57. Hediye

1.5K 82 4
                                    


"Keremmmm!!!"

'' Açıktınız mı fareler?''

''Ödümüzü kopardın! Çok acıktık!''

Kerem, onlara yiyecek bir şeyler hazırlarken Eda, Kerem'in dibinde durmuş her yaptığına karışıyordu. Her şey hazır olduğunda tam masaya oturacaklardı ki Eda'nın "Hadi kahvaltı hazır kalkınnnnnnn! " diye bağırmasıyla Kerem ve Can neye uğradığını şaşırdı.

Kerem elindeki bezi Eda'ya fırlatıp "Dua et uyanmasınlar yoksa valla sokağa atarım kızım seni!" diye yalan bir tehdit savurduğunda Eda'nın hiç umurunda değildi.

"Kalkııınnnn hadi kahvaltı hazır!" diye bağırıyordu.

Panikle mutfağa dalan Uzay, gözlerini bile açmakta zorlanırken Can'ı görünce rahatlayarak derin bir nefes aldı. Yanına gidip hemen sarıldı oğlana.

"Yanımda göremeyince bir şey oldu sandım. "

" Kızım sen geri zekalı mısın aklım çıktı lan! Sus da otur masaya Enes'i de  uyandırma! Abi biz bunu niye eve aldık ki! Gelir gelmez yordu valla beni."

Uzay'ı daha fazla sinir etmek için "Enessssss " diye inletti ortalığı Eda. Enes, üzerinde bir şey olmadan sadece boxerıyla koşarak mutfağa geldiğinde saçı başı dağılmış korkudan yüzünün rengi gitmişti.

"Ne oldu? Bir şey mi oldu? Ne oldu konuşsanıza?!!"

Hepsinin gözleri Enes'in güzel fiziğiyle bayram ederken, Eda "Vaaayyyy Kerem ağzının tadını da iyi biliyorsun hee maşallah maşallah!" diyerek Enes'i süzüyordu.

Kerem, sevgilisinin boxerından belli olan kalkmış erkekliğini kapatmak için hemen önüne geçip Enes'i doğruca içeri götürdü.

"Aşkım senin bu arkadaşın galiba biraz deli."

"Aynen öyle Can' cım çok memnun oldum tanıştığımıza." deyip kahkahayı bastı Eda.

"Kızım biraz büyü büyü" derken Uzay gözlerini devirdi.

Eda'nın gülerken birden yüzü asılmış kafasını önüne eğmişti.

" Ben sadece mutlu aileler gibi hep birlikte kahvaltı yapalım istemiştim."

"Bak ya nasıl acındırıyor kendini."

Eda'nın ifadesi anında değişmiş az önceki deli haline geri dönmüştü.

" Aman yaaa offf! İstanbul' da ki ilk günüm. Sevdiklerim yanımda. Hep birlikte kahvaltı etmeyelim mi?
Hem Can'cım acıkmıştı ben o yüzden bu kadar kıyameti kopardım. Çocukcağız aç aç uyuyamamış gelmiş buralarda dolanıyor. Ben de ablası olarak doyurmak istedim fena mı yaptım Uzay Bey?"

"Bebeğim sen neden bana aç olduğunu söylemedin ben uyumadan önce sana bir şeyler hazırlardım."

"Dayanırım sandım. Eda da aç olunca birlikte yiyecektik Kerem'e yakalandık. Sonrası malum."

Kerem ve Enes'in de yanlarına gelmesiyle nihayet kahvaltıya başlamışlardı. Eda ile Can hariç  herkes masada uyuklarken iki sarışın kahvaltılarını büyük bir iştahla  yapıyorlardı.

Masanın altından ayağını dürten Eda'ya baktı Can. Eliyle fotoğraf çek anlamında işaret yaptığında gülümseyerek kafasını salladı oğlan.

Yerinden kalkmak için yeltendiğinde Uzay, oğlanın elinden tuttu.

" Bir şey mi oldu aşkım?"

"İçeriden bir şey alıp hemen geleceğim."

Can, döndüğünde elindeki fotoğraf makinesini göstererek " Hadi poz verin fotoğrafınızı çekeceğim."

" A aa nereden çıktı o ?" diye sordu Uzay, uykulu gözlerini iyice açarak.

" Eda'nın doğum günü hediyesi. Çok güzel değil mi? Bayıldım."

" Çok güzel bebeğim güle güle kullan."

" Hadi fotoğraf zamanı! "

Masadaki herkes poz verirken fotoğraflarını çekti Can. Uykudan yamulmuş yüzleriyle çok doğallardı. Makineyi ayarlayıp tam karşılarına koyduğunda Can tam Uzay'ın yanına oturacaktı ki adam oğlanı kolumdan çekip kucağına oturttu. İlk defa hep birlikte bir fotoğrafları olmuştu.

"Bunları mutlaka basalım yanımda giderken götürmek istiyorum." dedi Eda.

" Tekrar mı gideceksin? Ama daha yeni geldin.''

"Gitmeyeyim mi?"

" Yani oralarda nasıl bir işin var bilmiyorum ama Uzay'la Kerem seni çok özlüyorlar. Gitmek zorunda değilsen gitme bence. Bizimle kal."

Eda, birkaç saniye Can'ın gözlerinin içine baktı. Onu ilk defa ciddi gördü oğlan.

" Hıımmm...Bunu düşünebilirim. "  dedi Eda.

" Düşün tabi kızım yıllardır o ülke bu ülke geziyorsun. Artık yanımızda dur. Sürekli yüzüne hasret kalıyoruz. "dedi Kerem, Eda'nın kısa saçlarını dağıtırken.

" Oğlum siz beni çok mu seviyorsunuz lan! "

Güzel kafasının arkasına hafifçe vurarak " Seviyoruz tabi geri zekalı. '' dedikten sonra kafasını kendine doğru çekip vurduğu yeri öptü Kerem.

" Eee ben bir düşüneyim o zaman gençler."

" Madem ilk hediyeni aldın bebeğim ben de hediyeni vereyim." deyip yerinden kalkıp içeriye gitti Uzay. Döndüğünde elindeki kutuyu Can'a uzatırken, boşta ki eliyle de oğlanu belinden tutup kendime çekerek boynundan öptü.

"İyi ki doğdun Can'ım."

Paketi açtığında içinde bir anahtar bir de rulo halinde bir kağıt vardı.

"Uzay bunlar nedir?"

*****

KİMSESİZ ADAMLAR [BxB]Where stories live. Discover now