53

658 26 0
                                    



Koşarak dövme stüdyosuna gitmeye başladım. Artık her aldığım nefes ciğerlerimi yakıyordu ama bu zerre kadar umurumda değildi. Tek istediğim ona sağ salim ulaşmak ve içime sokar gibi sarılmak. Geldiğimde hemen içeri girdim ve Arslan'a rastladım. 

Arslan: Hoş gel- Sen iyi misin Lina?

'Mete burada mı?!'

Arslan: Hayır değil. 5 gündür hiç gelmedi.

'Nasıl ya?! Arıyorum açmıyor da.'

Arslan: Allah Allah bende seninledir diye üstelememiştim.

'Hayır en son 1 hafta önce görüştük. O günden beri aramadı bile.'

Arslan: Bu normal değil..

(Arslan'ın da endişelenmesi hiç işime gelmemişti. Bana sorun olmadığını söylemesini birazdan geleceğini söylemesini istiyordum. Kalkıp hızlıca ceketini aldı ve kapıya ilerledi. Ben hala put gibi olduğum yerde onu izliyordum.)

Arslan: Gel benimle. 

Hemen peşine takılıp bende stüdyodan çıktım. Kapıyı kilitledikten sonra arabasına bindi. Bende yan koltuğa bindikten sonra arabayı çalıştırdı.

Arslan: Depoya baktın mı?

'Evet baktım.'

Arslan: Burada ki evine?i

'Evet evet baktım!'

Arslan: Bara baktın mı?

'Bar mı?'

Arslan: Sana bahsetmedi mi?

'Bahsetse sorar mıyım?'

Arslan: Bir tane barı var Mete'nin. Eskiden oraya çok giderdi.

'1 Haftadır ortalıkta yok ama.'

Arslan: Bir bakalım biz oraya.


Bar mı? Hadi eskiden neyse ama şuanda neden barda kalsın ki? Hadi kaldı diyelim niye hiç birimize haber vermesin? Kalbim ağzımda atıyordu. Belki bir şey olmuştu ve oda kafasını dinlemek istedi. Olabilir.. Off nolur orada olsun.

Arslan arabayı durdurunca bende hemen indim ve onu beklemeye başladım. Benim önümden yürümeye başladığında bende hızlı hızlı peşinden gidiyordum. Bana eliyle dur dedikten sonra kapıdaki adamlara bir şey söyledi ve beni çağırdı. İçeri girdiğimizde daha saat erken olduğu için boştu. Arka taraflara gitmeye başladığımızda koridor gittikçe kararıyordu. Ama Arslan nereye gittiğini biliyormuş gibiydi. Bir odaya girdiğinde bende arkasında içeri girdim. Sanırım girmemem gerekiyordu çünkü hepsi bana anlamaz bakışlarla bakmaya başladılar. Omuz silkip onları dinlemeye başladım. Masanın başında takım elbiseli orta yaşlarda bir adam vardı.

Arslan: Mete buraya uğradı mı?

-Evet 2 gün önce.

Arslan: Ondan 1 haftadır haber alamıyoruz. Nerede olduğunu biliyor musun?

-Şuan bilmiyorum ama o gece de burada kalmadı zaten. Bir kadınla çıktı gitti.

Duyduğum şeyle kalbimin sızladığını hissettim. Gözlerim dolmaya başlarken dayanamadım ve söze girdim.

'Bir kadınla mı? Emin misiniz?'

-Evet. Uzun zamandır gelmiyordu zaten Mete Bey buraya. Eskiden geldiğinde de aynı kadınla beraber kalıyorlardı burada.

Arslan: Jale mi?

-Aynen.

Arslan: Eyvallah sağolasın. Hadi kolay gelsin size.

-Sağolun Arslan Bey.


Kapıdan çıktığımızda anlamaz bakışlarla Arslan'a bakmaya başladım. Beraber kalıyorlarmış. Hadi tamam o eski zamanlarda yapıyordu bunu bir şey demem ama.. Şimdi neden o kadınla gitti. Beni sevdiğini söylemişti..

Arslan: Arabaya geçelim mi?

'Neler oluyor Arslan?'

Arslan: Arabada konuşuruz.

Hızlıca çıkışa ilerleyip arabaya bindim. Ama Arslan kapıdaki adamlara bir şeyler söyledi ve arabaya bindi.

Arslan: Onlar Mete'nin yerini bulacaklar. Uzun sürmez. Bizde arabada bekleyeceğiz.

'Tamam da-'

Arslan: Jale buraya sürekli takılan basit bir kadın. Mete'de onunla takılırdı. En ufak bir duygusu yoktu zaten-

'Önceden yaptıkları beni ilgilendirmiyor Arslan. Merak ettiğim benimleyken neden o kadınla gitti?'

Arslan: Bunu bende bilmiyorum.. Mete böyle bir şey yapmazdı.

'Ama yaptı! Offf!'

Arslan: Biraz sakinleş.. Hemen o şekilde düşünme. Mantıklı bir açıklaması vardır.

'İnşallah!'


Bir süre ikimizde konuşmadan sadece arabada oturduk. Hemen dibimde ki cam tıklatılınca birden irkilip o tarafa döndüm. Kapıda ki adamlardan biriydi bu. Arslan hemen camı açtı ve adamın uzattığı telefonu alıp ekranı inceledi. Bir konum gösteriyordu sanırım. Biraz daha baktıktan sonra telefonu adama verip camı kapattı ve arabayı çalıştırdı.

'Nerede?!'

Arslan: Bir otel..


Otel mi? Mete ne olursun düşündüğüm şey olmasın! Buna dayanamam. Gerçekten dayanamam. 

İçimden bir ses her şey onu gösteriyor salak anla işte dese de bir yanım Mete öyle bir şey yapmaz diye haykırıyordu. Bense ne düşüneceğimi artık bilmiyordum..

Arslan: Şehrin dışında bir yer burası biraz uzun bir yolculuk olacak. 

'Tamam..'

Birde şehir dışına çıkmış ya! Resmen gizlenmiş.. Kalbimin acısı artarken gün içinde ne kadar çok yorulduğumu hatırladım. Hem işe gitmiştim hemde Mete'yi bulmak için oradan oraya koşturmuştum. Zaten erken de kalkmıştım. Dayanamadım ve kafamı arkama yaslayıp cama döndüm. Gözlerimde ki yaşlar benden habersiz akmaya devam ederken gözlerim kapanmaya başlamıştı. Biraz dinlensem gerçekten iyi olacaktı..




İMKANSIZ AŞKWhere stories live. Discover now