48

746 29 2
                                    



Ben doymuştum ve onu izliyordum. Bir anda baktığımı hissedip bana döndü. Onu incelerken bir şey fark ettim.. Ağzını tamamen dolduracak kadar yemek aldıktan sonra ara ara nefes alıp ağzındakini yemeye çalışıyordu. Sayılır mı bilmiyorum ama böyle böyle tanıyacağım sanırım..

Yanakları tıka basa dolu dudakları büzük kaşları hava da bir şekilde hala bana bakıyordu. Ona tebessüm ettiğimde oda ağzının açılmaması için uğraşarak güldü. Sonra hızlı hızlı çiğnemeye başladı. Nasıl mafyasın lan sen?! Allah'ım resmen küçük çocuk gibi. Yicem şimdi!

Yanaklarını sıkmak için yaklaştım ama kollarımı havada tuttu. Hala kollarım havada duruyorken kafasını geri çekip ağzındaki lokmayı hızla yuttu. Sonra bana yaklaşık kollarımı serbest bıraktı. Ona anlamaz bir şekilde bakarken konuştu.

Mete: Yanaklarımı sıkarken ağzımdakilerin üstüne fırlamasını istemezsin diye düşündüm.

'Çok iğrençsin Mete!'

(Bir yandan yanaklarını sıkıyordum. Bir süre sonra hafifçe etrafta gözlerini gezdirdi ve ciddi olmaya çalıştı. Ama tabi yanakları sıkılıyorken ne kadar ciddiye alabilirseniz.)

Mete: Karizmamı çiziyorsun!

'Ahahahaha! Yesinler senin karizmanı.'

Mete: Sen geç dalganı.

Kıkırdayarak geri çekildim ve garson çağırmak için elimi kaldırıp arkama döndüm. Yine o tanıdık gelen çocuk masaya yaklaşmaya başladı. Ondan hariç 4 tane daha garson vardı ve bizim masaya daha yakınlardı. Benim çağırdığımı gördükleri halde o çocuğa bakıp önlerine döndüler.

Bende acaba oda beni mi tanıyor ve bu yüzden mi geliyor diye düşünürken çoktan masamıza gelmişti. Mete'ye döndüğümde oda bu olanların farkında gibi duruyordu. Ama normalde sinirlenen Mete şuan aşırı sakindi. Yani sonuçta her şeye sinir krizi geçirmiyor adam..

Mete filtre kahve istedi bende aynısından söylediğimde çocuk gene bana tebessüm ederek masadan ayrıldı. Hala şaşkınca çocuğun arkasından bakarken Mete konuştu.

Mete: Sanırım o da seni tanıyor..

'Galiba. Ama nereden ya?'

Mete: Ah unut gitsin.

'Ama merak ettim..'

Mete: Her şeyi de merak et!

Gene kıskanmıştı ve bu hali aşırı hoşuma gidiyordu. Bu yüzden biraz gıcık etmekten zarar gelmez diye düşünüp uğraşmaya başladım.

'Yaniii .. Aslında hoşta çocuk. Acaba eski sevgilim falan mı?'

Mete: Eski sevgili mi?! Yani bilmem olabilir tabi..

(Numaracıktan sakin kalmaya çalıştığı o kadar barizdi ki.. Gülmemek için yanağımın içini ısırıp kaşlarım çatık düşünür gibi yaptım.)

'Yani olabilir.. Sonuçta yakışıklı çocuk yani.'

Mete: Çokta değil aslına bakarsan. Yani benim gibi karizmatik bir suratı yok..

(Evet yeni bir bilgi daha Mete gerçekten kendini beğenmiş bir adam. Ahahah! Nolur gülmeyeyim!)

'Yani senden daha iyi duruyor aslında..'

(Kaşlarını kaldırıp oturduğu yerde dikleşti ve dudağının içini yemeye başladı. Kollarını masaya koyup düzensiz ritimde parmaklarını masaya vurmaya başladı. Şuan tam olarak istediği oyuncak alınmayan bir çocuk gibiydi.)

İMKANSIZ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin