66. BÖLÜM

4.7K 263 56
                                    

SELAM (:

Oy verip, yorum yaparsanız sevinirim. İyi okumalar....

"EVLEN BENİMLE!!"

Hakan'ın benimle aynı duyguları paylaşması zaten benim için ulaşılmaz bir seviyeyken, şimdi dudaklarından dökülen iki kelimelik eylem cümlesi nefesimin kesilmesine yetmişti. Gerçek olmasını asla düşünmediğim, ama gerçekten bunu istiyor olmasını diliyordum. Lakin gerçek değildi. Nişanlısıyla tatile gidecek diye biliyordu herkes onu.

"Bırak beni!" dedim buz gibi sesimle. Benim gördüklerimle ve duyduklarımla içim buz kesmişken, ona sıcak bir karşılık veremezdim.

"Ezgi!" dedi sertçe. Kolumu sıkıca tutmuş bırakmıyordu. Ne kadar çabalarsam çabalayayım bırakmayacaktı.

" Nişanlı birisiyle aşk yaşayacak kadar aşağılık birisi miyim ben? Herkes seni nişanlı biliyorken, beni öğrenseler hakkımda ne düşünecekler? Bana bunu neden yapıyorsun sen?" dedim avazım çıktığı kadar bağırırken. Boğazımdaki damarlar belirginleşmiş, sinirden kıpkırmızı kesilmiştim. "Bırak beni" dedim son kez bağırırken. Acıyan boğazımı ıslatmak için zorlukla yutkundum. Kalbim deli gibi atıyordu. Ne bekliyordum ki? Sonsuza kadar süreceğini mi? Bir gün bile fazlaydı benim için.

"SAÇMA SAPAN KONUŞMA EZGİ! Nil'in nasıl biri olduğunu biliyorsun. Bunu bile bile beni dinlemeden hareket etme sakın. Sen benim sevdiğim kadınsın. Benimsin. Kalbimdesin. Kimsenin ne dediği umurumda bile değil. Kaldı ki kimseye söz söyletmem." Dedi sertçe. Gitmek için kolumu bırakmasını beklerken, yanında duruyordum. O ise bana doğru dönmüş, gözlerini üzerimde gezdiriyordu. Ona bakmamı istiyordu, ama ona bakacak cesaretim yoktu. Eğer bu Nil'in oyunu olsa bile, ben ona güvenmemiştim. Önceki yaptıkları bir bir aklıma düşmüş, kanıma karışıp kaynatmıştı.

Elini saçıma değdirip okşamaya başladığında gözlerimi kapattım. Bu hareketinin beni sakinleştirdiğini, bana iyi geldiğini o da anlamıştı belli ki.

"Biliyorum. Bana hala güvenmiyorsun. Güvenmeni de beklemiyorum zaten. Ama inan bildiğin gibi değil. Nil çok güçlü. Babası çok güçlü. İstediği haberi istediği şekilde yaptırabilir. Kalbimde bir tek sen varsın Ezgi. Buraya nasıl geldiğimi bilmiyorum. Haberi görür görmez yola çıktım. Yolda Yusuf aradı ve senin de haberi gördüğünü söyledi. Üzülmüş olacağını düşünmek bile nefesimi kesmişken, bu halde görüyorum seni. Bana, bize bunu yapma." Dedi acı dolu sesiyle.

Dönüp ona bakma isteğime daha fazla karşı koyamadım. Gözlerine baktığımda gördüğüm yıkım, içimi ezdi. Korkmuştu, endişelenmişti. Ve ona bir umut aşılamamı istiyordu şimdi gözleri. Dudaklarımdan çıkacak bir kelime ona mutluluğu verecekken, başka bir kelime onu öldürebilirdi. Gözlerimin içine bakarken, sorusunu yineledi.

"Olanları unut. Seni sevdiğim için, istediğim için soruyorum sana. Benimle evlenir misin?" dedi heyecanı sesini titretmişti. Aklım yeni yeni başıma geliyordu. Nil'in yapacaklarının sınırı olmadığını en iyi ben biliyordum ve ona inanmıştım. Aptal kafam. Sevdiğim adamı kırmıştım onun yüzünden.

Yanaklarımdan aşağı göz yaşım süzülürken başımı evet anlamında salladım. Yetmedi 'Evlenirim' diye mırıldandım. Sonra "Evet" diye bağırıp boynuna sarıldım. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Hayallerimin de üstünde anlar yaşıyordum iki gündür. Bundan fazlasını bana verebilir miydi? Benim de hayatımda güzel şeyler olabilir miydi? Oluyordu. Kollarımın arasında varlığını hissettiğim adamdı olduğunun kanıtı.

Sarılmama karşılık verip kollarını belime doladığında, ayaklarımı yerden keserek kucağına alıp döndürmeye başladı. Kahkahalarımız devrilmeye yüz tutmuş kış güneşinin altında, yapraksız ağaçlara çarpıyor, tekrar kulaklarımıza doluyordu. Nil'in kötülükleri yine mutluluğumuza engel olamamış, sonu güzel bitmişti.

KARANLIK ŞEHİRDonde viven las historias. Descúbrelo ahora