38

885 29 0
                                    



Mete ile olan kahvaltı faslımızdan sonra bir taksiye binip eve geldim. Normalde Mete bırakırdı fakat sanırım gerekten bugün için önemli işleri var. Allah'ım ya.. Hakaten o adamlar Mete için mi çalışıyor? Off! Bu gerçeğe alışmam zaman alacak. Ama alışacağım..



'Yağmur gerçekten sabahtan hazırlanmaya başlamış olamazsın!'

Yağmur: Bak güzelim. Bu işler hafife alınmaz. 

'Gerçekten ne yaşıyosun?'

Yağmur: Ayy sen ne anlarsın?

'O zaman beni neden çağırıyorsun?!'

Yağmur: Destekçim olman için?

'Abartmıyor musun?'

Yağmur: Kanka akşam bana ne söyleyecek bilmiyorum.. Ama çok anlamlı bakıyordu.

'Aahahah! Görende evlenme tekl- BİR SANİYE!'

Yağmur: Her şey olabilir..

'Ne kadar oldu çıkalı?'

Yağmur: 3 hafta.

'Ve evlenme teklifi ederse ne diyeceksin?'

Yağmur: Tabiki EVET!

'Kızım sen deli misin? Daha adam akıllı tanımıyorsun onu..'

Yağmur: Lina onunla lise zamanından beri birbirimizi seviyoruz.

'Ama yine de.. Bak kuzum, ben sadece pişman olacağın bir şey yapmandan korkuyorum.'

Yağmur: Merak etme kanka. Eğer öyle bir teklifte bulunursa ve bende evet dersem asla pişman olmayacağım..

'İlerde ne yaşanacağını göremiyoruz. Baksana 1 sene tanıyıp onunla kaçtım. Gerçi kovulmasam yine kaçmazdım. Herneyse demek istediğim.. 1 sene bile yetmiyorken 3 hafta..'

Yağmur: Lütfen endişelenme.. Hemen evlenmem tabiki ama onu çok seviyorum. Uzun bir süre nişanlı kalırız. Ona hayır demek istemiyorum.

'Senin hayatın senin kararların. Belki de dediğin gibi olur. Benim karşıma böyle biri çıktı diye seninki de öyle çıkacak diye bir şey yok sonuçta.'

Yağmur: Yaşayarak öğrenmek istiyorum.

'Ben her zaman senin yanındayım..'

Yağmur: Ahhhh Lina! Ağlatmasana! Makyajım akacak.. Ne kadar süre aldı bunu yapmam biliyor musun?

'Peki peki. Ben aşağıdayım..'


Aşağı indiğimde kendimi hemen bir koltuğa bıraktım. Hem hafiflemiş hem de aşırı yorgun hissediyordum kendimi. Elime bir sigara aldım ve yakacağım sırada Berk çarprazımda duran tekli koltuğa kendini attı. Gözleri üzerimdeyken dumanı üfleyip ona döndüm.

'Nasılsın?'

Berk: Sağol iyiyim. Asıl sen nasılsın? Dün gece iyi olduğundan pek emin olamadım.

'Mete senden hoşlanmıyor.'

Berk: Bu güzel.. Çünkü bende kendisine bayılıyor sayılmam.

'Aslında dün onunla şu bahsedilen tehlikeli Mete hakkında konuştuk.'

Berk: Wow! Pek sevinmemiştir.

'Aslında hiç strese girmeden olduğu gibi hayatını baştan sona anlattı. Senin kardeşin ile ilgili yaşanan o tatsız durum anlattığın gibi değil.'

Berk: O şerefsiz hiç çekinmeden onun hakkında konuşabildi mi?!

'Bak kız kardeşin nerede?'

Berk: Ah omu.. Ahahahah!

'Komik bir şey söylediğimi sanmıyorum.'

Berk: O şerefsiz küçük bir detayı atlamış anladığım kadarıyla.

'Ne detayından bahsediyorsun Berk?'

Berk: Kardeşim o pislik yüzünden intihar etti. Ah sanırım sana kendini aklayıp paklayıp anlatmış.

'Mete onunla olmayacağını söylediği halde nasıl böyle bir şey yapar?! Hem neden Mete'de suç arıyorsun ki? Senin kardeşin takıntılı manyağın tekiymiş!'

Berk: LİNA HEMEN SESİNİ KESMEZSEN CANINI YAKACAĞIM!

(Lanet olsun ya! Kendimi tutamayıp neler söyledim. Lan adamın kardeşi ölmüş. Hala Mete'yi savunuyorsun. Tamam Mete'nin suçu yoktu ama neden bana bundan bahsetmedi? Of belki de haberi yok!)

'Berk ben çok özür dilerim.. Düşünmeden konuş-'

Berk: Bak o adama aşık olabilirsin ona gözün kapalı güveniyor, inanıyor olabilirsin. Ama bana sakın onu savunma! Belki suçsuz ama sonuçta kardeşim onun yüzünden intihar etti. Ne yapayım?!

'Pekala.. Aranızdaki sorun beni ilgilendirmez.'

Berk: Sen iyi olduğun müddetçe sıkıntı yok. Onunla kavga falan etmem. Ama eğer.. Sana her hangi bir konuda zarar vermeye kalkarsa bana gel olur mu?

'Buna gerek kalacağını sanmıyorum.'

Berk: Sadece cevap versen olmaz mı?

'Ah peki! Bana zarar verirse üzerse kırarsa kapına dayanacağım oldu mu?! Sakın evde olmamazlık yapma!'

Berk: Her zaman seni bekliyor olacağım..


Ortam biraz garipleşince yerimde kıpırdandım. Sonunda yerimden kalkıp kahve yapmak için mutfağa gittim. Sanırım her şey yavaş yavaş yoluna giriyor.. Ne olur girsin artık. Vallahi bıktım ya. Dizilerde bile bu kadar herşey üst üste gelmiyor. Yok ben de var bir mıknatıs belayı çekiyorum.

Her güzel şeyin bir sonu olduğunu söylerler. Nereden geldi şimdi bu söz benim aklıma ya? Acaba Mete ile bizim sonumuz ne olacak? Onunla boy boy olan çocuklarımızı azarlayıp, onları yeterince sıktıktan sonra birbirimize bakıp kıs kıs güleceğimiz günler gelecek mi acaba?..

İMKANSIZ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin