27

1.1K 38 0
                                    


Ve işte taksiden indim. Karşımda bir daha dönmemek üzere kapattığım kapı var. Kader gerçekten bizim elimizde olan bir şey değil.. Sen her ne kadar istemiyorum ya da istiyorum dersen de, kaderinde o yoksa ya da varsa elinden hiç bir şey gelmez.. Sen sadece bu dünyada bir figüransın.

Kapıyı yavaşça açıp içeriye bir göz attım. Mete koltukta oturmuş bir elinde sigarası bir elinde de viskisi yere bakıyordu. Ne düşünüyor acaba? Ona doğru ilerlemeye başladım. Ama bacaklarım bunu istemiyormuşçasına titriyordu. Önünde dikilip ona bakmaya başladığımda oda yavaşça başını kaldırdı ve kanlanmış gözlerini gözlerime dikti..

Mete: Geldin..

'Geldim..'

(İkimizinde sesi fısıldar gibi çıkmıştı. Gücümüz kalmamıştı..)

Mete: Otursana.

(Eliyle yanını gösterince oturdum ve onun gibi yere bakmaya başladım. Sigara yakmasıyla bende çantamdan bir sigara çıkarıp yaktım. Aynı anda üflememiz komiğime gitmişti. Hafif tebessüm edip kafamı koltukta geriye bıraktım.)

'Ne olacak şimdi?'

Mete: Ben 35 yaşındayım Lina.

'Eee?'

Mete: Bundan rahatsız olmuyor musun?

'Yaşını gösteriyor olsaydın evet rahatsız olurdum. Ama çoğu akranımdan daha iyi görünüyorsun.'

Mete: Teşekkür ederim..

'İltifat etmiyordum ama sen bilirsin.. Peki sen?'

Mete: Ne ben?

'Ben 23 yaşındayım. Beni çocuk olarak mı görüyorsun?'

Mete: Çoğu akranımdan daha olgunsun.

'Teşekkür ederim.'

(Bir döngü gibi devam ediyordu sanki konuşmalarımız. İkimizde neyden bahsettiğimizi zerre kadar bilmiyorduk.)

'Neden yanına gelmemi istedin?'

Mete: Seni görmeyince kötü hissediyorum.

'Buna alışmamız lazım.'

Mete: Peki alışmak istemiyorsam?

'Bu ne demek?'

Mete: Lina, ben seni seviyorum. O gün.. Seni buraya ilk getirdiğim gün.. Boşuna değildi. Buraya seni annemle tanıştırmaya getirdim. O gün senin için savaşmaya hazır olduğumu söylemek için getirdim..

(Gözümden düşen damlayla boğazımda oluşan yumru canımı acıtacak seviyeye gelmişti. O gün ben ne yapmıştım? Dönmemek üzere gitmiştim..)

Lina: Annenle mi?

Mete: Annem vefat edeli çok oluyor. Ama burası annemle yaşamak için hayalini kurduğumuz bir yer. O burada hala yaşıyor. Bu yüzden daha önce kimse gelmedi buraya. Kimseyi buna layık görmemiştim..

Lina: Mete..

Mete: Efendim Lina..

Lina: Ben özür dilerim.

Mete: Dileme. Haklıydın.. Her kelimesinde.

Lina: Evet haklıydım. Artık üzülmek istemiyorum. 

Mete: Evet haklısın..

Lina: Bu yüzden senden uzaklaşmayacağım.

Mete: Doğ- NE?! N-nasıl yani?

Lina: Mete ben senden uzaklaşınca nefes alamıyorum. Üzülmemek için gidiyorum ama daha çok üzülüyorum. Hayatım düzene girsin kötülükler uzaklaşsın diye gidiyorum ama iki misli çöküyor üstüme. Ben kendimi sana gelerek değil senden giderek yıpratıyorum. Mete.. Ben seninle olmak istiyorum..


İMKANSIZ AŞKWhere stories live. Discover now