8. BÖLÜM

180K 4.9K 1.2K
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR.

••

İnsanlar korktukları kimseleri incitmektense, sevdikleri kimseleri incitmeyi yeğ tutarlar daima.
-Niccolò Machiavelli

••

Gecenin elindeki telefon benim değil mi? Ne yapıyor o benim telefonum ile? Kaşları çatılınca korkmadım değil. Kim bilir ne gördü.

"Işık gel buraya!" diye kükremesiyle istemsizce geri geri yürümeye başladım. Bir de yanına mı gideceğim öldürür valla beni.

"Buraya. Gel." Tane tane ve ölüm sakinliği ile konuştu. Daha fazla sinir etmemek için ürkekçe yanına yaklaştım. Tam karşısına geçince omzumdan tutup telefona soktu kafamı.

"Ayyy!" Çığlık attım. Bu umurunda bile olmamıştı.

"Bu kim lan?" diye bağırdı. Kim, kim anlamamıştım. Göremiyordum ki.

"Kim!" diye bağırdım.

"Anılaşkım yazmışsın. Ne bu!"

Sanırım Anıl'la olan son mesajlarımızı okumuştu.

"Arkadaşım," dedim acı içinde. Omzum yanıyordu.

"Niye aşkım yazdın o zaman?"

"Ya omzumu bırak!" diye çığlık attım. Omzumu iterek bıraktı beni. Sendelesem de toparladım. Saçlarım darmadağın olmuştu saçlarıma çekidüzen verdim.

"Cevap ver niye aşkım yazıyorsun! Sevgilin o değil mi?"

"Ya yemin ederim arkadaşım. Ver ariyim konuşalım," deyince telefonu neredeyse suratıma fırlattı. Numarayı bulup aradım.

"Hoparlöre al," dedi. Aldım.

"Kardeşim." Sesi endişeli çıkıyordu. Tabi o kadar zaman aramadım. Geceye baktım, derin bir nefes almıştı.

"Anıl nasılsın?"

"İyiyim de insan bir arar mesaj yazar be kanka," diye yakındı. Gece gözleri ile kısa kes deyince ya sabır çektim.

"Fırsatım olmadı ki. Ben seni sonra yine ararım iyi bak kendine."

"Sen de," deyip kapattı.

"Al duydun işte."

Bana saçma sapan bir şey yüzünden bağırmıştı. Hem ona ne ki?

"Görüşmeyeceksin onunla," deyince kaşlarımı çattım.

Buna asla karışamazdı. Kendini ne sanıyordu ki?

"Ya sana ne," diye çemkirdim. Kiminle görüşüp görüşmeyeceğime karar verebileceğini sanıyordu. Kimdi ki o? Belki ona karşı içten içe bir şeyler hissediyor olabilirim ama ben onun için bir yabancıdan farksızdım.

"Çemkirme bana, görüşmeyeceksin diyorsam görüşmeyeceksin. Bitti."

Gece yine aynı Gece. Döndü eski haline. O böyleydi.
Gece Karayel herkese her şeye hükmetmeye bayılıyordu. Mutfağa girip sakinleştim. Bir anda öyle tepki vermesi beni şaşırtmıştı. Beni kıskanıyor olabilir miydi? Yoksa neden o kadar tepki versin ki?
Belki o da benim gibi içsel bir karmaşa içindedir. Bunları düşünmeye son verip yemek yapmaya başladım. Ton balıklı salata ve garnitürlü pilav yapmaya karar verdim. Bunlar benim yapabildiğim en iyi yemeklerdi. Gece efendi beğenecek mi orası meçhul tabii.

••

Yaklaşık bir saatlik bir sürede yemekleri hazırlamış sofrayı kurmuştum. Böyle yorucu bir günün ardından hayalim olan tek şey duş almaktı. Yemek yedikten sonra kesinlikle uzun bir duş almalıydım.

GECENİN IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin