Cesur Dünya 2. Kısım : 24 : Zihnindeki boşluk

280 32 113
                                    

Cesur Dünya 2

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Cesur Dünya 2. Kısım : 24

Zihnindeki boşluk

ŞARKI: Bad Dream, Ruelle

||

Yıl: 3315

Anka, yaralanmış olan başına pansuman yapan Carme askerini izliyordu. Carme askeri, başına beyaz bir bant yapıştırırken Anka kendini tutamadı ve güldü.

"Ne oldu, Anka?" diyerek asker de güldüğünde Anka omuz silkti.

"Tuhaf..."

"Her şey biz UVAT'taymışız gibi ama hiçbir şey öyle değil." Carme askeri bir şey söylemek ister gibi ancak belirgin bir tereddütle, ne söyleyeceğini de bilmiyormuşcasına, dudaklarını araladı. Onu konuşmaktan kurtaran ise birdenbire karargaha giren Boğaç olmuştu. Anka'nın ilgisi Carme askerinden çekildi, heyecanla Boğaç'a baktı.

"Askerlere söyle, çekilsinler. Aurora'yı kendi acısıyla bırakalım. Geri..." der iken sesi sonlara doğru kısıldı.

Carme askeri, Anka'ya ve yanındaki Kaya'ya başıyla selam verdi ve dışarı çıktı.

"Ne oldu yüzüne Boğaç?" diye sordu Anka. Zor duyulan bir ses tonu ile. "Neden acı dolu bir suratla bana bakıyorsun?"

Boğaç'ın yüzündeki ifade, Kaya'yı da şüpheye düşürmüştü. Yüzünü buruşturdu, bir elini Anka'yı sakinleştirmek istermiş gibi Anka'nın önünde duran ellerinin üstüne koydu.

"Neden birine bir şey olmuş gibi bakıyorsun Boğaç!" diye bağırdı Anka. Boğaç, Anka bağırmaya başlayınca

"Aynı... patlama, Aurora'nın merkezinde de oldu." Anka irkildi. Kaya'ya baktı. Sesi yükselmiş, ancak kanına dolan adrenalinle daha da incelmiş, çatlamıştı.

"Ozan... Ozan oradaydı. Yekta da oradaydı." Kaya Anka'yı tutarak "Yok bir şey, canım, yok bir şey." dedi. Ardından gözlerini büyüterek Boğaç'a baktı ve dişlerinin arasından "Değil mi Boğaç?" diye fısıldadı.

Boğaç daha "Ozan iyi, ama Yekta..."

Anka ağlamamak için dudaklarını birbirine bastırdı ve başını hızla iki yana salladı. Boğaç, dolan gözlerini Anka'dan kaçırdı ve Kaya'yı başıyla tek hamlede selamlayıp dışarı çıktı.

"Sorun yok Anka." diye mırıldandı Kaya. Bu mantıksız cümle aslında onu değil, kendisini telkin etmek içindi.

Anka hiçbir şey söylemedi. Oturduğu muayene yatağında ellerinden destek alarak sağa, duvara kadar kaydı. Ellerini yumruk yaptı. Hareketsiz bir biçimde oturuyordu. Hiçbir tepki vermek istemiyordu. İçinden ağlamak ya da bağırıp çağırmak gelmedi. Sadece, ruhundan bir parça daha kaybettiğini hissetti. Gözlerini boşluğa dikti ve zihninin boşluğunda da kendini terk etti. Kaya istediği sessizliği verdi ve hiçbir şey söylemedi.

GEN | ÜÇLEMENİN TÜM KİTAPLARI düzenleniyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin