3

4.1K 88 4
                                    


    Yağmur'un evine girdiğimiz de Yağmur adeta beni yiyecekmiş gibi bakmaya başlamıştı. Yaklaşık 1 saat kadar bu konu hakkında konuşmuştuk. Yağmur sevinmişti ama ben içimdeki his yüzünden kendimi kötü hissetmeye başladım. 'Noldu Lina? Gayet heyecanlıydın, noldu birden bire?'  'Of Yağmur kendimi suçlu hissetmeye başladım. Daha ilişkim yeni bitti ve ben hemen 1 hafta sonra birinden etkilendim. Ondan bir farkım kalmamış gibi hissediyorum.'  'Hayır Lina! Sizin ilişkiniz 2 yıl önce bitmişti zaten. Bu yüzden ona karşı içinde kırgınlıktan fazlası yok şuan. O da olsun zaten beraber bir yola başlamıştınız ve giden oydu. Seni üzen tek şey bu, oysa aranızdaki aşkı Bora Bey 2 yıl boyunca çabalayarak bitirdi. Sen ona olan bağından gitmedin ama o bağı Bora kopardı ve gitti. Şimdi ise artık önüne bakıp kendine yeni bir hayat kuracaksın. Bu sadece kötü bir tecrübeydi ve sen buna bağlı yaşayamazsın.'  ' Doğru söylüyorsun. Ama bilmiyorum ne yaparsam yapayım hala çok taze ve acı çekiyorum. '  'Biliyorum birtanem biliyorum.. ve tek ihtiyacın biraz zaman. Bir de şu Mete denilen çocuk!' 'Yağmur!!' 

   Yağmur'u evde kahkahalarla kovaladıktan sonra ikimizde yorgun düşüp koltuğa çöktük. Bugün bu kadar heyecan yeter şimdi elimde bir kova pıtpıtla (Yağmur ile patlamış mısıra böyle diyoruz küçüklüğümüzden beri.) güzelll bir film izlemek istiyorum. Daha sonrasında da uzun bir uyku..



    ERTESİ GÜN


    Bütün gece Yağmur'la muhabbet etmiştik ve buna rağmen hala konuşacağımız bir ton şey vardı ama yine de gün ağarınca yatmıştık. 


    YAPMA BORA! YALVARIRIM ONA ZARAR VERME!!  YALVARIRIM! 


   Gördüğüm kabusla yerimden sıçrayarak uyandım. Rüyamda duyduğum silah sesi hala kafamın içinde yankılanıyor resmen. Bora yerde duran bir adama silah doğrultmuş suratında ki iğrenç sırıtışla bana bakıyordu ve bende yapmaması için yalvarıyordum. Ama kime silah doğrulttuğunu görmedim. Hatırlamaya çalışıyorum ama sadece sisli bir ortam geliyor gözümün önüne.

   Yerimden kalkıp hala rüyada yaşadığım adrenalinden dolayı kalbimin ritmi düzelmedi. Mutfağa giderken burnuma gelen müthiş kokularla yüzüme istemsizce bir sırıtma yerleşti. Mutfağa girdiğimde masa harika şeylerle doluydu. Yağmur'a döndüm ve kocaman sarılıp masada yerimi aldım. Kahvaltımızı da yaptıktan sonra Yağmur yukarı çıktı bende masayı toplayıp bulaşıkları makineye yerleştirdim. İkimize de kahve yapıp içeri geçtim hala inmemişti. Bende oturup sigaramı yaktım ve kahvemi içmeye başladım. Biraz sonra Yağmur'da indi ama hazırlanmıştı. ' Ooo hayırdır bir yere mi gidiyorsun?'  'Gidiyoruz canım.'  'Neyden bahsediyorsun?'   ' Meşhur dövmecimize gidiyoruz tabiki bebeğim!'  'HAYIR! Dünki o salakça hareketimden sonra oraya asla gitmicem!'   'Aynen bitanem.. '  harika bu günlerde herkes benimle dalga geçiyor. ' Gitmicem.!'  'Lina daha fazla uzatırsan seni döverim. Kalk çabuk giyin! HADİ!!'   gözlerimi açıp korkarak ona baktım. 'Pe-peki.' yüzündeki şeytana benzeyen ifade gidip yerini masum bir gülümsemeye bıraktı. Bende kahvemi içtikten sonra giyindim ve evden çıktık. Harika şuan köpek gibi heyecanlıyım ve ayaklarım yaklaştıkça titremeye başladı. Offf daha önce hiç böyle bir şey yaşamadım. Bora'da zaten aniden hayatıma girdiği için heyecanlanacak bir duruma fırsat kalmamıştı. Ayyy o salak gene neden geldiyse aklıma. Ve yine yüzümü değişik hallere sokarak içeri geçtim. Yağmur benden hevesli olduğu için hemen o müzik delisinin yanına gitti. Fakat o şapşal yine müzik dinliyordu. Yağmur da ne kadar kendini fark etmesi için uğraşsa da dönmeyince omzuna dokunmak zorunda kaldı. O günki gibi gene korkup düşecekti ki son anda durmuştu bende yine kahkahalara boğulmuşken gözleri beni buldu. Bende hemen gülmemi kesip ona döndüm. 'Geçen sefer bir işim olduğu için gitmek zorunda kalmıştım. Bugün yaptırmaya geldim. İnşallah salıvermiş arkadaşın buradadır.'  heyecanım kapının önünde kaldı herhalde. Konuşmamayı planlıyorken sölediklerimden sonra şaşırdım açıkçası. 'Tabi ufaklık o salıvermiş arkadaş burda.'  LANET OLSUN METE YİNE TAM ARKAMDA VE BAKMAMA RAĞMEN BENİ ETKİLİYOR. Ama hemen kendime gelip bu sefer neyle karşılaşacağımı bildiğim için daha temkinli bir şekilde arkama döndüm. Yağmur'da ne kadar belli etmemeye çalışsa da hayvan gibi şaşırmıştı çünkü abarttığımı düşünmüştü. 'Güzel o halde artık şu işi halledelim.' dedim aşırı soğuk bir şekilde. Şaşırmış bir şekilde bana baktı ama hemen kendini toparlayıp içeri karanlık bir odaya açılan kapıyı gösterdi. 'Buradan ufaklık' diyerek benim geçmemi bekledi. 


    'Peki ufaklık söle baka-'  'Bana ufaklık demeyi kes!'  'Ovv ! Peki güzelim. Ne yaptırmak istiyorsun?'  oha lan ay dur . Çok heyecanlandım. Güzelim kelimesini nasıl böyle güzel bir şekilde söyleyebilir. Offff! Ay neyse adam hala bana bakıyor hemen telefondan göstereyim. Hala kalbim deli gibi çırpınırken telefondan resmi ona gösterdim.


Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


   Bana gözlerini kısarak baktı ve 'Emin misin?'  'Evet eminim.'   Her zaman dövme yaptırmak istemiştim ve birgün Bora evde yokken internetten dövme modellerine bakıyordum. Bu takılmıştı gözüme ve hemen kaydedip Bora gelince ona söyledim ama bana çok sert bir tepki göstererek yaptırmamı engellemişti. Şimdi ise yaptırıcaktım ve asla pişman değilim. 

   Ben yerimi alıp oturduğumda Mete'de makinesiyle oyalanıyordu. Bana bakmadan makinesi elinde yaklaştığında kalbimin hızlanmasına engel olamadım. Ona bu kadar yakın olduğumdan mı yoksa ilk kez dövme yaptıracağımdan mı bilmiyordum ama kalbim normalin üzerinde bir hızla atıyordu. Kızarmış ve terlemeye başlamıştım bu sırada oda bana ciddi bir ifadeyle döndü. Yüz ifadem artık ne durumdaysa gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. 

Mete: Bir sorun yok değil mi?

  'Yoo! Acıcak ya ondan korktum.' inanmayan gözlerle bana bakarak yüzüne çapkın gülümsemesini yine yerleştirdi ve soğuk elini yanağıma koyarak serinletti.












İMKANSIZ AŞKWhere stories live. Discover now