GEN | ÜÇLEMENİN TÜM KİTAPLARI düzenleniyor

LVIII. Hangisi tiyatronun son perdesi?

58. Bölüm Özel Şarkısı: I Remember, Hidden Citizens

Hangisi tiyatronun son perdesi?

FLASHBACK

Dore'de geceydi. Julie, uzun koyu lacivert elbisesi ile gotik binanın bahçesindeki sarmaşıklarla dolu çardakta oturuyordu. Elindeki küçük, kırmızı renkli kadife defteri sallıyor gözlerini gecenin çöktüğü bahçede dolaştırıyordu. Yanında oturan Mahir, "Simurg'a bir mektup veya not bırakacak mısın?" diye sorduğunda duraksadı. Elindeki kırmızı deftere baktı ve Mahir'e uzattı.

"Hayır." dedi sakin bir ses tonu ile. Bu gecenin onun için beklediğinden de sakin geçtiğini düşünmeden edemedi.

"Sadece bunu al. Simurg'un yerini biliyosun. Bu defteri ona UVAT seçmelere başlamadan önce vermiş olun, saklasın. UVAT'a alınana kadar da ona dikkat edin."

"Yani yarın, Oksana'yı götürüyorsun öyle mi?"

"Peki Oksana ya da Baler, gittiği yerde Dore'den bahsetmeyecek mi?"

"Mahir bu çocuklar dört yaşında. Hayır, hiçbir şey söylemeyecekler. Hem, söylediklerini düşün kim inanır ki?"

"Yaptığınız şey akla uygun bile değil farkında mısın?"

Julie güldü. Dudaklarını birbirine bastırdı ve birkaç dakika hiçbir şey söylemedi. Sonra birden, ayağa kalktı ve eski ciddi havasına büründü. Onun ayaklandığını gören bahçedeki askerler de toparlandı.

Julie, başını Mahir'e çevirdi ve kısık bir sesle konuştu:

"Bazen koşullar yanlış seçimleri doğru kılar."

***

"Ant törenine gittiğimiz zamanı hatırlıyor musun? Artemis'in portresini bulduğumuz ilk gün."

"Evet."

Anka, bu cevap üzerine bakışlarını Kaya'ya çevirdi.

"Bunun benim için bir son olduğunu biliyordum." diye mırıldandı.

Gözünü, beyaz mermer üzerinde yazılı isimlere çevirdi.

"Bunun, onlar için bir son olduğunu bilmiyordum."

Kaya kaşlarını çattı. "Anka yapma böyle." diye fısıldadığında Anka daha önceki dakikalarda yaptığı gibi isimlerin hepsini tekrar tekrar okudu içinden.

"Cihan Atasay, Julie Ivanova, Adal Ateş, Duygu Güneş, Yonca Işık, Anıl Sarp Deniz, Alara Mercan, Elçin Aksoy, Şebnem Bulut, Armand Pars HUNTER."

"Burada yazılı olanlar artık yok farkında mısın?" dedi, kısık ve yorgun bir ses tonu ile. Kaya bir şey söylemedi.

"UVAT'ın liderlerinden kimse kalmadı."

Birkaç dakika daha sessizce bu beyaz mermerden anıt benzeri alanın önünde durdular. Hava esmeye başladığında Anka, üstündeki hırkasına sarındı.

"Ben kütüphaneye gidiyorum." diye mırıldandı.

Kaya kolundan tutup Anka'yı durdurduğunda Anka uykusuz gözlerini Kaya'ya dikti.

"Söyle bana, ne istiyorsun?"

"Son perdeyi görmek istiyorum. Kazandığımızı görmeyi... Pars'ı, Şebnem'i öldüren Aurora soyunun düşüşünü görmeyi istiyorum. Yağmur'un gözlerine bakıp onun pişman ve üzgün olduğunu görmek istiyorum. Hiçbir şeyi hatırlamak istemiyorum ama hatırlıyorum."

"Tekrardan savaşmak istiyor musun?" diye sordu Kaya. Kaşlarını çatmış, Anka'nın gözlerinde cevabı arıyordu.

"Evet." dedi Anka sert bir sesle.

"Savaşmak istiyorum."