28

1.1K 37 0
                                    


Mete: Lina.. Çok teşekkür ederim! Beni dünyanın en mutlu adamı yaptın.

Lina: Mete! 


Hemen boynuna atlayıp sanki son kezmiş gibi sarıldım. Ona daha hiç sarılmamış olmama rağmen sanki uzun yıllardır hasretini çekiyormuşum gibi hissediyordum. Çok doğru bir karar verdiğimi işte o an anladım. İkimizde çok yorgun iki bedene sahiptik ama şuanda o kadar sıkı sarılıyorduk ki birbirimize kemiklerimiz kırılabilirdi. Ama bu kimin umrumda.


Çektiğim en huzurlu uykuyu çekmiştim. Günlerdir sadece ayakta kalabilmek için uyuduğum için anca öğlen kalkabildim. Uyandığımda bütün bunların bir rüya olmaması için dua etmeye başladım. Gözlerimi açtığımda herşeyin gerçek olduğunu anladım. Gülümseyerek yerimde doğruldum. Üzerimde Mete'nin ceketi vardı ver üstüm onun sigara ile karışmış o muazzam kokusu ile kaplanmıştı. Gözlerim Mete'yi aramaya başladı ama yoktu. Her yere bakmıştım. En sonunda çalışma masasının üzerinde ki not gözüme çarptı. Dolu gözlerimle notu okumaya başladım.

'Lina'm ben yiyecek bir şeyler almak için dışarı çıkıyorum. Ben gelmeden uyandıysan endişelenme.'

İçime su serpilmişti. Sırıtarak notu masanın üzerine bıraktım. Hazır Mete'de yokken burayı inceleyebilirim. Daha önceden zaten neler olduğunu gördüm ama ileride karanlık köşede kalmış bir kapı vardı. Oraya ilerledim kapıyı açmak için kulpu çevirdim. Dizilerde hep kilitli oluyordu, öyle olmaması için dua ettim. Ve evet! Kapı açıktı. İçeri girdiğimde boş ama ortada 4 tane duran sandalye vardı. İlerleyip içeri iyice bakmaya başladım. Bir köşede duvara asılı olan değişik aletler gördüm. Bunlar.. Kanım donmuştu. Burada bir sürü işkence aleti duruyordu! Mete bunlarla ne yapıyor? İçeriden Mete'nin adımı seslenmesiyle koşarak odadan çıktım. Mete oradan çıktığımı görmedi. Şükür! Gerçi bunun bir açıklaması olmak zorundaydı. Şuanda sormaya çok çekiniyordum..

Mete: Hayatım yüzün kireç gibi olmuş! İyi misin?

'He şey.. İyiyim. Seni göremeyince korktum.'

Mete: Ah bitanem.. Not bırakmıştım.

'Görmedim onu.'

Mete: Anladım. Hadi bak açma falan aldım. Çay sever misin bilmiyorum ama burada çay makinesi var. İki dakika halledebilirim.

'Severim severim.'

Mete: Lina, sen iyi olduğuna emin misin?

'İyiyim sevgilim.. Bir sorun yok.'

Mete: Tamamdır.

'Aaa! Ben Yağmur'a haber vermedim. Telaşlanmıştır şimdi.'

Mete: Sabah aradı ben açtım haber verdim.

'Tamam canım.'


Onunla kahvaltı yaptık ama aklımdaki sorularla sürekli şüpheli gözlerle ona bakıyordum. Tabiki oda bunu fark ediyordu ama şuanda sorularımın cevabını duymaya hazır olduğumu sanmıyorum. Tamam.. Çokta tekin biri olmadığı her halinden belliydi ama gördüklerim..

Off.. Acaba burada insanlara neler yapıyor? O gece bana saldıran çocukların icabına kendi baktığını söylemişti. Yoksa.. Ayyy! Kalbimin hızı gittikçe artıyordu..

İMKANSIZ AŞKWhere stories live. Discover now