73. BÖLÜM

90.5K 1.9K 158
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR

••

Çocukluğumdan beri hayal ettiğim bir şey varsa o da hep kendime benzeyen bir eşim olmasıydı. Gözleri benim gibi mavi, saçları benim gibi sarı olsun isterdim. Hareketleri, tavırları benim gibi olsun isterdim. Yanımda uyuyan adam bu tabirlerimin çok dışında olsa da yanyanayız işte. Hafif dalgayı koyu kahve saçları, sinirlendiğinde ateş kızılına dönen koyu kahve gözleri vardı. Upuzun kıvrık kirpiklere sahipti. Bir erkeğin sahip olabileceği en güzel kirpik olabilirdi. Burnu özenle yapılmıştı. Yaradan onu çok güzel yaratmıştı. Kemerli bir buruna sahip değildi. Diğer erkeklere oranla burnu küçük gibiydi. Dudağı ve burnunun arasındaki boşlukta sus çizgisi belirgindi. Dudakları... günahkar dudakları... tam kararında bir dolgunluktaydı. Yalnızca alt dudağı üsttekinden biraz daha dolgundu. Elmacık kemikleri çıkıktı. Sert yüz hatları vardı. Sakallarını son 3-4 gündür kesmiyordu. Benim için pek bir mahsuru yoktu aslında. Ona çok yakışıyordu. Bu tablo gibi surata daha fazla kayıtsız kalamadım. Elimi kaldırıp yanağında gezdirdim. İşaret parmağımı dudaklarına sürttüm. Muhteşem bir dolgunluktaydı. Sabahları her zamankinden dolgun oluyordu dudakları. Hele bir de akşam iş görmüşse...

Burnunu iki parmağım arasına alıp yaramaz bir çocuk gibi sıktım. Başını iki yana salladı ve homurdandı. Kirpiklerine çıktım. Kirpiklerinin kıvrıklığını parmak uçlarımda hissettim. Rahatsızca kıpırdandı. Yüzüne bir öpücük kondurdum. Dudağının kenarı çok hafif kıvrıldı. Biraz aşağılara inip dudaklarına öpücük kondurdum. Tamamıyla kıvrılan dudakları aralandı. Gözleri kapalıydı. Tekrar yaklaşıp bu defa uzun bir öpücük kondurdum. Eli belime kaydı ve beni üzerine çekti. Ben dudaklarını öperken eli sırtım boyunca inip çıkıyordu. Diğer elini kalçalarıma yerleştirdi. Gözlerini açmamamıştı. Bunu bilerek yaptığını biliyordum. Ya da anlayabilmiş miydim? Sanki kafamda bir yerlerde öyle bir ses yükseldi.

Artık dudaklarındaki hareketlerime karşılık vermeye başladı ve kalçamdaki eliyle bir yandan beni okşuyordu. Ben de ellerimi saçlarına daldırıp çekiştirmeye başladım. Buna bayılıyordum.

  Gözlerini hâlâ açmıyor oluşu acaba hâlâ uyuyor mu diye düşündürmüyor değil ama bilinci dışında benimle böyle öpüşebileceğini hiç sanmıyorum. Öpüşümüzü daha tutkulu hale getirip hareketlerini hızlandırdı. Ona ayak uyduramayan dudaklarım öylece kalakaldı. Kalçamdaki eli hareketi kesmiyordu. Diğer elini de işin içine katmıştı.
Anlaşılan sabah sabah da formundaydı.

••

"Hayatım artık uyan."

Sesim yalvarır gibiydi. 11 saattir uyuyordu. Tabi sabahki 1 saatlik kaçacağımızı saymazsak. Ben ondan sonra kalkmış banyoya girmiştim. Bugün yardımcımız izinli olduğu için aşağı inip kahvaltı bile hazırlamıştım. Ama beyefendi hâlâ uyuyordu.

"Gece kalkacak mısın? Acıktım," dediğimde tek gözü açıldı. Keyifli bir şekilde esnedi yatakta. Koca cüssesi bir an yataktan düşecek sansam da hâlâ sağlamdı.

"Günaydın güzelim." Pis pis sırıtışına hiç aldırmadım.

"Açım diyorum."

"Sabah doyurdum ya güzelim."

Ah, sen geç dalganı.

"Ben iniyorum."

Sinirle kapıya hareketlenmiştim ki seslendi.

"Dur."

Olduğum yerde kaldım. Arkamı dönmeden bekledim. Bir anda kendimi havada bulunca istemsiz bir çığlık kaçtı ağzımdan. Kafamı kaldırıp ona baktığımda sırıtıyordu.

GECENİN IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin