bilmediğini düşünüyordu. Hiç konuşmamışlardı çünkü. Ama Uzay bilmese de Can bu sabah doğum günü hediyesini ikisi için de almıştı. Bu bugüne kadar ki en güzel hediyesiydi.

Mumlar yerine Uzay'ın aletine üflerken dileğini tutmuştu azgın oğlan.

'' Her zaman bu adamın kollarında olmak istiyorum.''

****

Herkese böyle bir doğum günü diliyorum :P

Keyifli okumalar....