5

3K 75 2
                                    



    Sabaha karşı oturduğum koltukta uyuyakalmıştım. Şimdi de üzerimde tepinen Yağmur yüzünden başıma ağrılar giriyordu. 'YA! ÇEKİL ÜSTÜMDEN SALAK!'  'Aaa kankacım.. Napıyorum sanki.' Pes edip yerimde doğrulunca memnun bir ifadeyle bana bakmaya başladı. 'Heh! Evet uyandım. Ne istiyorsun?'  'Bir şey istemiyorum ya saate baksana kızım.'  saat 2 buçuktu ve 1 saat sonra Bora ile buluşacaktım. Of aklıma gelince yine kalbim sıkışmaya başladı. Aklıma gelen şeyle suratım düştü 'Tamam tamam, haklısın. Gece uyku tutmadı o yüzden sabaha karşı yattım.'  'Hadi git giyin. Sonra da aşağı in tost yaptım ye.'  'İçim dışım tost oldu be.'  'Allah Allah beğenemedin mi güzelim?'  imalı bir şekilde sölediği güzelim kelimesi aklıma Mete'yi getirdi. Ne yaşıyorum ben ya of. Bir salak altı üstü cool cool takılıp beni etkiledi diye aklımdan çıkmıyor ve en saçması da buna ben izin veriyorum. Yağmur'a göz devirmekle yetinip odama çıktım aşırı sıradan ama yıkık olduğumu göstermeyecek bişiler geçirdim. Saçlarımı gelişi güzel bir şekilde taradıktan sonra aynadan bana el sallayan göz torbalarımı fark edip yüzüme de bir el atıp aşağı indim. 


Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


   Yağmur'un hazırladığı tostu hemen yedim ve evden çıkmak için kapıya yöneldim Yağmur'da geldi. Şimdi de pişman olmaktan korkuyorum 'Yağmur bir hata yapmıyorum değil mi?'  'Ben sence senin bir daha hata yapmana izin verir miyim? Hem bunda hatalık bir durum yok. Bak bakalım ne demek istiyormuş.'  'Haklısın sadece ne diyeceğini merak ettim. Hatalık bir şey yok.'  'İşte bu kızım! Dur sen önden gir ben arkandan geleyim.'  'Tamam kanka. Ben giriyorum o halde.'  ve işte orada oturuyor. Beni görünce hemen ayaklandı ama bakışlarında bir tuhaflık seziyorum. Ona baktıkça canım yanıyor umarım şu konuşacağı her neyse kısa sürer. 

   Yanına gittiğim de elimi tutmak için elini uzattı ama onu görmezden gelerek direkt yerime yerleştim 'Evet seni dinliyorum. Ne söyleyeceksen çabuk söyle.'  

'Lina.. Seni özlemişim.'

'Ah.. Hadi ya bende seni hiç özlememişim biliyor musun? Düşünüp düşünüp kendime kızıyorum. Neden bu kadar bu işkenceyi çektim ki?'

'Lina her ne söylersen haklısın. Buraya beni affet demeye gelmedim. Yüzüm de yok zaten.'

'İşte bunda hem fikiriz. Yüzsüzün tekisin.'

'Peki. Sinirli olmanı anlıyorum.'

'Ahahahah anlıyormuş. Vay be! Her neyse ne söyleyeceksin.'

'Lina.. Ailem ile konuşmak için eve gittim ve senden ayrıldığımı öğrenince geri kabul ettiler beni.'

'Ne mutlu sana! Peki benden ne istiyorsun?'

'Söyleyeceğim şey bu değildi aslında.'

'O halde?'

İMKANSIZ AŞKWhere stories live. Discover now