67. Dağ ayısı

1.4K 83 9
                                    

Evden çıkıp piste gittiklerinde olduğu yerde sabırsızlanıyor bir an önce kaymak istiyordu Enes. Aynı onun kadar heyecanlı gözüken Can, yanına gelmişti.

" Enes çok heyecanlıyım uzun zamandan sonra ilk defa böyle bir şey yapacağım."

" Civcivim heyecanlanma. Kaymayı biliyorsun değil mi?"

" Evet evet biliyorum sadece ilk defa sevdiğim insanlarla birlikte böyle bir vakit geçireceğim o yüzden biraz fazla heyecanlandım galiba."

"Sakin ol Cancanım bundan sonra hep böyle günlerimiz olacak değil mi?" dediğinde, Uzay'la Kerem ona bakmış onaylar şekilde kafalarını sallamışlardı. Yorgunluktan pertleri çıkana kadar kaymış, eğlenmişlerdi. Ne zaman Eda'dan uzaklaşsalar hemen yanına birileri gelip ona yardımcı olmak ya da onunla konuşmak istiyordu. Uzay'la Kerem'in ilgisi sevgililerinden çok Eda'ya sahip çıkmaya dönmüştü. Sonunda Eda baskılara dayanamayıp isyan bayrağını çekti.

" Abi beni bir salsanıza ya! İki sosyalleşeyim şurada. Hepiniz çift çift gelmişsiniz benim de burada bir sevgili bulmaya hakkım yok mu?"

" HAYIR!"

İki dağ ayısı da aynı anda aynı tepkiyi verdiler.

"Burada kim olduğu belli olmayan adamlarla sevgili olamazsın!" dediklerinde, ikisi de sanki Eda'nın abileriymiş gibi ona karışıyor, Eda'nın itirazlarına rağmen onu dinlemiyorlardı. Kaymayı bırakıp yemek yemek için herkesin ateşler başında toplanıp bir şeyler yediği yere geçtiler. Arka fonda çalan hareketli müziğin etkisiyle insanlar oldukları yerde hem yiyip içiyor hem de dans ediyorlardı. İçeceği bittiği için barın olduğu yere doğru gitti Enes. Hazırlanmasını beklerken yanına gelen birinin varlığını hissetmesiyle kafasını o tarafa doğru çevirdiğinde ona  bakıp gülümseyen adam " Merhaba" dedi. Enes, kafasını sallayıp selam verip tekrar önüne döndü.

"Nasıl beğendiniz mi burayı?" diye sordu adam bu sefer belli ki sohbet etmek istiyordu. Ama Enes'in edesi olmadığından ayıp olmasın diye kısaca bir şeyler söyledi.

" Evet çok güzel. Geçen sene de gelmiştik. O yüzden tekrar gelmek istedik."

" Beğenmene sevindim. Yalnız mısın?"

" Hayır arkadaşlarımla geldim."

İçkisi hazır olduğunda yanındaki adam ona bir adım daha yaklaşarak " Bu benden olsun."dedi. Bu tarz adamları tanıyordu. Barda o kadar çok karşılaşıyordu ki bu profille. Tam teşekkür edip kibarca reddedecekti ki belini sıkan parmakları hissettiğinde kafasını hemen sağına döndürdü. Kerem'in gözlerinden alev fışkırıyordu resmen. Bu adam bu alevle bütün dağın karını eritirdi yeminlen. Enes'in yanındaki adamın varlığını fark etmiş adamın ona yaklaşmasıyla daha fazla dayanamayıp kendi varlığını göstermeye gelmişti.

Kıskanç koca.

" Bir sorun mu var sevgilim?" diye sorduğunda yüzündeki yalancı gülümseme Enes'i güldürmüş ilk defa başka insanların yanında çekinmeden sevgilim demesi de ayrı bir hoşuna gitmişti.

"Yok bebeğim ben de geliyordum şimdi yanına." deyip adamın yanından ayrıldılar. Kerem'in eli hala oğlanın belindeydi.  Enes, onun bu kıskanç hallerini tatlı bulurken ona bakıp sinirden kasılmış çenesine koyduğu öpücükle hemen gevşetmişti gerilmiş sevgilisini.

" Çok güzelsin. Herkes sana bakıyor.'' diye söylendi çocuk gibi koca adam. Bir yandan da gözleri olası tehlikler için etrafı tarıyordu.

" Asıl sen güzelsin Keremciğim geldiğimizden beri kaç tane kadının, adamın gözünü oymak istedim haberin var mı?"

İkisi de aynı duygularla boğuşuyordu. Neyse ki tartışmadan, birbirlerini kırmadan bunu da atlatmışlardı ya da öyle sanıyorlardı. Saat daha fazla geç olmadan eve dönmeye karar verdiler. Zaten hepsi çok yorulmuş bir an önce kendilerini bir yere atıp dinlenmek istiyorlardı. Kayak malzemelerini aldıkları yere teslim ederken yine aynı adamı gördü Enes.

" Gidiyor musun?" diye sordu adam, Enes'in etrafındakileri görmezden gelerek. Götü fena kaşınıyor diye geçirdi aklından oğlan.

Sana ne amına koyayım!

Elini Enes doğru uzatıp " Ben bu işletmenin sahibiyim seni her zaman ağırlamak isterim.'' dediğinde, Kerem ışık hızıyla yanlarına gelmiş adamın yüzüne yumruğunu geçirip yere sermişti.

" Her şeyden çok memnun kaldık Teşekkürler." dedi, tükürür gibi yerde yatan adama bakarak. Enes'i elinden tuttuğu gibi onu oradan çıkarttı. Resmen sürükleyerek arabaya kadar götürdü oğlanı.

" Kerem sen ne yapıyorsun? Delirdin mi!"

" Görmüyor musun adam sana resmen asılıyordu. Benim varlığımı bile umursamadı orospu dölü. Seni tekrardan ağırlamak isterim demeler filan sikerim lan onun belasını! "diye bağırıp yumruğunu arabaya geçirdi.

" Kerem sakin olur musun lütfen. Başkası yüzünden boşu boşuna günümüzü mahvetmeyelim" diyerek, ona sarıldı. Birkaç dakika birbirlerine sarılı halde kaldıklarında Kerem daha da sakinleşmişti.

"Eve gittiğimizde konuşmamız gereken şeyler var" dediğinde Enes itiraz etmeden kafasını salladı. Bir süre sonra diğerleri de yanlarına gelmişti.

"Oğlum vurduğun adam buranın sahibiymiş."

" Sikerim onun sahipliğini! Gözümün içine baka baka eşime asıldı." dediğinde, eşim kelimesini duymasıyla Enes, Kerem'in yanaklarını sıkıp " Senin eşim diyen dillerini yerim! Görüyorsunuz değil mi ne kadar kıskanç bir kocam var." dediğinde, herkes gülüp Kerem'e şakayla karışık laflar sokup dalga geçmişlerdi. Kerem, Enes'e dönüp sessizce "Göstereceğim ben sana akşam kıskanç kocayı!" dediğinde, gülümsemesi yarıda kalmıştı
Adam resmen bu gece içinden geçecekti.

****

KİMSESİZ ADAMLAR [BxB]Where stories live. Discover now