XXXVII. Karma

491 61 26
                                    

37

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

37. Bölüm Özel Şarkısı: Unbroken, Really Slow Motion

PARS'IN TAHTA GEÇMESİNDEN 1 HAFTA SONRA

Anka, kurşungeçirmez yeleğini düzeltti ve siyah yüksek bir arazi aracının yanında bir şeyler konuşan Yekta ile Kaya'nın yanına ilerledi.

"Hazır mısınız?" diye mırıldandı. Tabancasına şarjörünü takıp yeleğinin kenarına geçirdi.

Yekta arabalardan inen ve onlara yaklaşan askerleri işaret etti.

"Sizin Yağmur ile görüşmenizi sağlayacaklar." dedi. Ardından ekledi.

"Pars'ın askerleri." Anka ve Kaya askerlere baktılar.

Anka sırt çantasını omzuna attı. "İyi öyleyse gidelim o zaman." diye mırıldandı ve aracın ön koltuğuna oturdu. Askerler, "Biz önde olacağız, takip edin." dedi Anka'ya ve kapısını kapattılar. Kaya da Anka'nın yanına, sürücü koltuğuna, geçmişti.

"Hazır mıyız?" dedi heyecanlı bir sesle. Arabanın anahtarını kontağa taktı ve motoru çalıştırdı.

"Bilmem, belki." diye mırıldandı Anka. Başını cama dayamış ağaçların ve asfalt yolun hızla geçişini izliyordu.

Hiç ses çıkarmadan ilerlediler. Kaya, dikiz aynasından arkada onları takip eden askerlere baktı ardından tekrar boş yola çevirdi gözlerini.

"Madalyon ve kağıtlar yanında mı?" diye sordu. Gözlerini yoldan ayırmamıştı.

"Evet." diye yanıtladı Anka onu kısaca.

"Şu iş bitsin de..." diye mırıldandı. Sonra duraksadı. Kaya kaşlarını çatarak Anka'ya baktı.

"Ne?" diye sordu.

"Önüne bak. Kaza yapacağız."

Kısa bir süre daha sessizlik oldu. Tek duyulan ses arabanın yüksek motoru ve dışarıdan gelen uğultulardı.

"Dore'ye girdiğimizde ne yapacağız bilmiyorum. Her şey bittiğinde şunu yaparım diyecektim ancak şimdi aklıma hiçbir şey gelmiyor." Kaya, Anka'nın söylediklerine güldü.

"Başka bir yaşam tarzına alıştığımız mı var?" dedi ironik bir ses tonuyla. Anka da başını camdan kaldırmış elleriyle torpidonun üstünde ritim tutuyordu.

"Bir haftadır Tilki'nin yüzüne bakmıyorsun. İyi misiniz siz?" Anka sinirle Kaya'ya çevirdi başını.

"Yemekte dediklerini duymadın mı?" Kaya ise Anka'ya göre daha sakindi.

"Duydum ama pişman görünüyordu sonrasında. Özür dilemiştir diye düşündüm. Anka omuz silkti.

"Boşver dilemesin özür, istemem."

GEN | ÜÇLEMENİN TÜM KİTAPLARI düzenleniyorDonde viven las historias. Descúbrelo ahora