18

1.3K 44 0
                                    



     Barış'ın arabasında ben arkaya Yağmur'da öne bindi. Gidiyorduk ama içimde kötü bir his var. O kafede yaşanmış olan şeyler hiç hoş değildi. Tabi bir de Mete'yle karşılaşma ihtimalimiz var. Gerçekten onun görmek bile istemiyorum. Kızgın olduğum için değil görürsem acım artar. Her ne kadar Yağmur kafamı dağıtmış olsa da içimden gitmiyor o sızı. Arabadan dışarı bakarken dalıp gitmişim. Bu yüzden de Barış ve Yağmur'un seslenişlerini duymadım. En sonunda Yağmur beni kibar olmayacak türden bir şekilde sarsınca kendime geldim ve telaşla onlara döndüm.

Barış: Lina? İyi misin?

Yağmur: Kanka bir sorun yok değil mi?

'Ah hayır.. Kusura bakmayın dalıp gitmişim. Hadi inelim.'


     İkisi de tereddüt ederek arabadan indiler. Kafeye girdiğimizde ne çok boştu ne de çok kalabalıktı. Kalabalık yerleri sevmiyorum, küçüklüğümden beri de sevemedim. Camın kenarında bir masaya geçip oturduk. Yağmur ve Barış tam karşıma oturmuşlardı ve bir yandan konuşup bir yandan da gülüşüyorlardı. Ama benim gözüm oradaydı.. Bir an için neden bir dövmeciye insan The Death ismini koyar diye düşündüm. Ama nedenini anlamam uzun sürmedi. İngilizce 'ölüm anlamına geliyor ve Mete'nin hayatındaki en keskin kelime bariz 'ölüm'dü. 


   Kendimle yaptığım soru cevabın sonunda artık gözlerimi oradan çekip bizim çifte kumrulara döndüm. İkisi o kadar mutlu görünüyorlar ki bu gülümsememe neden oldu. Çok masum seviyorlar. İkisi de yıllarca birbirlerini sevmişti ama kavuşmak bugüne nasip oldu. İnşallah birbirlerini asla incitmezler. İkisi de aniden bana döndüğünde bir şey oldu zannedip hızlıca yerimde doğruldum. 

Yağmur: Kızım biz seni unuttuk ya!

'Ahahhahah! İstediğim de buydu zaten.'

Barış: Aşk olsun Lina..

'Töbe de be! Olmasın aşk meşk.'

Barış: Birileri yara almış sanırım..

'Almış sanırım..'

Yağmur: Hayatım şuanda bunlardan bahsetmesek?'


     Yağmur'un Barış'a uyarıcı bir ses tonuyla söylediği şeye gülmeden edemedim. Bahsetmesek bile aklımdan çıkmıyor ki. Ama evet şuan da bahsedersek onlarında tadının kaçmasına sebep olurum. Bu artık istediğim son şey bile değil.


'Evet bunlardan bahsetmeyelim. Siz anlatın bakalım. Nasıl bunca süre içinizde tutabildiniz bu aşkı. Hele sen Yağmur! Bana bile söylemedin!'

Yağmur: Ya kuzum! O kadar imkansız görüyordum ki.. Söylemeye bile gerek duymadım.

Barış: Sen mi ben mi? O gün Lina'dan haber alamadığın gün beni aradığında o kadar mutlu oldum ki. Hakikaten benim numaramı nereden buldun?

Yağmur: Kübra diye bir arkadaşa söyledim. O buldu.

Barış: Anlıyorum.. Lina senin sayende oldu herşey. Teşekkür ederim.

'En azından nadir de olsa işe yarıyorum bazen.'

Yağmur: Öyle deme! Sen her zaman benim hayatıma güzellikler kattın.

'Ahahaha! Emin misin?'


    1 SAAT SONRA


       Güle ede bir saat sohbet ettik. Gerçekten iyi geldi bu buluşma bana. Yağmur ve Barış içinse gerçekten çok mutluyum. O kadar uyumlular ki.. Keşke böyle bir ilişki herkese nasip olsa. Yağmur tuvalete gitmek için ayaklandığında bende 2. Kahvemi istedim.

Barış: Bak çarpıntı yapıyormuş kahve dikkat et.

'Anca bu beni ayakta tutabiliyor napayım?'

Barış: Sen öyle diyorsan öyledir. Ama baldızımı yeni bulmuşken kahveden ölmesini istemem.

'Ahahahaha! Eniştem be!'

Barış: Ahahahah!

'Yağmur'u liseden beri seviyordun demek.'

Barış: Aha! Baldızdan tuzak sorular başlıyor sanırım.

'Aahhah! Aynen öyle. Tuzağa yakalanırsan halin hal!'



     Barış'la gülüyorduk ama gülümsemem yine yüzümde donup kalmıştı. Çünkü şuan da Mete stüdyoyu kapatmış elinde kaskıyla bana bakıyordu. Bakışlarım ona kitlenmişken Barış'ın sesiyle kendime geldim.

Barış: Lina? Bir şey mi oldu?

'H-hayır..'

Yağmur: Lina? Noldu rengin atmış.

'Hiç bişi olmadı ya. Sadece bir arkadaşı gördüm.'


     Yağmur kimden bahsetmiş olduğumu anlamış olacak ki hemen dövmeciye dikti gözlerini. Mete hala orada dikilmiş bana bakıyordu. Yağmur son olanlardan habersizdi bu yüzden de ona hala sinirliydi. Çünkü hala onun beni kandırdığını düşünüyordu. Ona anlatma fırsatı bulamadım ki henüz. Bense Mete'ye ne kızgındım ne de kırgın sadece imkansızlığımıza küsmüştüm. Onunla istesek bile ilişki kuramayacağımız gerçeğine kırgındım. Onun bana bağlanmaktan korkmasına kızgındım. Ama Mete'ye değildim. Ona karşı çok fazla şey hissediyordum ama aynı zamanda bir o kadar da hissizdim.

İMKANSIZ AŞKWhere stories live. Discover now