Cesur Dünya 2. Kısım: 34 : Savaşta kış, barışta kış

1.2K 65 242
                                    

Bu bölüm, Cesur Dünya 2. Kısım'ın finalidir.
SERİNİN FİNALİ DEĞİLDİR.

SERİNİN FİNALİ DEĞİLDİR

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Cesur Dünya 2. Kısım : 34 :  Savaşta kış, barışta kış

ŞARKI: The Winter's Song, Tommee Profitt, Fleurie (Medyada paylaşıldı.)

ŞARKI: Gloria Regali, Tommee Profitt, Fleurie (Hikayenin devamında paylaşıldı.)

Anka birdenbire yüzüne çarpan kar topu ile afalladı. Gözlerini kırpıştırarak açtı ve karşısında yüzünde büyük bir sırıtışla onu izleyen Kaya'yı gördü. Gülümsedi, başını geriye doğru atarak kılıcını çekti.

"Siz kimsiniz bir Ivanova prensesine böyle davranma cesaretinde bulunuyorsunuz!" diye çığırdı.
Kaya kahkaha atmaya başladı. Anka'ya yaklaştı. Parmağında takılı lacivert renkli şövalye yüzüğünü gösterdi, tek kaşını kaldırarak işaret etti.

"Ben o prensesin nişanlısıyım."

Anka gözlerini devirdi. Kılıcını kınına taktı. Bu sırada karların arasında bata çıka onlara doğru ilerleyen Umay da zar zor onlara doğru geliyordu. Kaya, Umay'a doğru birkaç adım atarak Umay'ı kollarından tuttu, karların arasından çekip çıkardı.

"Gel bakalım, asker."

"Soğuk!" diye bağırdı Umay neşeyle. Anka, boynundaki atkıyı çıkarttı. Dizlerinin üstüne çöktü, atkısıyla Umay'ı sararken Kaya'ya bakıp göz kırptı.

"Umay seni bugün şehre götüreceğiz, orada kutlamalar var." dedi neşeli bir sesle, Umay'ın çıkmak üzere olan montunu tekrar giydirirken.

"Ne kutlaması?"

"E savaş bitti... Her şey eski haline dönüyor."

"Gidebilir miyiz?"

Anka "Hıhım." diyerek başını salladı. Umay'ı kucağına aldı. "Gidiyoruz dedim ya." Umay sevinçle ellerini çırparken Kaya da ceketinin cebinden arabanın anahtarını çıkardı. Karların içinde bata çıka yürümeye başladılar.

"Oradan sonra ben, sizi bir yere daha götüreceğim."

 Anka kaşlarını çattı, şaşkın bakışlarla Kaya'ya baktı. "Nereyeymiş?" diye sorduğunda Kaya "Bilmiyorum." der gibi dudaklarını büzdü.

Anka çevresine baktı.

"Dore'ye ne olacak pardon?" Kaya, büyük, siyah renkli jeepin arka kapısını açtı ve Umay'ı arka koltuğa oturttu. Umay'ın kemerini bağlarken "Boğaç ve Beste burada ve ben, Dore hakkında bu kadar endişelenmeni istemiyorum." dedi. Umay'ın kapısını kapattı. Yanlarına gelen Dore askerlerini işaret etti."Kılıcını, tacını onlara ver." Anka, belindeki kılıcını ve başındaki tacı askerlere teslim etti. Gözleri, Kaya'nın yüzünde geziniyor onun ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu.  Kaya, ellerini Anka'nın omzuna koydu.

GEN | ÜÇLEMENİN TÜM KİTAPLARI düzenleniyorWhere stories live. Discover now