IX : Pandora'nın kutusu

763 93 102
                                    

9. Bölüm Özel Şarkısı: I Know Your Secrets - Tommee Profitt, Liv Ash

Pandora'nın kutusu

Ben öyle biri değilim, dedi Anka sert bir sesle. Kaya bu konunun açılmasından korkuyordu çünkü Anka, annesini tanımıyordu. Onu "Artemis" yapan şeyin ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. Dahası hem Kaya hem de Anka bu konu hakkındaki gerçekleri öğrenmeyi reddediyordu.

"Ben Artemis değilim, Oksana da değilim. Benim ismim Anka." Mahir, bir iki adım yaklaştı. Kaşları çatılmıştı. Önce Kaya'ya baktı. Kaya, adamın bakışlarında tuhaf bir duygu sezmişti. Bu duygu öfkeye bir o kadar yakın aynı zamanda da bir o kadar uzaktı.

"Öyleyse neden geldiniz?" diye sordu sert bir sesle. Bu sırada gözlerini Anka'ya çevirmişti.

"Çünkü annem geçmişte yapılan büyük bir hatayı düzeltmemizi istiyor. Bu bizim görevimiz." Mahir bir şey demedi. Ancak bakışları hala sertti.

"Size vermem gereken birkaç şey var." dedi ve odanın küçük bir köşesine dayalı bir dolaba ilerledi. Dolap eski menteşelerin çıkardığı kulak tırmalayan gıcırtısıyla açıldı ve yaşlı adam dolabın içinden küçük bir kutu çıkardı. Beyaz tahtadan yapılmış, işlemelerle oyulmuş ağır bir kutuydu bu.

"Eğer Dore'deki yerinizi geri almak istiyorsanız Dore hakkındaki her şeyi öğrenmelisiniz." dedi yaşlı adam ve elindeki kutuyu Kaya'ya uzattı.

Kaya, rengi rutubetten sararmış beyaz kutuyu eline aldıktan sonra Anka'ya baktı.

"Bizi biraz yalnız bırakır mısınız?" dedi Anka Mahir'e. Konuşmasındaki duygusuz ton gergin olduğunu ifade ediyordu. Gözlerini kutudan çekmemiş Mahir'e veya Serhat'a bakmamıştı. Mahir, anlayışla başını onaylayarak Serhat'a işaret etti.

Serhat ve Mahir dışarı çıkıp tahta kapıyı arkalarından kapattığında Anka yere oturdu. Kapının ardından belli belirsiz fısıltıları duyabiliyordu.

Kaya "Kutuya bakmak istiyor musun?" diye sordu. Bu sırada Anka'nın yanına oturmuştu. Beyaz kutuyu önüne doğru itti. Anka, kutunun küçük bir sandığı andırdığını düşünüyordu.

"Sanırım annem mitolojiyi seviyordu."

"Anlamadım, neden?" Anka tahtanın üstündeki işlemelere dokundu.

"Kutu ve üstündeki kelebek bana bir hikayeyi anımsattı. Pandora'nın hikayesini."

"Dünyadaki tüm kötülükler ile ilgili olan efsane." diye mırıldandı Kaya. Anka tebessüm etti. Bu sırada kutudaki kelebek işlemelerinden gözünü ayırmamıştı.

"Pandora, merakına yenilip açmaması gerektiği kapalı bir kutuyu açıyor. Kızgınlık, öfke, intikam gibi dünyayı kötü yapan her şey tüm dünyaya yayılıyor ve Pandora korkuyla kutuyu kapatıyor. Sonra sandıktan cılız bir ses geliyor.

'Lütfen beni çıkarın, dışarıdaki bütün kötülüklerle ancak ben baş edebilirim.'

Pandora sandığı açıyor ve sandığın dibinde bir kelebek buluyor. Kelebeğin ümit olduğu söylenir."

Kaya kutuyu işaret etti.

"Öyleyse bu kutu açıldığında... Tüm dünyaya bir kez daha kötülükler yayılacak ama ümit ile beraber." dedi. Anka, gözlerini kutudan çekerek Kaya'ya baktı ve onu başıyla onayladı.

Kaya, küçük kutunun kilidini kaldırarak kapağını açtı. Kutu birçok dosya ile doluydu.

Dosyaları çıkardığında ilgisini en çok çeken bir zarfın içindeki kalın kırmızı harflerle üstüne başlık atılan A4 kağıdıydı.

GEN | ÜÇLEMENİN TÜM KİTAPLARI düzenleniyorحيث تعيش القصص. اكتشف الآن