88.BÖLÜM

684 35 9
                                    

 Selam ❤️

Oy verip yorum yaparsanız sevinirim.

Keyifli okumalar... 😊

^^

Sırtımda hissettiğim yumuşaklık, gözlerimin açılmasını engelliyordu. Beni iyice içine çekiyordu sanki yatak. Sırt üstü yatıyorken, sağ tarafıma dönmek için hareketlendiğimde, elimin üstündeki küçük bir sızı, duraksamama neden oldu. Gözlerim açıldı, gerçekten de yataktaydım. Olanları hatırlıyordum. Rüyamda, aynılarını tekrar tekrar yaşamıştım. Ona rağmen, bu kadar dinç uyanacağımı düşünmemiştim. Sadece zaman kavramım yoktu. Pencereden dışarı baktığımda, havanın aydınlanmış olduğunu gördüm. Odaya göz gezdirdiğimde, eşyaların kalitesinden, hala babamın yanında olduğunu anlamam zor olmadı.

Elimin üzerine takılı seruma dikkat ederek, sırtımı doğrulttum. Ben iyiydim de, babam nasıldı? En son gözlerinin kapandığını görmüştüm. Bir daha açılmayacak olması mümkün müydü? Değildi. Bu kadar pişmanken, beni bir kez daha bırakıp gitmesi mümkün değildi. İçim rahattı o yüzden. Garip bir şekilde huzurluydum.

Ben yatakta öyle boş boş otururken, kapı açıldı. İçeri pembe formalı genç bir kız girdi. Yüzünde gülücüklerle yatağıma kadar geldi.

“Günaydın” dedi cıvıl cıvıl sesle.  Ne kadar da mutluydu. İç çektim ve ona nefes verirken “Günaydın” dedim.

“Ben Nur” dedi. Gözlerim bir anda onun yüzüne yükseldi. Gerçekten de onun Nur olabileceğini düşündüm. Bu evde eskiler beni sıkıştıracaktı sürekli anlaşılan.

“İlaçlarınızı ben takip ediyorum, Ezgi Hanım. İyisiniz değil mi?” diye sorarken, bir yandan da tansiyonumu ölçüyordu.

Başımı evet anlamında aşağı yukarı sallarken, onunla fazla muhatap olmak istemediğimi fark ettim.

“İlaçlara gerek yok. İyiyim. Kolumdaki şeyi çıkar” dedim sinirle. Kendimi kontrol etmekte zorlanıyordum.

“Ben bunu yapam….” Cümlesini tamamlayamamışken, birden ayağa kalktım. Elindeki tansiyon aleti yere düştü ve kendisi de birkaç adım geri yalpalandı.

“Çıkar” dedim dişlerimin arasından. İsminden dolayı bir kıza böyle davrandığıma inanamıyordum. Ama elimde değildi.

“Ezgi Hanım” diye bir ses duyduğumda öfkeli ve endişeli bakışlarım kapının girişine döndü. Beyaz önlüklü biri vardı bu kez. Hızlıca yanımıza gelip, az önceki kızı arkasına aldı.

“Bir sorun mu var?” diye sorduğunda bana baktıktan sonra omzunun üzerinden arkasında kalan Nur’a baktı.

“Hayır, sadece şu lanet şeyi çıkarın. İyiyim ben” dedim. Doktor özenle elimin üzerindeki iğneyi çıkardı.

“Teşekkür ederim” diye mırıldandığımda, Nur’a baktım göz ucuyla. Mutlu bir insanı nasıl üzdüğümü gördüm o an. Yüzündeki gülümsemeyi kıskanmıştım sanırım ki, onu ondan aldım. Ne kadar da kötü birisiydim.

“Biz çıkalım” dedi doktor ve önden yürümeye başladı. Nur’da onu takip ederken, ismiyle ona seslendim. Adımlarını durdurdu.

“Kusura bakma” dedim pişman bir şekilde.

“Önemli değil” dediğinde bana içten bir gülümseme gönderdi. Bu beni iyice üzdü. Hak etmediği bir davranışa maruz kalmıştı, ama iyiliğini yine de esirgememişti benden.

Onlar odadan çıktıktan sonra, banyoya girdim. Babamı soramamıştım. Korkuyordum duyacağım cevaptan. Benim için yaşayıp yaşamaması önemli değildi ama bana her şeyi anlattıktan sonra, onu görmezden gelemezdim. Karşı karşıya kalınan zorlukların insana neler yaptırabileceğini biliyordum. Ben de canımdan çok sevdiğim adama sırtımı dönmemiş miydim? Babamın kızıydım işte.

KARANLIK ŞEHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin