57

635 25 0
                                    



Ali: Hadi gel de bir şeyler atıştır.

'Canım pek bir şey istemiyor aslında.'

Ali: En son ne zaman yemek yedin?

(Dün işteyken öğle yemeği yemiştim en son. Tam 24 saattir bir şey yemiyorum. Masaya ilerlerken aklıma gelenle küçük bir çığlık attım.)

Ali: Ne oldu?! 

'İşe gitmedim ve patronu aramayı unuttum. Of ya!'

Ali: Tamam ya. Dur telaş yapma hemen. Ara şimdi yaşadıklarını anlat. Doğruyu söylersen bir şey demez. 

'Of ya! Daha 1 hafta oldu işe başlayalı. Adam pişman olacak beni işe aldığından.'

Ali: Şhh! Bir telaş yapma da ara artık.


(Hızla içeriden telefonu kapıp mutfağa ilerledim. Yavaş yavaş kişilere girip ismine tıkladım. Kulağıma dayadığım da uzun bir sürenin sonunda açmıştı.)

-Lina? 

'Efendim kusura bakmayın. Bugün gelemeyeceğim ben.'

-Neden önceden haber vermedin?

'Aslında planda olmayan şeyler oldu.. Bu yüzden bende-'

(Sevgilimi başka bir kadınla yakalayacağım planlarım arasında yoktu üzgünüm..)

-Tamam kızım. Sorun yok, yarın konuşuruz bunları.

'Tamam efendim.'


Telefonu bıraktıktan yavaşça masaya bıraktım. Bende sandalyeye oturduğumda çatalıma bir zeytin takıp ağzıma götürdüm. Tüm yaşadıklarım aklıma geldikçe boğazımı birisi sıkıyormuş gibi hissediyordum. Gözlerim dolduğunda aklıma Bora'da kaldığım gün geldi. O zamanda kahvaltıda ağlamıştım ve yemeğime göz yaşım akmıştı. Hatırladığım şeyle küçük bir kıkırtı çıktı ağzımdan. O zaman da Mete yüzünden ağlamıştım. Ve gene bir kadınla görmüştüm. Ne salakmışım söylediği her şeye inanmıştım bir de..

Ali: Ya da sadece delisindir..

'Hı?!'

Ali: Bir bakıyorum sadece donuk bir şekilde bakıyorsun, hemen ardından ağlıyorsun, sonra gülüyorsun ve sonra tekrar ağlıyorsun. 

(Salak gibi ona bakmaya başladığımda ciddi olan yüzü şuan gülümsemeye başlamıştı.)

Ali: Cidden sıyırdın mı?

'Belki?'

Ali: Hadi anlat bana.. Sana yardımcı olmak istiyorum.

'Bana yardım edemezsin.'

Ali: Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?

'Yardım edilecek bir şey kalmadı.'

Ali: Bir yakınını mı kaybettin?

'Sayılır.'

Ali: Nasıl yani?

'Çok sevdiğim bir insan kendini öldürdü.'

Ali: Nasıl yani intihar mı etti?!

'Benim içimdeki kendini öldürdü. Hatta katletti.'

Ali: Ne? Lina harbiden hiç bir şey anlamıyorum.

'Peki anlatacağım. Ne olabilir ki değil mi?! Ahahaha!'

(Daha ne olabilir ki? Gerçi ne zaman bu cümleyi kullansam çok geçmeden daha ağırıyla imtihan oluyorum. Söylemesem de beni bulur zaten daha kötüsü.. )

'..böyle yani.'

Ali: Gerçekten çok şanssız mışsın..

'Ben şanssız değil aptalım.'

Ali: Kendine neden aptal diyorsun ki?

'Sence neden? Her anlattıklarına bu zamana kadar inandım. Bu anca bir aptalın yapacağı bir hareket.'

Ali: Yoo. Bende bu tarz hataları sıklıkla yaparım. Hangi insan tanımadığı bir kadını alıp evine getirir ki? Yanlış anlama belki peşinde birileri var? Bilemezdim ama işte insan kalbini dinlemeli.. Seni orada bıraksam mantığımla hareket etmiş olacaktım ve olası bir beladan kendimi koruyacaktım. Ama ben bunu yapmadım. Bu da bir aptallık o halde?

'Alakası yok.'

Ali: Ahhh.. İnsanlar neden her zaman en büyük aptalın kendileri olduğunu düşünürler ki? Bu sorunlar gelip geçici. Sen daha çok gençsin. Bunların hepsi sana birer tecrübe.

'Böyle bir tecrübe istemiyorum ama ben.. Sadece mutlu ve huzurlu bir hayat istiyorum.. Çok mu büyük bir şey istiyorum? Sadece mutlu olmak istiyorum artık.'

Ali: Umudunu kestiğin anda mutluluk imkansız bir şey gibi gelmeye başlar. Hatta gerçekten imkansız bile olabilir. 

'Ben nasıl iyi hissedeceğimi bilmiyorum. Bundan sonra nasıl devam edeceğim onu bile bilmiyorum.'

Ali: Ölmüşsün gibi davranmayı kes! Bu ne ya.. Hayat devam ediyor kızım. Bir işin var değil mi? Ona gideceksin. Neden çalışıyorsun?

'Arkadaşımla kendi evimize taşınmak için..'

Ali: Böyle takılmaya devam et o halde. Eminim taşınırsınız.

'Ama-'

Ali: Kendine gel! Bu şekilde yıkılmış bir halde gitmeyeceksin yaşadığın yere. Tüm kırgınlıklarını, üzüntülerini, pişmanlıklarını ve geçmişini burada bırakıp yeni bir sayfa açıp gideceksin. 

'Ben teşekkür ederim..'

Şimdiden daha iyi hissetmeye başlamıştım. Gerçekten dediği şeyi başarırsam her şey çok güzel olacak.. Bunu hissediyorum. Hem haklı! Neden iki şerefsiz yüzünden hayatımı mahfedeyim ki? Hayat devam ediyor..





İMKANSIZ AŞKWhere stories live. Discover now