WATTYS 2020 BİLİM KURGU KAZANANI !
✓ Seri tamamlandı. Düzenlemede ve tüm bölümleri yayında. Düzenenlenen bölümlerin başlıkları farklı fontlardadır.
#1 bilim
#1 felsefe
#4 gizemgerilim
#1 gen
#1 isyan
#1 sciencefiction
#1 deney
34. yüzyılın başlarınd...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Cesur Dünya 2. Kısım : 20
Yeryüzünün iki delisi
ŞARKI: Poppy - Play Destroy feat. Grimes (Medyada değil, hikayenin devamında paylaşıldı.)
||
Yıl: 3315
Kaya, belki de bina yapıldığından beri kullanılmamış rutubetli geçitlerden ilerliyordu. Boğaç ile zorlukla iletişim kurmuş ve Anka ile konuşmak istemişti. Anka, soylarla konseyde olduğundan US'ta yaşananları Boğaç'a anlatıp telefonu kapatmıştı.
Farklı herhangi bir çıtırtı ya da uğultu duyduğu anda duruyor, ki bu geçitler yer altında olduğu için bu sıklıkla oluyordu, ardından etrafını kontrol edip yürümeye devam ediyordu. Umay'ın nerede olduğundan emin değildi ancak Umay'ın ona önceden gösterdiği US planları onu Umay'ın odasına kadar getirebilirdi.
Kaya duyduğu tuhaf müzik sesiyle kaşlarını çattı. Dışarıda nelerin döndüğünü bilmese de bu müzik, onu yeterince ürkütmüştü. Elindeki tüfeğe baktığında yanında sadece birkaç mermisinin kaldığını fark etti.
Yağmur, Ener'in yanındaydı. Anka'nın ordunun başına geçtiğini öğrenmişti.
"Umay kontrol altında." diye mırıldandı. US'un ön bahçesinde, zırhlı araçların birinin önündeydiler.
"Lizzy, mükemmel bir düşman edindin." dedi Ener, Anka'yı kastederek. Sonra kıkırdadı.
"Başımıza bela olacağını biliyorsun değil mi? Hem de Kaya içerideyken..."
"Merak etme." dedi Yağmur, gülerek.
"Daha önce bir kere yendim, şimdi tekrar yeneceğim." Yağmur, yanındaki askerlerden birini işaret etti. Kıyafetinin kolundaki gri renkli arma komutanlardan olduğunu söylüyordu.
"Getirin!"
Asker, arkasındaki iki askerin elinden iki büyük bir çanta aldı. Ener, ne olduğunu anlamamış şaşkınlıkla Yağmur'u izliyordu.
Komutan, arkasında iki askerle beraber geldi ve Yağmur'un önünde durdu.
"Ne yapıyorsun Elizabeth?" diye sordu Ener sinirle.
"Seninki gelene kadar eğleniyorum."
Komutan elindeki çantaları açtığında çanta üç bölmeye ayrıldı. Aynı şekilde, diğer iki asker de ellerindeki çantaları açtıklarında Ener kahkaha etti ve öfkeyle bağırdı.
"NEDEN BU SAVAŞ ALANINDA NEON GÖZLÜK DÜKKANI VAR ELIZABETH!"
Yağmur yanıtlamadı. "Acilen masa getirin buraya." diye bağırdı. Birkaç dakika içinde, bahçeye uzunlamasına beyaz bir masa kurulmuş ve üstüne gözlüklerle dolu dört çanta yerleştirilmişti.
