64

648 27 0
                                    


Kerem'in yanına geldiğimizde şaşırmış bir şekilde bir Jale'ye bir de bana bakıyordu. 

Jale: Burada arkadaşça oturmadığımıza göre bir an önce anlatmaya başlasam iyi olur..

'Bence de..'

Jale: Kerem'le ilişkimiz çok öncesine dayanıyor. 5 Aydır buraya uğramıyordu bile. Ama 3 gün önce geldi ve benimle gel dedi ve beni o otele götürdü. Sen gelene kadar sadece oturduk. 

Kerem: Aranızda bir şey olmadı mı?

Jale: Hayır. Sen gelmeden 10 dk önce beni yatağa çekti ve bir şey söylemeden t-shirt'ünü çıkarıp yanıma uzanıp bana sarıldı. Sen gelince de hiç bir şey söylemedi..

'Ama neden?'

Jale: Bilmiyorum. 2 Gün boyunca uyumadı desem yeridir..

Kerem: Tamam anladık. Teşekkürler..

Jale: Şey bunu söylediğimi söylemezseniz sevinirim..

'Söylemeyeceğim.. Çok teşekkür ederim bunu bana söylediğin için..'

Jale: Seni anlıyorum ve nasıl bir his olduğunu biliyorum..

Hiç bir şey söylemeden oradan ayrıldık ve az önce ki parka ilerlemeye başladık. Sadece transta gibi yere bakıyordum. Mete beni hiç aldatmamış.. Ama neden bunu yaşatmak istedi bana? Olaylar gittikçe ilginçleşiyordu ve bu beni ne mutlu ediyordu nede üzüyordu. Şuan hissettiğim şey tarif edilemez bir şeydi. Mete beni aldatmamış..

Banka geçip oturunca Kerem sigarasını yakıp arkasına yaslandı. Onun omzuna başımı yaslayıp gözlerimdeki yaşları serbest bıraktım. Bu sefer üzüntüden değildi. İçimde değişik bir şekilde rahatlamışlık vardı ama bir yandan da korkuyordum..

'Neden?'

Kerem: Hı?

'Neden ki? Anlayamıyorum..'

Kerem: Yanılmadığım için mutluyum ama bir yandan da şimdi ne olacak diye düşündükçe bir yolunu bulamıyorum..

'Onunla konuşmalıyım..'

Kerem: Şimdi mi? Geç oldu.

'Ah doğru ya! Benim bir işim var.. Offf!'

Kerem: Benim de var bu yüzden evlere dağılsak iyi olur şimdilik..

***

Bir taksiye atlayıp ilk benim evime geldik. Taksiye beklemesini söyledikten sonra oda benimle beraber indi. Ona dönüp kocaman sarıldıktan sonra ayrıldım.

'Ben gerçekten nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum Kerem..'

-İlla benim de işim düşer sana bir gün.

'Ahahahah! O zaman düşünmeden sana yardımcı olacağım!'

-Tamamdır!

Uzanıp yanağından kocaman öptükten sonra eve doğru hızlıca ilerlemeye başladım. Resmen hayat enerjim gelmişti. Her ne kadar iyi olacağım desem de içimdeki o sızı asla gitmiyordu. Ama bu gece öğrendiğim şey sayesinde tamamen hafiflemiştim. Hemen yarın gidip Mete ile konuşmak istiyordum ama işe gitmem gerekiyordu. İşi bıraksam mı? Diye düşünürken zile bastım. 

Kapı kısa bir süre içinde açılınca Yağmur sinirli bir şekilde bana bakmaya başladı. 

Yağmur: İyi alıştın sende ha! Geç bakayım içeri.

(Böyle annem gibi davranması hoşuma gidiyordu. Kendi annem hep bana sadece sözde annelik yaptığı için böyle ilgi görmek hoşuma gidiyordu. Kıkırdayarak hızlıca terliklerimi giyip salona geçtim. Arkamdan eli belinde bir şekilde gelen Yağmur'u umursamadan kendimi koltuğa bıraktım ve genişçe gülümsedim.

İMKANSIZ AŞKWhere stories live. Discover now