WATTYS 2020 BİLİM KURGU KAZANANI !
✓ Seri tamamlandı. Düzenlemede ve tüm bölümleri yayında. Düzenenlenen bölümlerin başlıkları farklı fontlardadır.
#1 bilim
#1 felsefe
#4 gizemgerilim
#1 gen
#1 isyan
#1 sciencefiction
#1 deney
34. yüzyılın başlarınd...
31. Bölüm Özel Şarkısı: Battle Cry, Imagine Dragons
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Beklenen Sonumuz
Boğaç sinirle saçlarını karıştırdı. Kalabalığın içindeki askerleri hızla iterek enstitünün merdivenlerinden tırmandı.
"Ne oluyor şimdi burada?" Ozan endişeyle enstitünün ardındaki ağaçlık tepeye ve toplanan askerlere baktı.
"Bilmiyorum, Anka bir şey yaptı..." Boğaç çatık kaşlarıyla kalabalığa baktı. Askerler öbek öbek toplanmıştı.
Boğaç'ın şakacı hallerinden eser kalmamıştı. Gergindi ve önceki gibi sakin ve umursamaz maskesini de takınmamıştı. Ozan'a döndü ve "Ne durumdasınız?" diye sordu.
"Bilmiyorum.. Sakin görünüyorlar." Boğaç, işaret parmağını kaldırarak dur işareti yaptı. Gözlerini teker teker askerlerin üzerinde dolaştırdı.
"Bence biri bir şeyin peşinde." Ozan yüzünü buruşturdu.
"Ne bu şimdi savaşın kokusunu mu alıyorsun?"
Boğaç, Ozan'a ters ters baktı. Ardından ormanın içinden bir el silah sesi daha duyuldu.
"Umalım da iyi olsunlar."
Anka ve Kaya, tüm ordunun Yağmur'un başına toplanmasını fırsat bilerek zırhlı askeri araca yaklaştılar. Anka, yayını sırtına sabitlemiş bacaklarına bağlı olan tabancalardan birini almıştı.
Kaya, aracın önünde nöbet tutan bir askeri gafil avladı. Kalan nöbetçi askerler ise ne yapacaklarını bilemeden ellerini kaldırdılar.
"Birkaç adım uzaklaş, silahını yere at ve buraya gönder." dedi Anka. Silahını aracın kapısının önündeki bir askere doğrultmuştu. Asker Anka'nın söylediklerini yaparak aracın önünden çekildi. Anka silahını beline takarak aracın kapısını açtığında ona şaşkınlıkla bakan iki siyah göz gördü.
"Safir?"
Kaya, boştaki eliyle telsizini çıkardı ve destek istedi. Direniş askerleri ormanın içinden çıkarak onlara yaklaşan itaat ordusunun çevresini sardı. Kaya ise Anka'nın yanına gitti.
"Tilki! İyi misin sen?"Anka, büyümüş gözleri ile onu izliyordu. Kaya, Tilki'nin kelepçelerini çıkardı ve "Yürüyebilirsin değil mi?" diye sordu.Tilki öksürüklerinin arasından zorlukla başını salladı.
Birkaç silah ateşlenmeye başladığında bir kurşun Anka'nın hemen yanından sekti.
"Acele etmeliyiz." dedi Kaya omzunun üstünden çatışmayı izlerken. Anka, Tilki'yi çekiştirdi ve Tilki zor da olsa arabadan inmeyi başardı. Anka alnına yapışan saçlarını geri çekti. Kurşunlardan biri omzunu sıyırıp geçmişti.
Çatışmadan uzaklaşıp ormanın içine girdiler. Anka, tökezleyerek bir ağacın kenarına dayandı, omzundaki yaraya sağ eliyle bastırdı. Arkalarında bıraktıkları çatışma ise hala daha devam ediyordu. Kaya, geri çekilme emrini verdi. Bu sırada enstitüden siyah dumanlar yükseliyordu.
