XXXV. Yarım bırakılan tablolar

510 64 48
                                    

Yarım bırakılan tablolar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yarım bırakılan tablolar

2 saatlik bir yolculuğun ardından hiçbir binanın ve arabanın olmadığı büyük bir alana geldiler. Anka aşağı indiğinde küçük küçük beyaz ve altın rengi villalarla çevrili büyük bir alanla karşılaştığında gülümsedi.

Boğaç, "Tanıdık geldi mi?" diye sorduğunda Anka omuz silkti.

"Bilmem ki..."

"Burası, Dore'nin kalbi. Gerçekte buradan yönetiliyor. Ancak konsey toplantıları vesaire genelde o UVAT binasında yapılıyor."

"Güzelmiş." dedi Anka. Üstündeki hırkaya biraz daha sarılmıştı. Yanlarına gelen Dore askerleri onları içeri aldığında yanına yaklaşan Kaya'nın kolunu tuttu.

"Ben silah almadım yanıma." dediğinde Kaya kaşlarını çattı.

"Sen? Almadın? Emin misin?" Anka başını evet anlamında salladı.

"Ayrılma yanımızdan."

Dore askerleri onları diğer küçük villalara oranla daha büyük ve siyah mermer taşların ağırlıklı olduğu büyük gotik mimarinin bahçesine aldılar.

Anka çimenler ve gotik mimariye kadar ulaşan güllere baktı.

"Burası tanıdık tuhaf bir biçimde." dediğinde Boğaç başını iki yana salladı.

"Tuhaf değil, burada çizilmiş bir resmin var."

"Gerçekten mi, gösterir misin?" diye sorduğunda Boğaç cevap vermedi. Siyah giyinmiş askerlere bakıyordu.

"Belki sonra..." diye mırıldandı ardından Yekta'ya askerleri işaret etti.

"Kim bunlar?"

"Hunter'ın askerleri." diye yanıtladı Yekta onu. Boğaç etrafı taradı.

"Pars ve Kaya nerede?"

"Pars sanırım babasının yanında, taç töreni için. Beste de Kaya'yı yanında götürdü."

Boğaç Anka'ya baktı.

"Silahın var değil mi?" Anka başını "Hayır." anlamında salladı ancak Boğaç büyük bir dikkatle askerleri izlediği için fark etmedi bunu.

"Ne oluyor?"

"Normalde soylar özel askerlerini kullanmazlar cenazelerde. Çünkü doğru değil. Amanda'nın işi bu." Anka anlamamıştı. Askerlere baktı, kalabalıkta gezdirdi gözlerini.

"Anlamadım, özel askerler neden cenazelerde bulunamıyor."

"Özel askerler taraf tutarlar. Şu anda, Ecem'in tabutunun yanında nöbet tutan tüm askerler Hunter'ın askerleri ve hepsi sinirli. Daha da kötüsü hiç kimse Ecem'in nasıl öldüğünü bilmediği için akılları komplo teorileri ile dolu." Kısa bir sessizlik oldu.

GEN | ÜÇLEMENİN TÜM KİTAPLARI düzenleniyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin