85

591 24 0
                                    

METE'NİN AĞZINDAN


Gelince Barış'ı hemen diğerlerinin yanına götürdüm. Diğer adamlar salak salak bize bakıyorlardı. Arslan şoka uğramış gibiydi.. Sonuçta aramız Barış'la iyi değildi ve onu buraya getirmem diğerlerini şaşırtmıştı. Arslan gözleri hala Barış'ın üzerindeyken yanıma geldi ve kulağıma yaklaşıp sessizce konuşmaya başladı..

Arslan: Abi bu adamın ne işi var burada?

Mete: O Lina'mın yerini bulacak. Ters bir hareket yapmayın ve elinizden geldiğince yardımcı olun.

Arslan: Nasıl istersen..

Yanlarından ayrılıp kendi odama geçip yatağa kendimi bıraktım. Şu 2 gün boyunca uyuduğum süre toplasan 5 saat var ya da yok. Gözlerimdeki yaşlar yine yerlerini bulunca hızlıca ayağı kalkıp kendime gelmeye çalıştım. 

***

Yerimde duramıyordum bu yüzden ben de aşağı inip onların neler yaptığına bakmaya başladım. Son durumu öğrenmek için Barış'ın yanına gittim.

Mete: Nasıl gidiyor?

Barış: Bir kaç engel kaldı ama onları da kırmam uzun sürmez.

Mete: Ne kadar sürer?

Barış: Bana 1 saat ver.

Yanından ayrılıp sehpadaki sigarama doğru adımladım. Sigaraya çok dayanmıştım bu yüzden ciğerlerimin yanıyormuş gibi hissediyordum. Ama bu umurumda değil, çünkü Lina'sızken zaten içimde bir yerler sürekli yanıyordu..

***

Odanın içinde bir oraya bir buraya gidip geliyordum. 1 saat geçeli çok oldu ve Barış'tan hala ses yoktu. Konsantrasyonunu bozmamak için yanına gitmiyordum.. Tek umudum şuan oydu.

Barış bir anda ayağı kalkıp bana dönünce hızlıca yanına gittim. Ekrana baktığımda bir konum gördüm. 'Gerçekten mi?' der gibi gözlerine bakınca gülümseyerek kafasıyla onayladı. Tekrar konuma bakıp kafama kazıdıktan sonra hızlıca kapıya ilerledim. Aynı anda da adamlara talimatlar veriyordum.

Mete: Bir kısmınız depoyu sarın! Siz oradaki adamları halledin! Sizde kendinize uygun bir yer ayarlayıp ters bir durumda nişan alın! Siz de benimle gelin!

Barış: Mete! Dur bir saniye!

Barış'ın bağırışlarını duyuyordum ama kafamda sadece tek şey yankılanıyordu. 'Sana geliyorum Lina'm..' Hızlıca arabaya binip ezberlediğim adrese doğru yola çıktım.


BARIŞ'IN AĞZINDAN


Mete'nin arkasından ne kadar koşsam da yetişememiştim. Arkasından gitmeye kalkışırsam hiç bir şey değişmeyecekti.. Hızlıca içeri girip bilgisayarımın başına oturdum. Mete daha konuşmama fırsat vermeden gittiği için ona söyleyememiştim fakat bu işte bir terslik vardı. Mete Türkiye'nin en tehlikeli mafyalarından birisi ve ona bu şekilde bulaşan birisi de akıllı birisidir. Yani anlayacağınız bu bir tuzak gibi duruyor..

Onların yerini bu kadar kolay tespit etmem normal değil. Resmen ben bulayım diye belirli yerlere ipuçları koymuşlar. Adresin etrafındaki herhangi bir tuzağı bulmak için araştırmalara başladım. Her hangi bir mekanizma bulsam yeterli.. Offf!

Telefonumu hızlıca elime alıp Mete'yi aradım ama açmıyordu. Arslan'ı da aramıştım fakat telefonlarına bakmıyorlardı. Oraya gitmeleri tehlikeli olabilir hemen bir şeyler yapmak zorundayım..




İMKANSIZ AŞKTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang