35

992 36 0
                                    


METE'NİN AĞZINDAN


    Geçmişim hiç bir zaman peşimi bırakmayacak. Hemde hiç bir zaman. Onu bahçede Uras'la konuşurken gizlice dinledim ve benimle ilgili gerçekleri gidipte o puşttan öğrensin istemiyordum. Telefonu elime aldığım da sanki beni öldürmek ister gibi baktı. Sanki benden iğrenir gibi bakıyordu ve bu benim kendimi öldürmem için yeterli bir sebepti. Ona her ne anlattılarsa benden gerçekten nefret ediyor gibi duruyor. Keşke gelip bana sorsaydı en başından. O odadan çıktığını o gün görmüştüm ama hiç bir şey olmamış gibi davranınca bende ona ayak uydurmuştum. İlla ki gelip sorar diye düşündüm ama o bana güvenmemiş etraftaki insanların sözlerine inanıyordu. Benim hiç dostum yok ki lan! Kim neden benim için iyi bir şey desin?

Ona bu gece her şeyi anlatacağım ve göstereceğim. Kimmişim öğrenecek! Motora bindiğimde binmesini bekledim. Vücuduma batan tırnakları artık hissizleşen bedenimde hiç bir etki yaratmıyordu. Sonunda depoya geldiğimizde o lanet odaya gittim. Küçük ve tek penceresinden içeri ay ışığı sızıyordu. Oradan ona göstermek istediğim şeyleri alıp çıktım. Bu odaya en son Lina'ya saldıran şerefsizlere işkence çektirmek için girmiştim. Sanırım en sevdiğim işkence ve dayak seansıydı. 

Lina'nın karşısına oturdum ve iğrenerek çantayı açtım. Hiç bir zaman böyle bir adam olmak istememiştim ben.. Ve işte soruyordu, ben kimim?

Mete: Benim geçmişim kirli Lina. Ben bir mafyayım. Dövme yapmayı çok sevdiğim için ve dikkatleri üzerimde toplamamak için o yeri açtım. Bu işe isteyerek giriştim ama çıkamadım. Küçükken babamın sürekli annemi ağzından burnundan kanlar gelene kadar dövdüğünü izledim. Ona yalvardım ama durmadı. Hatta arada bir bende nasibimi alırdım. 17 Yaşıma geldim.. Babam benden biraz da olsa çekiniyordu artık. Yani şöyle söyleyeyim, ben yokken dövüyordu annemi. Benim bundan hiç haberim olmadı. Ta ki o gün okuldan döndüğümde annemin kanlar içinde salonda uzandığını görene kadar. Ayaklarım titreye titreye yanına gittim annem nefes almıyordu. Hemen ambulansı aradım annemi hastaneye kaldırdılar. Ama ayı gün içinde öldü. Kaburgaları ve daha bir çok yerinde kırıklar vardı. Çekiçle vurmuş vücuduna, tırnaklarını ve dişlerini koparmaya çalışmış. Raporunda yazanlar bunlardı.. Çok sinirlenmiştim Lina.. Kendimden geçmiştim ve eski Mete'yi annemle beraber o mezara gömmüştüm. Babam olacak o şerefsiz ortalıklarda yoktu. Her yerde aradım onu. Polislerde bir süre sonra bıraktılar aramayı. Delirecektim! Annemi vahşice katletti o şerefsiz. Ama artık polislere dil dökmeyi bırakıp bir arkadaşımın yanına gittim. Babası mafyaydı. Direkt babasıyla görüşmek istediğimi söyledim. Babasına babamı bulmak ve ona anneme yaptığı gibi işkenceler yaparak acı çektire çektire öldürmek istediğimi söyledim. Kolay olduğunu ama karşılığında ne yapacağımı sordu. Sadece o pisliği bulup öldürmek istiyordum. Bunu düşünememiştim. Ama yinede o anki sinirle ne isterlerse yapacağımı söyledim. Adam da gayet memnun bir şekilde sırıttı. 'Bundan sonra benim yanımda çalışacaksın.'

Mete: Ama daha okulu-

'Dalga mı geçiyorsun lan?!'

Mete: Tamam kabul. Çalışırım!

'Hah şöyle! Benim puşttan adam olmaz. Sen mert bir delikanlıya benziyorsun.'

Babamı bulmuştum ve ona türlü türlü işkenceler yaparak acı çeke çeke ölmesini izlemiştim. Buna pişman değilim. Hala annemin görüntüsü gözümün önünden gitmiyor. Yine olsa yine yaparım! 4 yıl sonra o adamın oğlu yani Murat bir çatışmada öldü. Bunun üzerine beni yetiştirdi ve kendi vefat edince başa geçmemi istedi. Bunu kabul etmek istemesem de o adam beni yedirdi giydirdi. Babamdan daha baba gibi davrandı. Onu geri çeviremedim. 6 yıl önce de öldü, o zamandan beridir bu işin içindeyim. 

