Cesur Dünya 2. Kısım : 32 : Dünya yanarken dans edenler

311 36 226
                                    

Bir kısmınızın kitabın başından beri beklediği, diğer bir kısmınızın ise bu yeni bölüm gelmese iyiydi ya diyeceği bölüme
hoş
geldiniz!

Ehehe.
Bol bol yorum yapın :,)

Bol bol yorum yapın :,)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Cesur Dünya 2. Kısım : 32

Dünya yanarken dans edenler

ŞARKI: When The World Was At War We Kept Dancing. (Medyada paylaşıldı.)

ŞARKI: Howl's Moving Castle, Merry Go Round Of Life. (Hikayenin devamında paylaşıldı.)

ŞARKI: Arcade, Duncan Laurence (slowed+lyrics) (Hikayenin devamında paylaşıldı.)

Anka, yüzünde zarif bir gülümseme ile Umay'ın önlerinden koşarak ilerlemesini izledi. Kaya, Boğaç ve Beste ile siyah gotik binanın karanlık bir koridorunda ilerliyorlardı. Sabahın erken saatleriydi. Hiçbir pencere bulunmadığından ve koridorlar sadece loş meşalelerle aydınlatıldığı için karamsar bir gece havası ile kaplanan bu koridorda onlara sabah olduğunu hatırlatan tek şey, Umay'ın bitmeyen enerjisiydi.

"Koşma Umay, koşma." diye söylendi Kaya. Kaya bunları söylediğinde Anka'nın aklına gelen ilk şey Umay'ın bir ay önce merdivenlerden düşmesiydi. Bunu hatırlayınca kendi kendine güldü.

"Sizi nereye götürdüğüm hakkında hiçbir fikriniz yok değil mi? Sormadınız da." diye sordu Boğaç. Anka kaşlarını çattı. Kaya ile bakıştı.

"Hayır..." diye mırıldandı temkinli bir sesle.

"Biz, balonun yapıldığı yere gidiyoruz sandık." Boğaç başını hayır anlamında salladı. Taştan yapılma kalın bir kapının önünde durduklarında Boğaç da gerilmişti.

"Buraya gelmeyi kabul etmeyeceğinizi düşündüm aslında. Sormadığınız için teşekkürler." Anka, yüzünü buruşturdu. Boğaç'ın söyledikleri hoşuna gitmedi; Umay'a yanına gelmesini işaret etti. Beste'yi sorar gözlerle incelediğinde Beste'nin yüzü hiçbir duyguyu göstermeyecek kadar ruhsuzdu.

Boğaç, kapıyı açarken "Burası düşmüş soyların eşyalarının tutulduğu yer." dedi. "Atasay soyuna ait bazı eşyalar daha burada. Artemis'in de bazı eşyaları var. Görmeniz gerektiğini düşündüm." Anka duraksadı. Tüm bakışlar ona çevrilmişti.

Kaya, "Bugün yapmak zorunda değilsin." diye fısıldadığında Anka başını hayır anlamında salladı. Kapıdan içeri girdiğinde Beste de onu takip etti. Kaya, Boğaç'ı kolundan yakalayıp durdurdu.

"Nereden çıktı bu şimdi?" Boğaç, dudaklarını ıslattı, gözlerini kaçırdı.

"Ya aslında size daha önce göstermem gerekiyordu ama Aurum'dan sonra geldiğinize ikiniz de iyi değildiniz. Sen, Oksana'ya Artemis'i kabul ettirmeye çalışıyordun kendi aileni görünce de afalladın. Sonra savaşa girdiniz, Oksana yalnız kalınca zaten hayatta gösteremezdim. Savaş bitince de bir süre ortam karışıktı kısaca, şimdi söyleyebildim."

GEN | ÜÇLEMENİN TÜM KİTAPLARI düzenleniyorWhere stories live. Discover now