68

605 24 4
                                    


Bir taksiye atlayıp eve geldim. Salona geçtiğimde bizimkilerin hararetli bir şekilde sohbet ettiklerini duydum. Bende sessizce yanlarına geçtiğimde o kadar sohbete dalmışlardı ki beni duymuyorlardı bile. Yağmur büyük ihtimalle mutfaktaydı ve bu ikili maç hakkında asla anlamayacağım şeyler üzerinden tartışıyorlardı. Bende sıkılıp kalktım ve Yağmur'un yanına gittim. Mutfak kapısına dayanıp ne yaptığını anlamaya çalıştım. Telefonda annesiyle görüntülü konuşuyordu. Annesi her ne anlatıyorsa kahkaha atmaktan gözlerinden yaşlar akmıştı. Bende arkasından gelip beni fark etmelerini sağladım.

-Aaa! Lina! Nasılsın kızım?

'İyiyim Özen teyzecim. Siz nasılsınız?'

-İyiyiz iyiyiz. Bu deli kız gittiğinden beridir evde ses yok. 

Yağmur: Ya anne! Demesene şöyle..

-Tamam be tamam! Hemen gözlerin doluyor..

(İkiside şuanda dokunsak ağlayacak durumdaydılar. Ferhat amca yani Yağmur'un babası da bunu fark etmiş olacak ki arkadan o komik gülüşüyle çıkageldi.)

-Oooo! Benim kızlarımla konuşuyorsun ve beni çağırmıyorsun demek Özen!

Yağmur: Babaa! Nasılsın?

-İyiyim kızım ben. Asıl siz nasılsınız?

Yağmur: İyiyiz iyiyiz. Bizi merak etmeyin siz. 

-Demesi kolay..

(Yağmur'un birde sevimsiz bir erkek kardeşi vardı.. Oda varlığını arkadan cırtlak sesiyle kanıtlamıştı.)

-SEN YOKKEN EV ÇOK DAHA GÜZEL BİR YER ABLA!!

Yağmur: Hala yaşıyor mu ya bu?!

Ferhat Amca: Şhh! Buradan bile kavga ediyorsunuz! Hem siz ne zaman bizi ziyarete geleceksiniz?

Yağmur: Bilmiyorum ki..

'En yakın zamanda Ferhat amcacım.. Bu arada bana ekler sözünü hala unutmuş değilim!'

Ferhat Amca: Siz gelin istediğiniz kadar alırım!

 Biraz daha konuştuktan sonra aramayı kapattık. Yağmur sandalyesine oturdu ve hafif buruk bir gülümsemeyle iç çekti.

'Özledin değil mi?'

Yağmur: Evet..

'E uzakta oturmuyorlar gidelim bir gün..'

Yağmur: Gidelim valla.

'Ne kadar oldu görüşmeyeli?'

Yağmur: 1 buçuk yıl..

'Ah be kuzum..'

Durumlarını bildiğim için bir şey demiyordum. Ailesiyle arası çok iyiydi fakat büyükbabası ve babaannesini kaybettiği günden beridir o eve giremiyordu. Onun için elimden bir şey geliyor olsaydı hemen şuan yapardım fakat böyle bir durumda hiç bir şey yapılamazdı. O çok güçlü bir kızdı ve hala da öyle.. 

Kendini tuttuğunu anladığımda daha fazla durmadım ve ona sarıldım. O da bu anı bekliyormuş gibi ağlamaya başladı.

Bir süre ağlayıp içini rahatladıktan sonra gülümseyerek göğsümden kalktı ve ellerini çırparak ayağı kalktı. Bu haline tebessüm edip bende kalktım ve onu taklit ederek ellerimi çırptım. Telefondan ikimizin de en sevdiğimiz şarkı olan İsmail YK- Şekerim şarkısını açıp dans ederek yiyecek bir şeyler hazırlamaya başladık..



İMKANSIZ AŞKWhere stories live. Discover now