GEN | ÜÇLEMENİN TÜM KİTAPLARI düzenleniyor

Ölümcül Miraslar : 22 : Tarihin genç komutanlarının bugünkü veliahtları

GEN'DE DAHA ÖNCE

"Siz Imperial'ı çalıştırdıktan sonra, Atlas. Sen ve Tilki annemi, babamı, Boğaç Abi'yi, Barkın'ı ve Beste ablayı çıkaracaksınız buradan." Atlas, tuhaf bakışlarla Umay'ı izliyordu. Aklından geçenler hakkında hiçbir fikri yoktu.

Umay, bir hologram açtı ve hologramda Incendium binasının ön bahçesini gösterdi. Bahçede bir çember belirdi ve çemberin içinde bir alan kırmızı bir X ile işaretlendi.

"Bak. DNA3400'ün yerleştirilmesinin gerekli olduğu alan, Incendium'un içinde. Bana DNA'3400'ü vermen gerekiyor. Sonra ben de, bana düşeni yapacağım."

"Ne saçmalıktan bahsediyorsun sen Umay? Aileni Imperial ile kurtarmış olmuyor muyuz? DNA'3400 neden var?" Umay acıyla güldü.

"Imperial, ailemi; DNA'3400 de dünyayı kurtarmak için. İkisini de yapacak olan benim. Hiçbirinizi tehlikeye atmayacağım çünkü silahlarla ilgili sorumluluk kabul edemem."

"Silahlarla ilgili sorumluluk kabul etmemek ne demek? Ya sana bir şey olursa?" Umay omzunu yüzüne sürdü sonra boynunu sağa sola oynattı.

"Bana orada ne olacak bilmiyorum Atlas. Ama her ne olursa olsun yalnız olacağım. Yeterince net mi?" Atlas öfkeli bir kahkaha attı.

"Ben kimseden emir almam Umay. Bu, yeterince net mi?" Umay, başını hayır anlamında salladı. Yine de, Atlas'ın savaş alanında yapmaması gereken bir şey yapacağını biliyordu.

***

"Öfkelisin." Tilki'nin sesi Atlas'ı afallattı. Atlas, omzunun üstünden arkasında beliren Tilki'ye baktı sonra çenesiyle Aurora ordusunu işaret etti. Öfkeli olduğu konusuna girmeden, "Ne zaman Incendium'a gidiyorlar." dedi. Tilki'ye Imperial ve DNA'3400'ü sormayı düşünmüştü ancak bunun sadece işleri daha çok karıştıracağından emin olunca bu kararından vazgeçmişti. Tilki, Atlas'ın sorusunu sakin bir sesle yanıtladı:

"Şimdi. Biz de yola çıkıyoruz. Umay'ın Imperial'i istediğini duydum, Imperial hazır mı?" Atlas tereddütle başını salladı. Ellerini ceplerine tıkmış, uzaklaşmaya başlayan Aurora ordusunu izlemeye başlamıştı. Elizabeth Aurora, dışarı çıkmış olan Poyraz'a bir şeyler söyleyip büyük bir jeepe bindiğinde Atlas, "Başlıyoruz." diye mırıldandı.

Beşinci günü, altıncı güne bağlayan gecedeydiler. Atlas, Umay'ın yapmak istedikleri arasındaki garip çelişkiyi fark etmek için geç kalmıştı. Aurora'daki isyan ordusu da hareketlenmeye çıkıştaki araçlara binmeye başlamıştı.

"Ben buradaki İsyan ile gideceğim, Ozan Kuzey'i, Arslan ise Güney'i alıyor."

"Ben?" diye sordu Atlas. Tilki'nin planı daha önceden ona söylememesine bozulmuştu. Tilki, Poyraz'ı işaret etti.

"Silahları alıp beraber geliyorsunuz. Kalan işi Komutanlara bırak."

...

"Umay'ın Incendium'da yayınlanacak son kaydını açabilir misin?" Poyraz bu isteği garipseyerek yüzünü buruşturdu.