10

1.9K 54 0
                                    



     Mete'nin havada olan kaşları içeri geçerken çatılmıştı. Ona sinirliydim ama şuan sözünü etmek saçma olurdu. Sonuçta beni karısı yada of sevgilisi olduğu halde öpmüştüm. Neler düşünmüştüm bende! Kendimle verdiğim savaşı sonunda sonlandırıp yanlarına gidip yine pufa oturmuştum. Mete konuşmaya başladığında sonunda bakışlarım ona dönmüştü.

'Neden geldin Uras?'

'Şunu vermek için.'

(Elindeki kutuyu ona verdiğinde Mete sevinmiş görünüyordu. Ne olduğunu görmek için hafif yerimde havaya kalktım ama Uras'ın bana bakmasıyla geri yerime oturup etrafa bakmaya başlamıştım. Ama hala bana bakıyordu ve bir şey çözmek ister gibi bir hali vardı. Ona dönüp güldüğümde oda hafifçe gülmüştü ama hala gözleri kısıktı. Mete bizi fark edince yerinde kıpırdandı.)

'Lina bu benim eskilerden bir arkada-'

'Biz tanıştık kanka. Gerçekten çok tatlı bir kız.'

(Mete'nin yüzü donmuş kalmıştı ama her zaman ki gibi asla ne düşündüğünü tahmin edemiyordum. Sonunda sesimi bulup konuştum.)

'Evet gerçekten iyi bir arkadaşa sahipsin Mete.'

'Öyledir.'

(Gayet düz bir ifadeyle verdiği cevaptan tırsmıştım. Sanki bir şey ima ediyor gibiydi ve benim dışımda ikisi de ne ima ettiğini anlamış gibi duruyorlardı. İkisi de birbirlerine dik dik bakıyorlardı. Mete'nin neden bu kadar gerildiğini anlamadım. Oysa ki Uras gerçekten iyi birine benziyor. Ortamda ki gerginlikten rahatsız olunca yerimden kalkıp.)

'Bende artık gideyim.'

'Ben bırakırım.'

'Ben bırakırım.'

(İkiside aynı anda söylediklerinde şimdi Mete daha da sinirli görünüyordu.)

'Onu ben bırakırım. Sen daha yeni geldin. Hem biraz daha sohbet edebiliriz.'

(Dedikten sonra bana bakmıştı. Onun bana bakmasıyla Mete de bana bakmaya başlamıştı. Her ne kadar Mete'nin vereceğim cevaptan hoşlanmayacağını düşünsem de onun beni kandırması gururumu çok fazla kırmıştı. Bu yüzden onunla gitmektense Uras'la gitmek benim için çok iyi bir fırsattı.)


'Evet hem sohbet etmiş oluruz. Uras ile gitmek istiyorum. Her şey için çok teşekkür ederim. Seni bir daha rahatsız etmeyeceğime emin olabilirsin.'

    Yüzüme hem sinirle hem de anlamamış bir ifadeyle bakıyordu bende onu umursamadan eşyalarımı alıp kapıda bekleyen Uras ve Mete'nin yanına gittim. İkisi de çok gergin görünüyorlardı. 

'Kendine iyi bak Mete. Tekrar teşekkür ederim.'

'Görüşürüz Mete.'

      Mete hiç bir şey söylemeden kapıyı sertçe kapatmıştı. Dalgın dalgın merdivenlerden inerken birden ayağım kaydı ve tam düşecekken Uras beni tutmuştu. Yaşasın herkes beni bir şeylerden kurtarıyor! Düşündüğüm şeyle gülerken Uras öylece bana bakıyordu.

'Noldu neden bakıyorsun?' (Demiştim gülmemin arasından.)

'Deli olup olmadığını çözmeye çalışıyorum. Düşüyordun ve şimdi de gülüyorsun.'

'Ahahahaha ama kurtardın değil mi?'

'Ya ben olmasaydım?'

'Çok basit bir soru! O zaman düşerdim.' (Dedikten sonra tekrar gülmeye başladım. Komik olduğu için değil sinirlerim alt üst olmuştu. Sanırım bu seferki patlama ağlama yerine gülerek geçicek.)

'Tuhaf bir kızsın Lina..'

  Hiç bir şey söylemeden ilerlemeye başladım ve arabaya bindiğimizde biraz daha sohbet ederek evime gelmiştik. Ona teşekkür edip arabadan ineceğim sırada beni durdurdu.

'Lina lütfen tekrar görüşelim. Yazarım zaten ben sana.'

'Aynen seninle sohbet etmek bana da iyi geldi. O halde görüşürüz.'


   Dedikten sonra arabadan inip eve geldim ve anahtarı bulup içeri geçtim. Kapıyı kapatmadan Uras'a el sallayıp kapıyı kapattım. Arabanın gittiğini duyunca içeri geçtim Yağmur'un sorgusuna kendimi hazırlamaya başlamıştım.



İMKANSIZ AŞKWhere stories live. Discover now