Lina: Başın sağ olsun Mete..

Mete: Sağol..

Lina: Sana hiç bir şey diyemiyorum. Senin yerinde olsam bende aynısını yapardım muhtemelen.. 

Mete: Beni gerçekten anlıyo-

Lina: Tek sorum.. Onlar, yani işkence yaptığın insanlar, masum insanlar mı?

Mete: Değil! Hepsi devletin bulamadığı tecavüzcü ya da katil puştlar. Bir kaçta manevi babamın düşmanları işte..

Lina: Peki.. O kıza neden tokat attın?

Mete: Ne?

Lina: Berk'in kız kardeşine Mete?

Mete: O mu söyledi?

Lina: Benim üzerime yemin et ona sataşmayacaksın. Onun sana bakışlarını görünce ben zorladım Mete. Onun bir suçu yok hem tabiki anlatacak. Senin hayatının arkasını bilmiyor ki, doğal olarak benim için endişelendi.

Mete: Yine de onun üstüne vazife mi?!

Lina: Mete kardeşine tokat atan bir adam için ne kadar iyi düşünebilir ki? Şöyle düşün. Sen gerçekten kötü biri olsaydın yani gerçekten bana zarar verecek biri olsaydın? Bu durumda onun bunu söylemesi çok işe yarabilirdi.

Mete: Nasıl yani? Zaten öyle olduğumu düşünmüyor musun?

Lina: Hayat her zaman güzel yüzünü göstermiyor insanlara Mete.. Sen bunu bir borç ödüyormuşsun gibi düşünerek yapıyorsun. Geçmişin her ne kadar kirli olursa olsun. Ben senin kalbine aşık oldum.. O tertemiz.. 

Mete: Seni çok seviyorum be kadın!

Söyledikleri taşlaşmış kalbimi sanki tuzla buz etmişti. Bütün vücudum onu kaybedeceğim korkusuyla kastığım için deli gibi ağrıyordu. Ama önemli değil. Şuan kokusunu içime çekebiliyorum ya harbi hiç önemli değil. Offfff be! Şükürler olsun! Öldüm öldüm dirildim!

Birden kendini çekip çatık kaşlarla bana bakmaya başladı. Bakışları benim gene kasılmamı sağlamıştı. Yapma işte gülüm şunu ya. Gece vallahi uyuyamayacağım ağrıdan.

Lina: Hala bana neden Berk'in kardeşine tokat attığını anlatmadın?

Mete: Ha o mu.. Ya bu kız peşimi bırakmıyordu. Bende sürekli ona bir ilişkimiz olmayacağını söyleyip duruyordum. Bir gün gene içiyorum bana mesaj attı. Ne yaptığımı nerede olduğumu falan sordu. Bende sussun diye cevap verip telefonu yanıma bıraktım. Telefon numaramı bile Arslan'ın telefonunu gizlice karıştırarak almış zaten. Daha sonra Arslan'dan öğrendim bunu. Her neyse işte aradan biraz zaman geçti bir baktım bu stüdyoya gelmiş. Gecenin bilmem kaçı. Kapattığımızı söyleyip göndermeye çalıştım ama bana sokulup durdu. Bende onu ittirip yerimden kalkıp kapıya yöneldim. Arkamdan 'Küçük sevgilin öldü diye hayattan kopamazsın Mete Bey!' Diye bağırdı. Ona bağırarak sesini kesmesini söyledim. Ardından kapıya yöneldiğimde yine arkamdan 'Aman be ne değerli sürt*k çıktı!' diye bağırdı. Zaten kafam güzeldi ve beni delirtmişti. Bende istemsizce susması için tokat atmıştım. Daha sonra ağlayarak gitti zaten. Benim için o gece çok zor geçmişti. Zaten annemden dolayı bu konuda hassastım ve bende bir kadına vurmuştum. Her ne söylemiş olursa olsun o bir kadındı ve vurmamam gerekirdi. Bunun pişmanlığını hala içimde taşıyorum. 

Lina: Mete.. Keşke en başında anlatsaydın! O kadar yanlış şeyler düşündüm ki..

Mete: Bunun için sana kızamam. Ama bende o odayı gördüğün gün bana hemen sorsaydın keşke diyorum.

Lina: O kadar kolay değildi ama işte..

Mete: Herneyse! İşte küçük hanım tamamen tüm gerçekliğiyle Mete Poyraz..

Lina: Ve ben bu Mete Poyraz'a daha da aşık oldum..

Onu içime sokmak istercesine sıkıca sarmaladım. Abi.. Ne güzel şey lan sevdiğin insanın seni gerçek anlamda anlaması.. Ben bu kıza boşuna tutulmamışım.








İMKANSIZ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin