Ölümcül Miraslar : 4 : Kaçmak Hakkında

328 43 1
                                    

Ölümcül Miraslar: 4

Kaçmak Hakkında

Kaçmak Hakkında

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yıl: 3330

||

İsyan'da üçüncü gün, sabahın soğuk ışıkları ile başladı. Şebnem ifadesiz gözlerini toprağa dikmiş tedirgin adımlarla bahçeyi turluyor, önceki geceden kalan büyük kamp ateşinin etrafında daireler çiziyordu. Yanına, kumral uzun boylu bir çocuk geldi, ondan birkaç yaş küçük, kendine benzeyen çok benzeyen bir kızın elinden tutuyordu. Kumral çocuk, Şebnem'in omzuna dokunduğunda Şebnem başını ona doğru çevirdi.

Çocuk, "Pardon, her şey yolunda mı?" diye sordu. Şebnem başını salladı ancak jestleri aksini söylüyordu. Yavaş bir ses tonu ile "Atlas'ı gördün mü ya da Egemen Abi'yi?" diye sordu. Çocuğun endişeli yüz ifadesi birden sakinleşti.

"Bir problem yok endişelenme." dedi. Ses tonunda yanındaki çocuğu telkin etmek ister gibi bir sakinlik de vardı. Şebnem, onları da korkuttuğunu düşündü. Başını sallayarak yanlarından uzaklaştı.

Atlas'ı en son, atölyeden çıkmadan önce görmüştü. Atölyeye gitmeye karar verdi fakat yolu hatırlamakta zorluk çekiyordu. İsyan'ın neredeyse birbirinin aynısı çadırlarının arasından geçti, yürüdüğü patika yol ona biraz daha tanıdık gelmeye başladığında doğru yolda olduğunu düşündü.

Sonunda, ağaçlıkların arasındaki kahverengi kapıyı bulduğunda biraz daha sakinleşmişti. Kapıyı açmak için zorladı. Kapının kilidinin açık olduğunu fark edince, kaşları çatıldı. Büyümüş göz bebekleri çevresinde gezindi. Kimsenin orada olmadığından emin olunca kapıyı kapattı ve merdivenlerden indi.

Merdivenlerin sonundan soluk bir ışık süzülüyordu. Şebnem, hızlı adımlarla merdivenleri inip büyük odaya geldiğinde afalladı. Küçük, metalik bir masanın üstüne başını yaslamış olan Atlas'a yaklaştı.

"Atlas, burada olmaman gerekiyordu." diye mırıldandı. Atlas gözlerini açıp başını kaldırdı.

"Saat kaç?" diye sordu uykulu bir ses tonu ile.

"Sabah, altı buçuk." Atlas, uykulu gözlerle Şebnem'i izledi.

"Ne var? Sabahın köründe." diye sordu, huysuz bir ses tonu ile.

Şebnem ise onunkine kıyasla daha sakin bir ses tonu ile kendini açıkladı.

"Burada olmaman gerekiyordu. Böcekleri aktifleştirmek için buraya gelecektim, seni aradım ve yoktun." Atlas omuzlarını silkti. Her zamanki umursamaz yüz ifadesini takınmıştı.

"Buradayım işte. Buldun beni, tebrikler."

"Her zaman böyle çekilmez misin?" Atlas, ayağa kalktı. Gözlerini ovuşturdu.

GEN | ÜÇLEMENİN TÜM KİTAPLARI düzenleniyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin