67. BÖLÜM

4.2K 240 47
                                    

Keyifli okumalar....

Hakan hayatıma gireli iki ay olmuştu. Bu iki ay içerisinde bir sürü duyguyu tattırdı bana. Sevinci, mutluluğu, üzüntüyü, acıyı. Çoğu kez canımı yaktı. Hem de çocukluktan beri sürekli yanan canımı, hiç olmadığı kadar acıttı. Kırdı, parçaladı. Bu kadar kısa süreye o kadar şey sığdırmıştım ki, geriye dönüp baktığımda acıdan başka bir şey hatırlamıyordum. Ama geçtiğimiz iki gün bana bütün acılarımı unutturdu. Beni acıların içinden çıkarıp,  dünyanın en mutlu insanı yaptı. Mutluydum onunla. Yaptığı her şeyi unutacak kadar da çok seviyordum onu. 

Benimdi. Sevgilimdi ve kocam olacaktı. Başımızda o kadar büyük dertler ve tehlikeler vardı ki, ona rağmen birbirimizden vazgeçmemiş, herkese bunu duyurmuştuk. Birlikteydik. Dudaklarımız birbirinden ayrıldığında kulaklarımızı sağır edecek kadar bir alkış fırtınası koptu. Herkes bizi destekliyordu. Daha farklı olur sanmıştım. İnsanlar nişanlısı olan birini ayarttığımı düşünür, kötü bir insan olarak anılırım diye düşünmüştüm. Ve bunları göze alarak, Hakan'ın deliliğine karşılık vermiştim. Ama düşündüğüm gibi olmadı. 

Dudaklarımız birbirinden ayrı düştüğünde, gözlerimiz buluştu bu sefer. İkimiz de nefes nefese kalmıştık. Kalplerimiz deli gibi, birbirimiz için atıyordu. Çektiğim acıların sonunda mutluluğu bulmuştum. Benim kadar o da mutluydu. Yaptığı tam bir delilikti.

Bir süre sonra bakışlarımız da ayrıldığında Hakan konuşmasına devam etti. "Bu güzel kadınla bir hafta sonra evleneceğiz. Burada olan herkesi de düğünümüze davet ediyoruz." Konuşması bittiğinde alnıma küçük bir öpücük bıraktı. Güzel bir rüyadaydım sanki. Gözlerinde gördüğüm mutluluk ise, yaşadıklarımı bir peri masalına çeviriyordu adeta. Benim bile haberim olmayan bir düğüne, insanları davet etmişti. Gerçekten de deliydi. 

"Hakan!" diye cılız bir ses işittiğimizde, ikimizde bakışlarımızı o tarafa doğru çevirdik. Nil alenen her şeye şahit olmuştu. Hakan bunu bilerek yapmıştı. Bilerek, Nil'in yalanlarını yok etmek için bu oyunu planlamıştı. Artık Nil gazetecileri kullanarak hâlâ nişanlı olduklarını iddia edemeyecekti. Artık tutunacağı bir dalı yoktu. Hakan'ın onu sevmediğini, zorla nişanlandığını biliyordu herkes. 

Az önce bizi deli gibi alkışlayan insanlar da dahil herkes susmuş, dikkatini Nil'e vermişlerdi. Nil her zamanki gibi kendini masum görüntüsüne soktu. Kendini acındıracaktı yine. İyilik timsaliymiş gibi insanların duygularını sömürmeye çalışacaktı. Nasıl bu kadar utanmaz olabiliyordu? 

"Bana bunu nasıl yaparsın?" derken gözlerinden akan yaşı sildi. Yaş falan yoktu gözlerinde. Bilerek oyun yapıyordu ve herkes onun bu samimiyetsizliğinin farkındaydı. Aslında rol yaptığının bilincindeydi diğer insanlar da. Sadece gücünden dolayı el üstünde tutuluyordu. Babası ülkenin en güçlü adamıydı. Hakan'ı bile kendisine mecbur bıraktırmıştı. 

Hakan bakışlarını Nil'den hemen çekip bana çevirdi. Nil'e cevap vermedi. Nil sanki orada yoktu onun için. Elimden sıkıca tutup kulağıma doğru eğildi. 

"Birazdan, tehlikeli anlar yaşayacağız. Ne olursa olsun elimi bırakmayacaksın" diye fısıldadı. Ben ne tehlikesi der gibi bakarken tekrar konuştu. "Tamam mı Ezgi, ne olursa olsun bu eli bırakmayacaksın!" dedi. Bu sefer emir verir gibiydi ses tonu. Ciddileşmişti bir anda. Durumun ciddi olduğunu anladım. Başımla onu onayladım. Elini sadece şimdi değil, hiçbir zaman bırakmayacaktım.

Benden aldığı onaydan sonra biraz olsun rahatlamıştı. El ele yavaşça çıkışa doğru yürümeye başladık. Nil peşimizden son kez "Hakan!" diye bağırdı. Ama umursamadık. O yokmuş gibi yavaş yavaş yürüyorduk. İnsanların fısıltıları yükseliyordu. Parti kalabalıktı. Burada tehlikeli bir şeyler yaşansa, çok insan ölebilirdi. Hakan tehlikeli anlar derken ne demek istemişti acaba. Hissettiğim belirsizlik içinde Hakan'ın elini daha sıkı kavradım. Bu hareketimle başını çevirip bana baktı. Korktuğumu hissettiğinde, beni rahatlatmak için gülümsedi. Tehlikedeyiz ama beraberiz demekti bu. Korkmadığımı belli etmek istercesine gülümsemesine karşılık verdim. 

KARANLIK ŞEHİRWhere stories live. Discover now