39

770 29 0
                                    


   Kahveleri hazırladıktan sonra derin bir nefes alıp salona yürüdüm. O sadece benim için endişeleniyor. Evet kesinlikle! Sadece bu..

'Al bakalım..'

Berk: Sağol.

'Berk ben gerçekten üzgünüm.. Söylediklerim-'

Berk: Sorun yok. 

'Baksana! Barış, Yağmur'u akşam bir yere götürecekmiş. Ne planladığını biliyor musun?'

Berk: Hey! Benden kankamı satmamı istiyorsun şuan.

'Hayır.. Sadece bana söyle. Yağmur'a söylemem. Vallahi meraktan ölebilirim.'

Berk: Siz kızlara asla güvenmiyorum.

'Yaaaa!'

Berk: Birde şöyle bağırmıyor musunuz!

'Aman be söylemezsen söyleme!'

Berk: Ahahaha! Üzgünüm..

'Eminim öylesindir.'

Berk: Eee biz ne yapacağız?

'Ha?'

Berk: Yani Yağmur ve Barış gidecekleri için tek kalıcaz. Bizde bir şeyler yapalım?

'Hee.. Olur. Ama ne yapacağız ki?'

Berk: Hmm.. Eğlenmeye gidelim mi?

'Nasıl yani?'

Berk: Arkadaşım bir barda akşamları şarkı söylüyor. Beni de çağırmıştı ama bayağıdır gidemedim. Hem onu görmüş olurum hem de evde boş boş oturmayız.

'Yani olabilir ama çok gürültülü yerleri sevmiyorum.'

Berk: Bir seferden bir şey olmaz ya. Hem arkadaşımın da gönlü olsun.

'Peki tamam gideriz.'

Berk: Tamamdır!


Yanımdan çocuk gibi gülerek gittiğinde arkasından sırıtarak onu izliyordum. Bugünlük biraz eğleneyim. Sıkılıyorum zaten evde ne yapacaksam..

Yukarı çıkıp Yağmur'un heyecandan ölüp ölmediğine bakmam lazım. Yerimden kalktığım sırada telefonum çalınca duraksadım. Mete arıyordu..

Mete: Alo! Canım napıyorsun?

'Hiç.. Evdeyim. Sen ne yapıyorsun?'

Mete: Bugün çok fazla işim var. Onlarla uğraşıyorum.

'Uuuu yoğunuz demek. Ahaha!'

Mete: Gülmesene kızım! Şimdiden bittim.

'Hiçç bişicik olmaz.'

Mete: Off!

'Ne oldu?'

Mete: Bugün seni göremeyeceğim.

'Olsun yarın görüşürüz..'

Mete: Sabredeceğim..

'Aahahha! Aferin sana!'

Mete: Geç sen dalganı! Hayatım şimdi kapatmalıyım.

'Tamam sevgilim. Görüşürüz.'

Mete: Görüşürüz güzelim.


Telefonu sehpaya bırakıp yukarı Yağmur'un yanına çıktım. Kapıyı tıklatmadan içeri daldığımda lanetler okudum. 

Yağmur: YA LİNA! AHIRA MI GİRİYORSUN?!

'Tamam be sus! Ne var yani?'

Yağmur: Neyse madem gördün artık gelde şu sırtımdaki fermuarı çek.

'Gördün artık ne ya?'

Yağmur: Lina, baksana.

'Bakıyorum zaten.'

Yağmur: Şu Berk.. Sana karşı bir şey mi hissediyor?

'Ne alakası var?! Arkadaşız onunla!'

Yağmur: Ne bileyim.. Benle de arkadaş ama sana baktığı gibi kimseye bakmıyor.

'Yağmur saçmalamaya başladın. Ne zaman geliyor Barış?'

Yağmur: Gelmek üzere. Bak ciddiyim ben-

'Kesinlikle! Hadi git artıkk!'


Odadan ittire ittire çıkardığımda kapıyı kapatıp yatağıma fırladım. Off gene o sinsi aklından neler geçiyor acaba Yağmur Hanım. Bu kız yüzünden bir gün beyin kanaması geçireceğim. Kapım tıklatıldığında Yağmur'un geldiğini düşünerek hiç istifimi bozmadan bağırdım.

'Defolup gider misin artık?! Saçma şeyler düşünmeye başladın!'

Berk: Lina?

'Oha!'

(Hızla yerimden kalkıp kapıya yöneldim. Offf şimdi adamın yüzüne her baktığımda aklıma Yağmur'un söyledikleri gelecek. Ulan Yağmur! Kapıyı hafifçe araladığımda şaşkınca bana bakan bir Berk görmeyi bekliyordum ama o sırıtarak kafasını yana eğmiş bana bakıyordu. Kapıyı tamamen açınca içeri geçip Yağmur'un yatağına oturdu.)

'Şey ben Yağmur sandığımdan öyle demiştim.'

Berk: Onlar az önce gittiler.

'Hee, anladım.'

Berk: Öyle yani.. Bizde akşam 10'da çıkarız olur mu?

'Olur olur. O zaman ben 1-2 saat uyuyayım. Sonra kalkıp hazırlanırım?'

Berk: Tamamdır!


Odadan hızlı adımlarla çıkıp kapıyı kapattı. Yok ya yok! Öyle bir şey olmaz! Hem benim sevgilim var Mete'm. Bunu Berk'te biliyor..  Öyle bir şey hissediyor olsaydı asla sevgilim olmasına katlanamazdı. Ama biliyor ve iki arkadaş olarak muhabbet edip dışarı çıkıyoruz. Asla bana karşı bir şey hissetmiyor. Eminim eminim.. Yağmur gerçekten seni öldüreceğim ya!



İMKANSIZ AŞKWhere stories live. Discover now