Yemekleri hazırladıktan sonra diğerlerini çağırmak için Yağmur mutfaktan ayrıldı. Bende o sırada masadaki yerimi alıp telefonumu kurcalamaya başladım. Mete mesaj atmış..
Sevgilim
- Lina teşekkür ederim.. Bana yardımcı olduğun için. Ama hala sözümün arkasındayım. Bir daha beni arama ve beni unut..
Yine tüm ashabım bozulmuştu işte. Mesaj atmakla uğraşmayıp direkt aramaya başladım ama..
'Aradığınız numara kullanılmamaktadır..'
Bravo sana Mete.. Gerçekten. Diğerleri de masaya gelince onlara yansıtmamak için telefonu kapatıp yemeğimi yemeye başladım.
Yemek boyunca kendi aralarında şakalaşıp durmuşlardı ama elimde değildi kendimi veremiyordum. Yağmur iyi olmadığımı anladığı için diğerlerinin üstelemelerini engellemişti.
***
Diğerleri yemeklerini bitirmiş ve masadan ayrılmışlardı. Ama ben hala tabağımdaki patatesi atomlarına ayırmaya çalışıyordum. Hiç bir şey düşünmüyor sadece öylece bakınıyordum. Ne yaptığımı bilmiyor sadece yapıyordum. Tek kelimesiyle tüm dengemi bozmayı ne de güzel başarıyor.. Numarasını değiştirmek ne ya?
Böylece sıkılıp peşinden düşmemi istiyorsun, ama bu asla olmayacak Mete Bey..
***
Masayı toplayıp bulaşıkları makineye tıktıktan sonra kendime gelmek için odama değil diğerlerinin yanına geçip oturmuştum. İzlemek için filmlere bakıyorlardı. Ama şuan bu istediğim son şey, zaten kafamı bir şeye veremiyorum.. Onları engellememek için yanlarından kalkıp bahçeye çıktım. Bir pufa kendimi bırakıp, şehir ışıklarının gizlediği yıldızları bulmaya çalıştım.
Bir süre arkamda bir hareketlilik sezince hızla arkamı döndüm.
Yağmur: Birer kahve iyi gider diye düşündüm..
'Çok iyi düşünmüşsün. Kalkıp yapmaya üşenmiştim valla.'
Yağmur: Tam tahmin ettiğim gibi.
(Fincanı elime alıp sıcak olup olmadığını kontrol etmeye başladım.)
Yağmur: Ne olduğunu anlatacak mısın?
'Bugün Mete ile görüşmeye gitmiştim ya.. İşte gittim ama bana sadece onu aramamamı ve gitmemi söyledi. Gidiyordum ama hasta olduğunu görünce onunla ilgilendim. İyi olunca da eve geldim. Yemeğe başlamadan önce de mesaj atmış.. Her şey için teşekkür etmiş ve bir daha onu aramamamı ve onu unutmamı istemiş.. Onu aradım ama numarasını değiştirmiş..'
Yağmur: Bu gerçekten tuhaf.. Yani bu kadar kaçması.
'Evet. Er geç öğreneceğim nedenini.'
Yağmur: ...
'İstersen içeri geçip filmini izle. Ben iyiyim..'
Yağmur: Senin için geldiğimi kim söylemiş? Hava çok güzel bir kere..
(Göz ucuyla bana bakınca gülmeye başlamıştı. Bende ona katılınca diğerleri de bahçeye çıkmışlardı.)
Berk: Burası içeriden daha eğlenceli sanırım.
'Bu doğru!'
Berk: Biz nasıl genciz ya! Siz geldiğinizden beri ev kuşu olduk! Dışarı çıkalım mı?
'Bu saatte mi?'
Berk: Ah pardon. Tekrar Mete ile çatışmak istemiyorum..
Yağmur: Berk!
(Aklıma gelen şey ile bir süre kafamı gökyüzünden çekmedim. Diğerleri bana bakıyorlardı fakat Berk'e kızmamıştım. Aklımdaki şey cazip gelince birden yerimden sıçradım.)
'Hadi dışarı çıkalım ve eğlenelim!'
