GECENİN IŞIĞI

BÜYÜK FİNALDEN UFAK BİR KESİT!!!

BU KESİTİ PAYLAŞMAMIN SEBEBİ ESKİ KİTLEMİZİN HÂLÂ BURADA OLUP OLMADIĞI MERAKI. KISA SÜREDE FİNAL BÖLÜMÜ DE GELECEK. BU BÖLÜME AKLINIZDA TAKILAN, SORMAK İSTEDİĞİNİZ, SORULARI YAZIN CEVAPLAMAYA ÇALIŞACAĞIM.

••

Akşam yemeğinden sonra Gece ve Ayaz çalışma odasına kapanıp şirketin durumu hakkında mini bir toplantıya giriştiler. Ben de salonda oturan müstakbel gelinimin yanına indim. Elinde iPad'i bir şeylere bakıyordu. Yanına oturduğum yüzüme çekingen bir bakış attı. İpad'e baktığımda bir süre ifadesiz kaldım ve sonrasında dönüp ona güldüm. Bu heyecanlı kız gelinliklere bakıyordu. Ve annesine yakalanan muzır çocuklar gibi bakıyordu şu an bana.

"Senin için en güzelini tasarlatacağım tatlım," dediğimde suratını müthiş bir gülümseme kapladı. Hemen tableti bırakıp bağdaş kurdu. Hayalindeki gelinliği bana anlatmaya başladı heyecanla.

"Ben melek gibi olmak istiyorum. Herkes bana baksın ama zarafetime. Abartı olsun hiç istemiyorum."

Oh benim güzel kızım. Zaten herkes zarafetine hayran kalacak.

"Yarın seninle arkadaşımın moda evine gidelim. Sen aklındaki gelinliği bir de ona anlat olur mu?"

Karamel rengi yüzünde inci gibi parıldayan dişlerini bana göstererek güldü.

"Çok güzel olur."

O esnada bizi merdivenlerin başında gözetleyen Eloa'yı fark ettim. Bu sefer yüzünde herhangi bir tepki olmaksızın bize yaklaştı. Sakince koltuğa oturdu. Bir şeyler söyleyecek gibiydi. Daha fazla da tutamadı kendini zaten.

"İlk defa melez bir gelin göreceğim."

Söylediği benim için de geçerliydi tabii. Tabi bu ilk defa göreceğimiz gelin bizim gelinimiz olacaktı. Bembeyaz gelinliğin onun teninde ne kadar güzel ışıldayacağını hayal edemiyordum.

Alissa Eloa'nın ne dediğini merak ediyordu. Suratında endişe vardı tabii. Ona durumu anlattım.

"İlk defa melez bir gelin göreceği için çok heyecanlı," dedim. Heyecanlı kısmını ben eklesem de esasında öyle olduğunu biliyordum. Alissa şaşırmış ve mutlu olmuştu. Geldiğinden beri Eloa'dan hiçbir şekilde elektrik alma fırsatı olmamıştı. Bunun sebebi elbette kendisi değildi. Çünkü Alissa olabildiğince sıcak ve samimi davranıyordu. Ama Eloa zor bir insandı.

Beklemediğim bir anda Eloa'nın sorusu geldi şimdi de.

"Düğün için neden bu kadar aceleci davranıyorlar acaba?"

Öyle bir ses tonu vardı ki aklınıza direk o şüpheyi düşürüyordu. Ve şu an ciddi ciddi düşünüyordum. Olabilir miydi böyle bir şey? Ayaz'ın bir an önce evlenmek isteme sebebi Alissa'nın hamile olması olabilir miydi? Ah Eloa sen nasıl da böyle şeyleri insanın aklına sokabiliyorsun. Ama haklılık payı da vardı şimdi. Bunu Alissa'ya soramazdım. Aslına bakarsak Ayaz'a da soramazdım. İçimden bir ses Eloa'nın aklıma soktuğu şüphenin gerçek olduğunu fısıldıyordu. İstemsizce Alissa'nın karnına baktım. O zaten fazlasıyla zayıf olduğu için olası bir hamilelik durumunda öyle hemen kilo almayacağını biliyordum.

"Bence bizim bilmediğimiz bir şeyler var."

Eloa şüphesinde haklı olabilirdi. Ona ifadesiz bir şekilde bakarak konuyu kapatmasını istedim. Bu sefer İngilizce konuşmaya başlayıp Alissa'yı da konuya dahil etti.

"Ne zaman karar verdiniz evlenmeye?"